SABAHATTİN YALKIN- KARA UMUT- 80 s., 1.Bsk. 2018. Şiiri Özlüyorum K. y., / Şair Akdenizlidir, İstanbul’da yaşıyor. Su mühendisi olması nedeniyle yurt içi yurt dışında görevler yapmış emekli olmuştur. Ülkemizin yaşam tarzını inceliyor. Titizlikle seçtiği sözcüklerle oluşturuyor şiirlerini. Haksızlıkların karşısında yer alıyor. Düşünde, ekonomide, edebiyatta, teknikte, teknolojide, düzende, insan yapısında ileri düzeyde iyileşmeler görmek istiyor…Şiirlerini bu yönde geliştiriyor, bir şiir işçisidir şair.
“Babil Gökleri’ni yazalım, ilginç bulacağınızı umuyorum.“BABİL GÖKLERİ- 1. Gölgeleriniz düşerdi fırınlanmış tuğla yollara/ Zorla ayırdı bizi yağmur suçlusu Sümer güneşi/ Papazlara sunulan dualı şarapları çalınca/ Nar çubuklarıyla dövüldü mahzen bekçileri/ Yasaklandı satraplıkça zılgıtlı akşam şölenleri// Çıplanmak istemedi tapınak adaklısı kadınlar/ Dillemişti usta seviciler/ Gök aşk geçirmez// 2. Daha sevdanın ilk yuvaları sıcaklarken damarları// Körpe bedenlerin öpümcül çiçekleri bulandı kana/ Ölü yıkayıcıları gözlerini körlediler… Ah Mezopotamya/ Gür sesli tellallar savaşı duyurdu yere göğe/ Sokak sokak çaşısına pazarına kıza kızana// O yıl ne tambura çalan oldu ne de dümbelekçiler/ Yayılmıştı kulaktan kulağa/ Gök yas geçirmez// 3. Tabletler yağmalandı çöle karıştı Dicle’nin ağıdı/ Sonsuz döngüde belki rastlanır damlalarına/ Aşktan düşen bedenler mahşeridir yaşamın/ Ezgilere sinen acılar birer ölüm sayılır/ Kılıçların günahları hep topraklarda kalır// Zigurat kayıtlarından gizli gizli silindi isyanlar/ İnamıştı Ur halkı kör-kütük/ Gök suç geçirmez”
M. SAMİ AŞAR, HAYATI VE ŞİİRLERİ 562 s., ı. Bsk. 2018, Mersin Büyükşxehir Belediyesi Kültür y.,/ Kitabı hazırlayan düzenleyen Halil Aksoy./ Kitapta, Vatanım, Kırık Uyku, Ağzına Kuşlar Konmuş, Birazcık, Kim Daha Sen, Yalnızlık Sözcüsü, Sağlık Raporu kitapları ve yayınlanmamış şiirleri, değerlendirmeler yer alıyor. M. Sami Aşar 02.05.1932 Tarsus doğdu. 29.11.1998’de dünyamızdan ayrıldı. 1959’da evlendi, ikisi bay dört çocuğu oldu.. F. Hüsnü Dağlarca’yı çok beğeniyor. ‘Dil şiirin anasıdır’ diyor. Yaşamını Tarsus’ta sürdürdü. Tarsus’u çok seviyor. Tarsus, Mersin, Bursa’da şiir/resim sergileri açtı. Varlık’tan ve Yeni Adana’dan şiir birincilik ödülleri aldı. Birçok dergi ve gazetelerde yazdı.
Talat Sait Halman onun için şöyle yazıyor: “Büyük kentteki çevreler öteden beri taşradaki şairlerin hakkını yemiştir. Bugün de Anadolu’daki yazarlar ve yayınlar, üvey evlat muamelesi görüyor. Bu üzücü durum, kentlerimiz ve ulusal edebiyatımız için bir kayıptır…”
Şair uzun şiirlere çokça yer vermemiş. Kısa, anlamlı, çarpıcı, doğasal, duygusal, iyimser, toplumsal şiirlere yer vermiş. Şiirlerinden bir örnek:
“ARKA GÖZ- Kalbimin kerevetinde uyuttum seni güzel/ Altın tozları yağardı dudaklarıma saçlarından/ Öptüm seni kaç defa o zaman/ Bir Orta Çağ macerası içinde/ Sen yalan// Siz bu evi bir şeye benzetemezsiniz/ Size bir şey anılatmaz bu sokak/ Ben yoktum o vardı aşk balkonlarında/ Ben günahkar insan Tanrı katında/ Deniz aşırı yalnızlıklar içindeyim/ Bir kendim inanıyorum yaşadığıma// En son gene sana tutsak seni seveceğim/ Sana yazıldım gözlerim arkada/ Seni bir cibinlik gibi üstüme germişler/ Pembemtrak vitrinlerde ikindilerin/ Seni bir kez daha düşünüp/ Acıkmak aşka// Kalbimin kerevetinde uyuttum seni güzel/ Sen beni unuttun”
MUSTAFA BARDAK- ÇAKILDAN KALDIRIMA. 104 s.,1. Bsk. 2013, OŞYAD y./ Mustafa Bardak 1959 Osmaniye doğumlu. Anadan doğma gazeteci şair. Çok özverili, çalışkan. Çevresine, ülkesine kentine yardımcı olmayı seviyor. TV, radyo temsilciliği yapyor. Günlük Medya, Yeni Bakış, Şelale(dergi) gibi yayın organlarının kuruculuğunu ve yazı işleri müdürlüğünü yürütmektedir. Kültür Bakanlığı katkılarıyla her yıl ekmek ödüllü şiir yarışmaları düzenlenliyor. İlk kitabı şiir kitabı ‘İsyanlar Kana Boyandı’ adını taşıyor. Coşkulu, doğal konuşur gibidir şiirler yazıyor… İşte o şiirlerinden biri:
“GÖLGELER SUYA DALDI- Oturmuşum sahilde, hırçın dalgalara karşı,/ Akşamüstü yine kaybolup gidiyor gün./ Bir gemi göründü uzaklardan,/ Teknesi dalgalarla güreşiyor./ Denize dalan martının ağzında,/ Küçük balığın feryadı/ tenime dokunan ılık yel,/ Kulaklarımda balıkçı motorlarının uğultusu./ Yanaklarımda mavi denizin damlaları,/ Kıyılara dizmişler katları, apartmanları,/ Sekizinci kattan uzanan bir sarışın,/ Denizde güneşi izliyor uzun uzun…/ Güneş uzamakta, mavilerin üstünde/ Maviliğin içinde,/ Yeni doğumlara hazırlanmak(ta) güneş,/ Ve ben sürdürüyorum dalgalarla bakışmayı,/ Deniz sahilinde oturmuşum,/ Çürümüş yan yatmış bir balıkçı teknesinde,/ Martıların kanatlarından eleniyor/ Güneşin son ışıkları,/ Denizin ortasında bir ayna,/ Gözümü kamaştırıyor, akşamüstü bir garip gölge,/ Güneşi uzaklaştırmakta benden/ Yutmakta günü boğazına dek,/ Mavi deniz sonsuz duru ve sessiz,/ Dalgalar yeniden çoğalıyor,/ Bir martının suya dalışı/ Ağzında balık,/ Güneşle deniz sevişiyor,/ Akşam serinliğinde bugün de bitiyor.”
ZEKERİYA IŞIKLI- EVSİZ KELİMELER, 152 s., 1. BSK., Kendi y, Yılı(?) / Şair’i, Aydın-Nazilli Belediyesi’nin düzenlediği kültür sanat festival (01.-10 Mart 2019) kapsamında açtığı imza gününde tanımıştım. 1960’ta Nazilli’de doğmuş. Açık Öğretim Fakültesini bitirmiş. Bir kamu kurumunda çalışmaktadır. 2014’te “Gizli Bir Sensizliktir Aşk” adlı ilk şiir kitabını yayınlamış. Şiirleri taze görüş ve düşünceleri içeriyor. Toplumun aksayan yönlerini anlatıyor. Duygu ve aşk konularını işliyor. Kitabın adını taşıyan şiiri okuyalım.
“EVSİZ KELİMELER- Bir ah olup göklere uzanır/ Kalplere nakış olur kazınır/ Sevgi olur adına şarkılar yazılır/ Bazıları aşktan olacak/ Kimi sürgün kimi kaçak/ Sokaklara savrulmuş,/ Evsiz kelimeler.// Sevgi…/ Köhne kaldırımda ezilmişti/ Aşk…/ Kaçıyordu köşe bucak/ Evsiz kelimeler/ Mahzun ve çıplak/ Sokaklara savrulmuş/ Salkım saçak.// Tedirgince sevişiyordu,/ İki kelime,/ Sesini yükseltirken perde perde/ Ay ışığı vurur/ Öyle garip öyle sade/ Kar tanesi gibi soğuk,/ Yaz güneşi gibi sıcak/ Özlemle sarılırken iki gölge// Vurulmuştu,/ Avuçlarımda evsiz bir kelime/ Kırık dökük, kucak kucak/ Köhne kaldırımda,/ Ezilmişti sevgi./ Aşk…/ Kaçıyordu köşe bucak./ Sokaklara savrulmuş evsiz kelimeler/ Salkım saçak