GÜLHAN SLEM (5 Ocak Gazetesi Yazarı)
KESİRİ HAN
Karaisalı’da Çakıt Nehri kenarında Sadrazam Bayrampaşa’nın 1637-1638 yıllarında yaptırdığı Kesri Kervansaray’ını duyunca, şaşırıp kaldım. Tarihe, eski eserlere düşkün olmam nedeniyle, benim için bu bir kusurdu, eksiklikti.
İran’daki Safevi iktidarı, Osmanlıya ait Bağdat’ı ele geçirince, IV. Murat, Bağdat’ı geri almak için, bir sefer yapmaya karar verir. Sadrazamı olan Bayram Paşa’ya da, her türlü hazırlığı en iyi ve hızlı biçimde yapmasını emreder.
İstanbul’dan yola çıkacak Osmanlı ordusu Eskişehir-Konya üzerinden gelip, Gülek Boğazını aşacaktı. Adana’ya gelmeden öncede, Adana’ya yakın bir yerde konaklamalıydı.
Bayram Paşa konaklama yeri olarak,Çakıt suyu kenarında bir kervansaray yaptırmaya başladı. Bunun için, kendi servetinden harcadı ve bir yılda bu işi bitirdi.
IV. Murat ordusu ile birlikte 1638 Mayısında İstanbul’dan yola çıkıyor. Birçok yerde konakladıktan sonrada, bu kervansarayda konaklıyor. Ardından Bayram Paşa ile birlikte Adana’ya geliyor, Misis köprüsünden geçip,Payas’a-Diyarbakır’a-Musul’a ve nihayet Bağdat’a varıyor ve Bağdat’ı tekrar geri alıyor. Bu arada Bayram Paşa, Urfa yakınlarında vefat ediyor.
Bayram Paşa’nın bu kervansarayına Kesri yada Kesrikhan denmesinin sebebi, artan yani kesret olan servetinden yaptırmasından ötürüymüş.
1638’den 1912’lere kadar 274 yıl burası, birçok yolcuya hizmet vermiş. Toroslarda şose yapılınca ve Toros tünelleri açılınca bir değeri kalmamış.
Bu tarihi kervansarayın taşları sökülmüş, bir harabe haline gelmiş. Ayakta kalma savaşı veriyor bu değerli eser. Burayı kurtarmak ve yarınlara taşımak görevimiz ve borcumuz. İlgililere saygı ile duyurulur.