VAHİT ŞAHİN (ÖZEL HABER)
Kozan´da bulunan üretim tesislerinin kapısını basın mensuplarına açan Anavarza Bal Genel Müdürü Can Sezen, son 2 yılda yaptıkları 10 milyon TL´lik yatırımla Adana ekonomisi için katma değer yarattıklarını belirterek “2017 yılındaki başarımızdan sonra şimdi hedefimiz 2018 yılında bu başarıyı katlayarak sürdürmek. Üretimimizi, şişeleme kapasitemizi ve geçen yıl gerçekleştirdiğimiz 40 milyon TL´lik ciromuzu 2018 yılında yüzde 40 artırma hedefindeyiz” dedi.
1979 yılından itibaren gıda alanında faaliyet göstermeye başladıklarını, Anavarza Bal adı altında da 1995 yılından bu yana da bal sektöründe olduklarını kaydeden Sezen şunları söyledi;
“2018 yılı için tüm planlarımızı 3 bin tonluk üretimimizi 4,2 bin tona çıkarmak ve yıllık ciromuzu 56 milyon TL´ye taşımak üzerine yapıyoruz. Geldiğimiz noktada bölgenin kalkınmasında önemli rol oynayan Anavarza Bal markası ile bal sektörünün önemli oyuncularından biri olduk. Ciro ile pazar payı olarak Türkiye´deki iki büyük markasından biri olarak bu yıldan başlayarak ihracata da büyük ağırlık vermek istiyoruz. Şu an ihracatımız toplam satışımızın yüzde 5´i. Türkiye´nin bal ihracatına paralel olarak ihracatımız ne yazık ki düşük. Bu yıldan başlayarak ihracatımızı iki katına çıkarmak istiyoruz. Bunun için mevcut Irak ve Hollanda pazarının yanına yeni ülke pazarlarını da eklemek için araştırmalarımız ve girişimlerimiz sürüyor. Öte yandan 2017 yılında bir ilk olarak piyasaya sunduğumuz toz bal gibi katma değere sahip ürünler geliştirmeye devam ediyoruz”
TÜRKİYE BAL ÜRETİMİNDE 2. SIRADA
Dünyanın en büyük bal üreticisinin Çin olduğunu ve ardından 105 bin ton ile Türkiye´nin geldiğini de sözlerine ekleyen Anavarza Bal Genel Müdürü Can Sezen, mevcut şartlarda dünya ile rekabet edebilmek için bir dizi iyileştirmeye gerek olduğunun altını çizdi. Türkiye´de arıcılık ile uğraşanların tüm gelirlerini baldan elde ettikleri için balın pahalı olduğunu kaydeden Sezen “Bu pahalı bal ile dünya ile rekabet edemiyor ve yurtdışına satamıyoruz. Ancak arıcıların bal üretirken bir yandan da; arı zehiri, polen, arı sütü gibi katma değeri yüksek ve gelirlerini artıracak ürünlerin üretimine yönelmesi ile ihracatta arzu ettiğimiz seviyeye ulaşabiliriz. Bunları ürettiğimiz takdirde dünya fiyatları ile rekabet edebiliriz. Ayrıca ihracat içir bir diğer konu da süzme balda katma değer oluşturabilmemiz için monofloral balları ülkemizin tanıtması ve kimliklendirme çalışmalarını yapabilmesi gerekmektedir” şeklinde konuştu.
“ADANA´NIN POTANSİYELİ ÇOK YÜKSEK”
Türkiye´de arıcılığın çoğunlukla gezici olarak yapıldığına da dikkat çeken Sezen, bal üretim kapasitesine bakıldığında Adana, Muğla ve Ordu illerinin öne çıktığı söyleyerek şöyle konuştu;
“Adana ve yakın coğrafyasının bitki çeşitliği bakımından da çok geniş bir yelpazeye sahip olması, arıcılığa daha fazla önem verilmesi için en önemli nedenlerden biridir ve ilimiz büyük bir potansiyele sahiptir. Kozan´ın bal konusundaki liderliğini ve Türkiye´nin zengin çiçek florasını bölgenin kalkınması için bir fırsat olarak görüyoruz. Balın fabrikaya kabulünden kavanozlanmasına kadar ki tüm süreçlerinde balın duyusal testleri Türkiye´de bir ilk olan Anavarza Tat Laboratuvarlarında, Tat Kurulumuz tarafından yapılmaktadır. Bu sayede raflara sadece en lezzetli ballar gönderilmektedir. Bu lezzet kabiliyetini dünyanın başka bir coğrafyasında sağlamak mümkün değil. Çünkü Anavarza Bal´ın bulunduğu yer olan Kozan Türkiye´nin en fazla bal üreten ilçesi. Bu da bize bal çeşitliliğine erişebilme imkanı sağlamaktadır. Türkiye´de 500´e yakın endemik ballı bitki çeşidi var. Dünyanın başka hiçbir coğrafyası bu kadar zengin değildir. Bu avantajı kullanmalıyız.
Son zamanlarda yaşanan arı ölümlerine de işaret eden Sezen, bunun en önemli nedeninin zirai ilaçlamalar olduğunu söyleyerek ‘´Ekosistemde en önemli yeri arılar dolduruyor. 10 yıl öncesine kadar Türkiye´de 3 milyon olan arı kolonisi sayısı bugün 8 milyon koloniye ulaştı. Bu amaçla arıcılık eğitimlerine ara vermeden devam ediyoruz´´ dedi.
Türkiye bal pazarının 500 milyon TL´lik büyüklükte olduğunu da dile getiren Sezen “Ancak üretim miktarının yaklaşık yüzde 25´i organize perakende. Kalan büyük miktar ise yol kenarları gibi yerlerde açıkta satıldığı için sektör büyüklüğü konusunda bir belirsizlik de söz konusu” dedi.
“SAHTE BAL AZALIYOR”
Anavarza Bal Genel Müdürü Can Sezen, gündemi çok yoğun olarak meşgul eden sahte bal konusunda olumlu gelişmelerin yaşandığı da kaydederek “Sahte bal konusunda bir ölçülebilirlik söz konusu değil. Ancak her geçen gün bu konu gerek Gıda ve Tarım Bakanlığı denetimleri ve organize olmuş perakende için üretim yapan firmaların yapmış olduğu seçicilik ile azalmaktadır. Ancak açıkta satılan, kontrolsüz ve güvenilirliği olmayan ürünler için bu risk hala devam etmektedir. Bu nedenle tüketicilere önerimiz kontrollü, güvenilir markalı ürünleri tercih etmeleri yönünde olacaktır” şeklinde konuştu.