AŞIK VEYSEL DİYOR Kİ ‘DOSTLAR BENİ HATIRLASIN’

Hatırlamaz olur muyuz?  Kazımışız, türkülerini, şiirlerini belleğimize. Elektronik aygıtlar da yardımcı oluyor bize.

 “Uzun ince bir yoldayım/ Gidiyorum gündüz gece/ Bilmiyorum ne haldeyim/ Gidiyorum gündüz gece/….” 

44 yıl olmuş gideli.

“Ben giderim adım kalır/ Dostlar beni hatırlasın/ Düğün olur bayram olur/ Dostlar beni hatırlasın/…”

 Hatırlamaz olur muyuz Veysel seni. Yüreğimizin içi yanıyor türkülerinle…

Tarsus Şair Yazarlar Derneği Başkanlığı seni anma izlencesi hazırladı. O gün (23.3.2018) Tarsus’taydım.

Tarsus’un tarihi milat öncelerine dayanır. Çok eski bir kent. Her gelmemde yabancı gibi dolaşırım kentimi.  Mehmet Bal Sanat Galerisi’ne girdim, rölyef sergisini izledim, rölyefler sanatsal beğenimi tazeledi. Tarsus’un bir zamanlar çok ünlü olan parkında oturdum, karşımdaki dondurmacıdan dondurma aldım… Önceki Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz’ın düzenlediği Yarenlik Alanı’na yürüdüm. Kızlar, baylar gelip geçiyorlar cıvıl cıvıl. Sürdürdüm yürümeyi Şadırvanlı Han’a vardım. Kırkkaşık Bedesteni’ne geçtim. Kim bilir burada neler satılmıştı, şimdi cıncık boncuk, süsleme eşyaları satılıyor…

Döndüm… Yarenlik Alanı bitişiğinde ara sokakta Asutay İş Hanı Güner Baykal Salonu’na geldim, arkadaşlar gelmişler. Tarsus Şair Yazarlar Derneği (TAŞYAD) Başkanlığı yönetiminde şiir okuma, şairleri anmaya etkiliğine başladık.

 Bugün Aşık Veysel’i anacağız.

 Eski Başkan Halil Aksoy, aşığın doğumundan ölümüne dek geçirdiği yaşam ivmesini örneklerle anlattı. Özetle şöyle dedi: Aşık Veysel 25.10.1894 yılında Şarkışla Sivrialan Köyü’nde doğdu.  Çocuk yaşlarda gözleri çiçek hastalığı ve kazadan görmez olmuş. Babası eğlensin diye bir saz aldı. Sazla eğlenip çalarken ustalaşmaya yöne aldı. Sivas’ta  öğretmenlik yapan Şair Ahmet Kutsi Tecer’in elinden tutmasıyla ünlendi… Anadolu’yu karış karış gezmeye gezdi, radyo’da çalıp söyledi. Köy Enstitüleri’nde saz öğretmenliği yaptı. Atatürk’ün ölümüne ağıt söyledi.  Güzellemeler, destanlar yazdı. 79 yaşında dünyamızdan ayrıldı. “Ağlayalım Atatürk’e, Güzelliğin On Par Etmez, Dostlar Beni Hatırlasın, Türküz Türkü Çağırırız, Benim Sadık Yarim Kara Topraktır, Uzun İnce Bir Yoldayım, Çiğdem der ki, Sel Destanı, (…) ünlü şiir ve ezgilerindendir.

Halil Aksoy (Beni Hor Görme), Doğan Akpınar (Tarlam Sana),  Halil İbrahim (Senin Yolunda), Nuran Ataç ( Saklarım Gözümde Güzelliğini). Selahattin Ölmez (Kafidir), Mecit Gür (Dost Dost Diye), Bayram Sandal (Sohbetim Güzelim), Mehmet Örsel (Ağlar Veysel), İmam Özel ( Ben Gidersem Sazım). şiirlerini okudular. Ahmet Erişik ‘Mecnun Gibi Dolaşırım Çöllerde’ şirini sazıyla çalıp söyledi. Yakup Boncuk da bir şiirini seslendirdi.

Sıra bana gelince, Aşık’ın, otuzlu yıllar sonunda ya da kırklı yıllar başında  kendisini gezdiren adamla Tarsus’a gelir,  Şadırvanlı Han’da kalır, o gece parasını çaldırır. Bunun üzerine bir şiir/türkü söyler, hatıra kalsın Tarsus’a der. Ben de bu şiiri seslendirdim:

“Parça parça olsun paramı çalan/ Kimi gerçek dedi, kimisi yalan/ Dünyada görmedim böyle bir plan/ Kapı kitli cüzdan cepte para yok// Gezdim İstanbul’u İzmir Ankara/ Şadırvanlı Han’da kaldı bu para/ Bu nasıl dalgadır bu ne dubara/ Kapı kitli cüzdan cepte para yok// İsa değil göğe çıksın sır olsun/ Alanların iki gözü kör olsun/ Tarsus’ta bu destan hatıra kalsın/ Kapı kitli cüzdan cepte para yok// Bilsem gelmez idim bu Tarsus’a/ Bu gamlı gönlümü koymazdım yasa/ Haber verdim inzibata polise/ Kapı kitli cüzdan cepte para yok// Ehli dil olanlar asla bunalmaz/ Herkesin ettiği yanına kalmaz/ Bu ne muammadır hiç kimse bilmez/ Kapı kitli cüzdan cepte para yok// Olan oldu Veysel boşuna yanma/ Sana kim dedi ki uyu uyanma/ Sılaya gitmeyi severim amma/ Kapı kitli cüzdan cepte para yok”