CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Afrin'in içine girilmesin" görüşünü tekrar dile getirirken "Siz yaklaşık 500.000 nüfusa sahip bir kente niye gireceksiniz? Kimin terörist olduğunu nasıl ayıracaksınız?" diye sordu.
KILIÇDAROĞLU: AFRİN'İN İÇİNE GİRİLMESİNİ DOĞRU BULMUYORUM
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ile birlikte Afrin'e yönelik gerçekleştirdiği Zeytin Dalı Harekatı'nı değerlendiren Kılıçdaroğlu, "Sınırlarımızda terör örgütünün yuvalanmasını istemiyoruz" dedi.
Hürriyet'ten İpek Özbey'e konuşan Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından ilgili kısım şöyle:
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, bir açıklamasında “CHP içindeki bazı kimseler, YPG/PYD’ye dolaylı destek veriyor. Kemal Kılıçdaroğlu gereğini yapsın” dedi…
Biz YPG’ye de, PYD’ye de ‘terör örgütü’ dedik zaten, daha ne söyleyelim. Bu suçlamayı yapmalarının nedeni şu: PYD, Yargıtay kararıyla terör örgütü sayılmasına karşın bu karardan sonra PYD’nin lideri Salih Müslim’i türkiye’ye davet ettiler. Bunu gündeme getirdiğim için rahatsızlık duyuyorlar.
Ve PYD’nin eski elebaşı Salih Müslim’in Ankara’da ağırlanmasından dolayı suç duyurusunda bulundunuz. Niye aradan üç yıl geçtikten sonra?
Daha önce de teröre yardım ve yataklık yaptıkları gerekçesiyle suç duyurusunda bulunmuştuk.
‘ZEYTİN DALI’ OPERASYONUNA DESTEK VERDİNİZ. ŞİMDİ DE “AFRİN MERKEZE GİRİLMESİN” DİYORSUNUZ. DEĞİŞEN NE OLDU?
Tıpkı Fırat Kalkanı Operasyonu’na destek verdiğimiz gibi Afrin operasyonuna da destek verdik, veriyoruz. Çünkü sınırlarımızda terör örgütünün yuvalanmasını istemiyoruz. 10 kilometre olur, 30 kilometre olur; sınırlarımızı belli bir derinlikte güvence altına almak zorundayız. Ama Afrin’in içine girmek farklı bir şey. Siz yaklaşık 500.000 nüfusa sahip bir kente niye gireceksiniz? Kimin terörist olduğunu nasıl ayıracaksınız? Belli bir derinliğe ulaştıktan sonra konuşlandık mı, askerimizi oraya koyduk mu, üssümüzü kurduk mu; tamam o zaman. Yarattığımız alana Suriyelileri yerleştirelim, evlerini, okullarını, hastanelerini yapalım, “burada oturun” diyelim. Onların güvenliğini de sağlayalım.
‘MENBİÇ VE FIRAT’IN DOĞUSUNA GİRMEDEN, TERÖRÜN KÖKÜNÜ KAZIYAMAYIZ’ DEĞERLENDİRMESİ İÇİN NE DİYORSUNUZ?
Ortadoğu’da Rusya, Amerika, İran ve Türkiye var. Terör önlendi mi? Hayır. Ben kendi güvenliğini sağlayacağım. Türkiye’nin Suriye’deki terörü tamamen bitirmek gibi bir görevi yok. Benim askerimin hayatı o kadar ucuz değil. O zaman alsın Suriyelileri yetiştirsin, eline silah versin, göndersin kendi ülkesine. 3.5 milyon Suriyeli Türkiye’de. Suriyeli gençler, sabahtan akşama kadar Türkiye’de keyif çatacak, nargile içecek, onların topraklarını bizim askerimiz koruyacak, öyle mi? Afrin’in içine girildiği takdirde orası kan gölüne döner.
BATI’NIN, ÖZELLİKLE DE ABD’NİN TUTUMUNU NASIL BULUYORSUNUZ?
Batı’nın tutumunu, Ortadoğu’nun silahlandırılmasını asla doğru bulmuyoruz. Ortadoğu’nun silahlandırılması daha çok kanın akmasına yol açar. Özellikle samimi Müslümanlara seslenmek isterim. Akan kan, Müslüman kanı. Birbirlerini öldürenler kim; Müslümanlar. Silahları ellerine tutuşturanlar da Batı’nın egemen güçleri. Yahu niye düşünmüyorsunuz? Suriye’ye yazık değil mi, Irak’a yazık değil mi?