Atölye Artiz dersliğinden ve okulundan resim dersleri alan öğrencileri genç beyinler olarak niteliyorum, 25.10.2018 günü Nihavent Özyumşak gözetiminde Korart Galeri’de (Ziyapaşa Blv. 58/1) resimlerinin sergilediler. Yoğun ilgiyle karşılandı.
Genç beyinler yani liseliler özgün veriler koymuşlar ortaya. Her bir tablodan yeni şeyler yansıyor size. Öğrenme gücünüzü zorluyor.
İşte iki genç, Adana Anadolu Lisesi (ALA)’ nden Dilan Bali, diğeri Tarsus Amerikan Koleji’nden Mine Ergin …’le konuşuyorum, ikisi de dinamik, ileriye bakışlı. Diğer arkadaşları da öyle.
Dilan’ın ağaç üzerine soğuk sıcak renklerle işlemiş portresi uzaklara bakan, düşünen bir algıyla karşıladı beni. Bakışı, duruşu, yanında gezinen balıklarla dikkati çekiyor. Mine’inse, sac üzerinde birbirine koşan balıklar tablosu şaşırtıyor … O balık değil desem olur mu? Suların canlıları suların gücüne götürüyor sizi…
Özgünün karesi bunlar…
Bu sergide daha çok portrelere yer verilmiş. Hepsine bakıyorum teker teker. Büyüleniyorum baktıkça. Yarının büyük ressamları karşısında olduğumu düşlüyorum.
Sıcak/soğuk renklerin tonları özgünleştirilerek sürülmüş tuvallere… iki bayan duruyor tabloda, umuda taşıyor sizi. Umut yoksulun ekmeği…
Umutsuz yaşanamaz ki!
Çini mürekkebiyle çalışılmış bir nü… Nü’den çok düşünen kadın? Ne yapacak, nereye gidecek, sorunların üstesinden nasıl gelecek?... Sanki bütün bunlar geçiyor beyninden! Saçları sarkmış bele kadar, gözler ileri, düşünceler saçılmış çevreye, işine yarayanı alabilirsen al. Karmaşadan çıkmaya çalışan bir nü! Ama bir insan, bir kadın o…
Bu da başka bir nü, ayakta, mor renkle canlandırılmış bir yapma bebek! Çevresinde, bacağında, kolunda dolanmış balıklar… yani kuşatılmış kadın! Kırmızımsı fon önünde betimlenmiş bir atletik yapı… Simgeliyor kadının gücünü. Sorunları aşacak biliyorum…
Üçlü bir kadın başı, alnında göz, kalın kaş, koyu kırmızı dudak, çoklu göz, ten rengi yanaklar, boğaz mavimsi, göğüs kırmızımsı lekeler… donuk bir düşünce, umutla umutsuzluk arası bir şey…
Bu arada bir izleyici (Özel Bey) kavanozdan içecek dolduruyor bardağına, zengin kokteyl, bakıyor bana, çöplü çöpsüz yiyecekler yanda, arka fonda portreler…
Kadın portreleri şaşırtıyor beni.. dışa vurulamayan bir düşünce yatıyor beyinlerinde, biraz gergin donuk, biraz alaysı bakış, duruş, yaşanan çıkış, sonuçlar ekşimsi, yumuşak, keskin gidiş…
Ah neler neler geliyor aklınıza!
Resimler; çizim, fırça vuruşlar, lekelemeler sarsıcı, özgün oluşturulmuş, düşünsel noktalamalar… dışa/içe vurumlar…
Gel de düşünme!