Kuruyemişlerin içindeki çok değerli yağlar trans yağa dönüşmemesi için kuruyemişler kavrulmadan, çiğ olarak yenmelidir. Baklagiller de hem bitkisel protein hem de karbonhidrat içerdikleri için çok yararlıdır. Ancak nohudun nişasta içeriği fazla olduğundan glisemik indeksi diğerlerine göre daha yüksektir. O nedenle Canan hoca nohudun daha az tüketilmesini önerir. Onun dışındakiler her gün mutlaka bolca tüketilebilir. Her gün yapılması gereken yürüyüş de piramidin tabanında yer alıyor. Canan hoca açık havada ve mümkünse su kenarında yürünmesini tavsiye eder.
Bunların üstünde ise sebzeler yer alıyor. Canan hoca sebzeleri doyuncaya kadar yiyebileceğimizi önerir. Ancak patatesin glisemik indeksi çok yüksek olduğu için yenmesini önermez. Havucun da pişince glisemik indeksi yükseliyor. O nedenle havucu çiğ olarak yiyor, patatesi ise hiçbir şekilde yemiyoruz. Yine doyuncaya kadar yenebilecek gıdalar arasında peynir ve zeytin var. Yenebilecek peynirler geleneksel şekilde yapılmış olan yağlı peynirler. Yağı alınmış, diyet vb olarak adlandırılan peynirler ve krem peynir, taze kaşar gibi peynirler doğal olmadıkları, işlenmiş gıda oldukları için hiç tüketilmemeli.
Piramidin alttan üçüncü bölümü tamamen sağlıklı, hareketli kişiler ve çocuklar için. Herhangi bir metabolik hastalığı olan, yani insülin direnci, diyabet, karaciğer yağlanması veya geçirgen bağırsak sendromu olanlar bu bölümü atlamalı, buğday ve bulgurdan da meyveden de uzak durmalılar. Biz özellikle Tahıl Beyin kitabını okuduktan sonra buğday ve bulgur tüketimini tamamen kestik. Metabolik hastalıklarımız iyileştiği için de günde 1 adet veya porsiyon glisemik indeksi yüksek olmayan meyvelerden sabah kahvaltıdan sonra yiyoruz.
Canan hoca günde iki kez proteinli gıdaların tüketilmesini önermiş. Bunların sağlıklı ve doğal kaynaklardan alınmasına önem veriyor. Serbest gezen tavuk yumurtası, otla beslenen kuzu, keçi, dana etleri, sakatat, deniz balığı yenebilir. İşlenmiş etlerden uzak durulmalı. Canan hoca proteinin vücudun en önemli yapı taşı olduğunu, ancak yağ ile birlikte tüketilirse fayda sağlayacağını belirtir. O nedenle de etin yağıyla yenmesi, tereyağında yumurta yenmesi gibi protein ve yağ birliktelikleri sağlıklı seçimler olur.
Burada günde iki kezi kahvaltı haricinde iki öğün olarak algılamamalıyız. İki öğün beslenenler için sabah kahvaltısı ve yemek öğünü protein içermeli.
Piramidin tepesinde yer alan gıdalar hiçbir şekilde tüketilmemesi gereken yiyecekler. İşlenmiş ve rafine edilmiş yiyecekler, şeker ve şekerli içecekler bu grupta yer alıyor. Bizim için tüm tahıllar da bu grupta yer alıyor.
Karatay Beslenme Piramidi incelendiğinde ne kadar dengeli bir beslenme şekli olduğu görülür. Bu beslenme temel besinler olan karbonhidrat, protein ve yağlardan oluşur. Karbonhidrat olarak sebzeler, baklagiller ve kuruyemişleri sayabiliriz. Bu gıdalar rafine olmamış, lifli, dolayısıyla sağlıklı karbonhidrat içerirler. Protein olarak serbest gezen tavuk yumurtası, otla beslenen kuzu, keçi, dana etleri, sakatat, deniz balığı yeniyor. Yağ olarak da doğal köy tereyağı, natürel sızma zeytinyağı ve saf omega 3 tüketilmektedir.
Karatay Beslenme İlkelerini tam olarak özümseyip hayata geçirenler genelde iki öğünlü bir beslenme düzeni uygular. Hamilelik, emzirme gibi özel durumu olanlar ve çok erken kahvaltı edenler üç öğün olarak uygulayabilirler. Çok erken kahvaltı etmek durumunda olan bazı çalışan kişiler iş yerlerinde sağlıksız yağlarla pişen yemekleri yemediklerinden yanlarında götürdükleri kuruyemişlerle küçük bir ara öğün yapıp, ana yemeklerini evde yiyebiliyorlar.
Sağlıklı Yaşıyoruz