Vahit Şahin
Adana Altınoran Sanat ve Düşünce Derneği üyeleri Konya’nın Çumra İlçesinde bulunan Çatalhöyük’te inceleme gezisi yaparak, Çatalhöyük’te yaşam nasıldı sorusunun cevabını aradılar.
Altınoran Sanat ve Düşünce Derneği Başkanı Haluk Uygur, açtıkları Sanat Tarihi Atölyesi’ne katılan kursiyerlere, anlattıkları dersin pratiği için inceleme ve araştırma gezisinde bulunduklarını belirterek, “Sanat tarihi ağırlıklı bir gezi yaptık. Daha önce Şanlıurfa Göbeklitepe’ye de birlikte gitmiştik. Anadolu’da üç tane önemli nokta var. Dünya tarihini değiştiren üç önemli nokta var, yani Dünya’nın en önemli üç noktası. Bunun biri Göbeklitepe’dir. Göbeklitepe bilinen en eski ibadet yeridir. İkincisi ise Çatalhöyük’tür. Çatalhöyük, Dünya’nın bilinen en eski şehridir. Nüfus o zaman 8 bine ulaşıyordu. Şuan bile nüfusu 8 bine ulaşana şehir veya kasaba deniliyor. Üçüncüsü ise Adana’da Karatepe’dir. Karatepe’de Anadolu’nun daha doğrusu Dünyanın en eski uygarlığının Helen değil Hitit olduğunu ortaya çıkartan bir yerdir” dedi.
“Çatalhöyük’te insanlar nasıl yaşadılar, ne düşündüler, kadın orada nasıl bir statü değiştirdi, oradaki sanatın yaşamla olan ilgisi neydi?” diyen Uygur, “Aynı Göbeklitepe’deki gibi ondan daha gelişmiş bir sanat vardır Çatalhüyük’te. Çünkü Göbeklitepe’den 2 bin yıl daha sonradır, bu gezide bunları tartıştık” dedi.
Uygur, Çatalhöyük’te bekçilik yapan, ilkokul mezunu olan ve hem İngilizce hem de Türkçe Amerika’da bir üniversitede yardımcı ders kitabı olarak okutulan Çatalhöyük adlı kitabını yazarı Sadrettin Dural’la tanıştıkları ve onun ağzından Çatalhöyük’ü dinleme imkanı bulduklarını belirterek, “Kursiyerlerimiz ve diğer ziyaretçilerimiz Sadrettin Dural’ın bu önemli imzalı kitabını edindiler” dedi.
Uygur, “Göbeklitepe ile Çatalhöyük’te yaşayan iki farklı uygarlık arasında çelişkiler var. Bunları gördük. Kadının toplum içindeki yerini, resim ve yazı ilişkisini tartıştık. Şehirleşme ihtiyacı nasıl ne niye Çatalhöyük’te oldu? Kanun, din, kural ve lideri ile ilişkisini nasıl değiştirdi? Ve Çatalhöyük’te bulunan en önemli sanat eseri ise bir kadın heykeli bulunmuştur. Buna feministler Kibele, yani ana tanrıça, yani her şeyi doğuran kadın dediler. Ama neyi gözden kaçırdılar, işte bunları tartıştık orada” dedi.
Uygur, “Çatalhöyük’te feminist akımların söylediği gibi kadının hakim olduğu ana erkil bir dünya mı, yoksa kadının eve hapsedildiği, yemek pişirmeye muhtaç edildiği bir geri dönüşüm mü, bunları tartıştık” diye konuştu.
Konya’da Mevlana Müzesi, Selçuklu Tropikal Kelebek Plantasyonu, Çanakkale Şehitleri Minyatür Sergisi ziyaretlerinden sonra Sema Gösterisini de izlediklerini kaydeden Uygur, Çumra’daki Çatalhöyük’e giderek bu ören yerinde incelemelerde bulunduklarını kaydetti.
Konya’dan Karaman’a geçerek 2000 bin yıllık yerleşim yeri olan ve mağaraların içinde 5 katlı Manazan Mağaralarını ve Kaya Şehrini gezdiklerini kaydeden Uygur, Atatürk’ün memleketi Taşkele’ye uğrayıp 2500 yıllık taş ambarları da yerinde gördüklerini söyledi.