Atatürk’ü görüyorum yurdumun her noktasında,
Atatürk’e kesiyor insanlar…
Anacaklar ölüm yıldönümünde…
Sanki bu dünyadan hiç gitmemiş,
Yanımızda Atatürk, geleceği gösteriyor bize…
Bizim köyün (İncirgediği) en akıllı adamı Veli Hikmet Arpaç köyün öncülüğünü, muhtarlığını yapmış bir insan. Babam, çok okumuş adam derdi ona. Kız kardeşime onun adını verdi.
Köyde teknik yenilikler yapmıştı. Evinde küçük bir tezgahı vardı, gömleklik dokurdu. İğne yapardı hastalara. Radyo pili üretirdi. Tamir ederdi radyo, çırçır, dikiş makinelerini.
1937’de radyoyu getirmişti köye. Haberleri dinlemeye giderdi köylüler onun evine.
Ellili yıllarda Durak İstasyonu’nda Radyo Acente’si açmıştı. Varlıklı köylüler radyo sahibi oldular.
Sosyal gelişim hızlandı.
1934’te soyadı devrimi yapıldığında, köylülerin soyadını Veli Hikmet vermiştir.
10 Kasım 1938’de Atatürk’ün dünyamızdan ayrılış haberini radyodan öğrenince köylülere duyuran o olmuştur…
Köylüleri köy meydanlığında toplamış, büyük bir tak kurmuş köy meydanlığına, bayraklar asılmış, Atatürk’ü anma törenleri düzenlemiş, anlatmış insanlara. Köylüler gözyaşları içinde anmışlar Atatürk’ü
Karaisalı’da bile o zamanlar radyo yokmuş. Bir ata binip Karaisalı’ya gitmiş Veli Hikmet, Kayamakam’a Atatürk’ün yaşamdan ayrıldığını haber vermiş… Kaymakam hemen harekete geçmiş, ilçe halkına duyurmuş Atatürk’ün yaşamdan ayrıldığını…
İlçe meydanına taklar kurmuşlar, bayraklar asmışlar Atatürk’ü anmışlar ağlaya ağlaya…
Bugün 10 Kasım, Atatürk’ün ölüm yıldönümü,
Seksen yıl geçmiş aradan…
Atatürk’ü görüyorum al bir atın üstünde,
Cephelerden cephelere koşuyor…
Kağnılarla halk cephane taşıyor cepheye…
Savaşıyor oğullarıyla…
Düşman dökülüyor denize…
Dokuz Eylül gelmiş, atılmış düşman yurttan… Duruyor İzmir sularında İngiliz zırhlısı… Atatürk, hemen Dışişleri Bakanı Yusuf Kemal Beyi çağırtıyor… Yenilmiş bir devletin gemisi duramaz sularımızda, nota vereceğim, derhal çeksin gitsin, yoksa batıracağım diyor. Nota yazılıyor İngilizce, iletiliyor İngilizlere. Birkaç saat sonra İngiliz gemisi çekip gidiyor…