Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi196
Bugün Toplam1121
Toplam Ziyaret1823811

SALBAŞ ADI NEREDEN GELİYOR

Çakıt, Eğlence, Körkün´ün de ana nehirle buluştuğu alanlara açılan şimdiki Salbaş, salların varış limanı oldu. Oradan Adana´ya taşıma artık kolaylaşmıştı. Çok medeni olmasa da, kamyon trafiğine uygun yol açılmış, palangalı-caraskallı yükleme olanağı



Yeni Adana Gazetesi Yazarı Nurettin Çelmeoğlu, 1 Mayıs’ta yayınlanan yazısında Salbaş adının neden geldiğini yazdı.

Daha önce Karaisalı’ya bağlı olan şimdi ise Çukurova’nın bir köyüne dönüştürülen Salbaş adının nereden geldiğini anlatan Çelmeoğlu’nun ""Salllar ve Salbaş" başlıklı köşe yazısı aynen şöyle:

“Bu resim bana ait. Yaşım beş var, yok. Cümbur cemaat, ma´a aile Çobandede´ye gitmiştik. O zaman göl yok, hayli aşağıdan nehir geçiyor. Bana göre yükselti o kadar fazla ki, kendimi uçurumun tepesinde farz ediyorum. Düşmekten korkmadım desem doğru olmaz, fakat aşağıyı seyretmeye de doyamıyorum.

Arada sırada birbirine benzeyen su taşıtlarının geçtiğini fark ettim. Gemi desen gemi değil, kayık desen kayık değil. Hepsinde de tek adam oturuyor. Hepsinin yanında sofra bezinden azık çıkını ve cerre (toprak su testisi) var. Oturdukları yerde, ucuna teneke çakılmış sırığı kullanarak taşıta yön veriyorlar. Aslında akıntı gücüyle yol aldıkları belli.

Sordum; “Sal” dediler. Dağdan kesilen ağaç kütüklerini birbirine bağlayıp akıntıya bırakarak Adana´ya kadar ulaşmasını sağlıyorlarmış. Bunun için de, her sala, isterseniz kaptan diyebilirsiniz, bir sürücü oturtup selametliyorlarmış. Yıllar sonra, o çocuk hafızama kazınmış görüntüyü çizmeye çalıştığımda işte bu resim ortaya çıktı. Yeterli özen olmasa da, sal ve salcıyı anlatacak kadar becerdiğimi söylerler.

Sallar, baraj inşaatı öncesine dek Şimdiki Cumhuriyet Caddesinin Doğu kavşağı ile İmam Hatip Okulu arasındaki kumluğa getirilir, buradan da kerestecilere dağıtılırdı. O yıllarda dağ yolu ne gezsin, tır-kamyon ne arasın… Katırla, deveyle taşınacak gibi değil. Asırlar öncesinden Sal´ı akıl etmişler, akıntıdan yararlanarak yüzlerce, binlerce yıl kütükleri böyle taşımışlar Adana´ya.

Çok değil, 30 yıl öncesine kadar bahsettiğim alan tamamen kerestecilere aitti ve yöreye semt olarak da “Salcılar” denilirdi. Bizim kuşak halen de “Salcılar” demeyi sürdürür.

1953´te Seyhan Baraj İnşaatı başlayınca salcılık yavaş yavaş zorlaşmaya başladı. Bunun üzerine, Çakıt, Eğlence, Körkün´ün de ana nehirle buluştuğu alanlara açılan şimdiki Salbaş, salların varış limanı oldu. Oradan Adana´ya taşıma artık kolaylaşmıştı. Çok medeni olmasa da, kamyon trafiğine uygun yol açılmış, palangalı-caraskallı yükleme olanağı geliştirilmişti.

Salbaş kısa zamanda önem kazandı. Giderek büyüyen yerleşime kucak açtı. Her gün onlarca salın kavuştuğu önemli nehir limanı haline geldi. Barajda su toplamaya başladıkları 1955 baharından sonra da önemi daha da arttı. Salcılık yıllardır yapılmıyor. Ama Salbaş adı varlığını koruyor.”

 

1998 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
AlışSatış
Dolar34.425434.5633
Euro36.250536.3957