Tahıl ürünleri üretim miktarının 2018'de bir önceki yıla göre yüzde 4,8 oranında azalarak yaklaşık 34,4 milyon ton olarak gerçekleştiğini belirten İncefikir, sebze ürünleri üretim miktarının ise bir önceki yıla göre yüzde 2,6 azalarak yaklaşık 30 milyon ton olduğunu açıkladı.
İncefikir, bir önceki yıla göre buğday üretimi yüzde 7 oranında azalarak 20 milyon ton, arpa üretimi yüzde 1,4 oranında azalarak 7 milyon ton, çavdar üretimi değişim göstermeyerek 320 bin ton, yulaf üretimi yüzde 4 oranında artarak 260 bin ton oldu. Baklagillerin önemli ürünlerinden yemeklik bakla yüzde 13,8 oranında azalarak yaklaşık 5,9 bin ton, kırmızı mercimek yüzde 22,5 oranında azalarak 310 bin ton, yumru bitkilerden patates ise yüzde 5,2 oranında azalarak yaklaşık 4,6 milyon ton olarak gerçekleşti. Yağlı tohumlardan soya üretimi değişim göstermeyerek 140 bin ton oldu. Tütün üretimi yüzde 14,4 oranında azalarak 80 bin 200 ton, şeker pancarı üretimi ise yüzde 10,6 oranında azalarak 18,9 milyon ton olarak gerçekleşti diye konuştu.
İTHALATA TARIMA DESTEKTEN FAZLA ÖDÜYORUZ
Türkiye sadece 7 kalem ürünün ithalatına tarıma verdiği destekten çok daha fazla ödendiğini belirten İncefikir sözlerini şöyle sürdürdü
Son iki yıldır tarım dış ticaret dengesi açık veriyor. İthalatta en büyük ödemeyi yağlı tohumlar ve ham yağa yapıyoruz. Ayçiçeği yağı en çok tükettiğimiz sıvı yağ. Ayçiçek tohumu ithalatında ocak ayı fiyatlarına göre TL bazında yüzde 225 daha fazla ödüyoruz. İthal ürünlerin fiyatı iç piyasanın üzerine çıktıkça ithalat gümrük vergileri sıfırlanıyor. İç üretime olumsuz yansıyan, üretimin düşmesine ve fiyatların yükselmesine neden olan bu politika terk edilmediği takdirde halkımız 2019 yılında gıda maddelerine daha yüksek fiyatlar ödeyecek.