Durak, Japonya’nın Fay Hatları Üzerinde olduğunu belirterek, şu açıklamayı yaptı:
“Her depremden sonra televizyonlar zemin bilimcilerin işgaline uğrar. “Yok, Afrika plakı üç santim Asya plakına yaklaştı… Yok, Asya plakı bilmem kaç santim Doğu Anadolu plakından uzaklaştı. Marmara Fay hattı doğu ucu çatladı. Bilmem Batı ucu patladı…” gibi bilimsel gerçekleri ifade etmektedirler. Bu açıklamaların kime ne faydası var?
Japonya’nın tamamı fay hatları üzerindedir.Devamlı deprem olur, ölüm ve hasar pek olmaz. Diyebilirim ki, her zeminde sağlam inşaat yapılır; yeter ki inşaat kurallarına uyulsun. Deprem hasarlarının ana nedeni, zemin değil, İNŞAAT KUSURLARIDIR.
Marmara depreminde, ekteki fotoğrafta görüldüğü üzere, aynı zeminde bazı binalar dimdik ayakta kalırken, diğer tüm binaların yıkılmasının nedeni zeminle ilgili olmayıp, tamamen inşaat hatalarındandır.
YAPILAN KENTSEL DÖNÜŞÜMLER, ŞEHİRLERİMİZE İHANETTİR
Altyapı, sosyal donatı düşünülmeden yoğunluk artırıcı kentsel dönüşüm diye yapılanlar, aslında rantsal dönüşüm olmaktadır. Bu uygulamalar yaşadığımız şehirlere büyük ihanettir. Kentsel dönüşüm Çin’de, Hong-Kong’da, Seul’de, Kazakistan’da olduğu gibi mevcut şehirlerin dışında yapılmalıdır. Türkiye de örneği YENİ ADANA (Çukurova İlçesi) dır. Son Adana depreminde (1998) eski Adana da 150 kişi ölürken, Yeni Şehirde her hangi bir yıkım, can ve mal kaybı olmamıştır.
Adana’da 1945 yılında yaşanan 6,5 şiddetindeki depremde herhangi bir can kaybı olmazken 53 yıl sonra 1998’deki daha küçük, 6,3’lük depremde, 150 insanımız ölmüştür. Bunun ana nedeni Ülkemizde herkes müteahhit oluyor. Almanya’da 3.000 müteahhit varken, Türkiye’de bunun 100 katı, 330.000 müteahhit vardır.
İstanbul’da boşaltılan 29 okulun bir kısmının, son 10 yılda güçlendirilmiş veya yeni yapılardan olması düşündürücüdür. İnşaat sektöründeki bu bilinçsizlik devam ederse, bu kentsel dönüşüm kafası ve müteahhitlerle Türkiye’de olacak depremlerde çok daha acı sonuçlar olur. 02.10.2019”
Aytaç Durak
İnşaat Mühendisi (İTÜ-1963)