Her yıl köy enstitülerinin kuruluş günü Düziçi Köy Enstitüsü’ne gidiyoruz. ADD Adana şubesine telefon ettim, otobüslerinde yer yokmuş. Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği Başkan Bayram Ali Taparlı, yerin çok olduğunu belirtti, “Daha da gitmek isteyen varsa gelebilirler, otobüs saat 07.30’da istasyonun önünden kalkacak” dedi. On kadar arkadaşa haber verdim, altı yedi kişi geleceğini söyledi. İyi ki gelmediler; Yalnızca Yaşar Yıltan geldi. Otobüs doluydu, nereden yer bulacaklardı? Çıktık yola, otobüs at arabası gibi gidiyor, Ceyhan’dan, Osmaniye’den katılanlar ara yere oturdular.
Geldik Düzİçi’ne. Tarih.22.04.2018
Görüntü aynı değişen bir şey yok. Bu kez fazladan tuvaletler de kapalı. İrfan Çeşmesinin muslukları yok. Oraya gelen bin kadar kişi ne yaptılar bilmiyorum? İlçe, Belediye ve okul yöneticilerinin bundan hiç mi haberi yok? Adana’dan, Kahramanmaraş’tan, Gaziantep’ten, Mersin, Hatay’dan… gelen konuklar böyle mi karşılanır?
Her zaman olduğu gibi, ikinci bina karşısında Atatürk büstü önünde toplandık, saygı duruşunda bulunduk, İstiklal Marşı’nı söyledik. Düziçi Köy Enstitüsü Müzesi’ni gezdik. Müzede köy enstitüsünün kuruluşundan bu yana kullanılan eski radyo, fenerler, telefonlar, sinema, fotoğraf makineleri (…) sergilenmişti.
Sinema salonuna gittik. Konuşmacılar konuştular, şiirler okudular. Öğretmenevinde kavurma, pirinç pilavı, muz, sudan oluşan öğle yemeğimizi yedik. Bahçede öğretmenlerimizden İsmail Narlı, Ahmet Z. Özdemir, Sabiha Yaman’la karşılaştık, ellerini öptük.
Sınıf arkadaşlarımdan Durdu İnci, İbrahim Bastuncu, Ahmet Çetin, Hasip Kara gelmişlerdi, özlemlerimizi giderdik. Kahraman Maraş’tan Bahattin Karakoç, Mustafa Okumuş, Oğuz Paköz’le buluştuk. Kahraman Maraş edebiyat etkinliklerini konuştuk…
Artık döneceğiz. Bayram Ali Taparlı saat 15.00 demişti, 17.00’ye çıktı. Okulun çıkış kapısında hazır olan otobüse bindik. Yaşar Yıltan’la gelirken ayrı koltuklarda oturmuştuk. İçimizden gidenler olduğu için yer vardı, birlikte bir koltuğa yerleştik. Nezaketsiz kaba, sorumsuz biri bağırarak koltuktan kalkmamızı istedi. Kalktık. Bizi kaldırdığı koltuğa iki bayan oturttu, kendi de geldi yanıma oturdu, onunla yan yana oturamazdım, başka bir koltuğa geçtim…
Adana’ya geldiğimizde akşam olmuştu…