Vahit Şahin
Sümerolog, bilim insanı, tarihçi Muazzez İlmiye Çığ Adana’ya gelerek, Atatürk ve Sümerler üzerine sohbet yaptı. Çığ, Atatürk’ün Almanya’dan gerçekleştirdiği tarihi beyin göçü sayesinde Türkiye’nin bu duruma geldiğini söyledi.
Altınoran Düşünce ve Sanat Derneği tarafından düzenlenen ”Dost Sohbetleri”nin ilk konuğu olan 104 yaşındaki tarihçi Muazzez İlmiye Çığ, kendisine “Siz bize Atatürk’ün mirasınız” diyenlere, “Atatürk’ün mirası benim sizlere yaptığım kitaplarım oldu. Çünkü Atatürk, Sümerlerin halk tarafından bilinmesini, ileride bunun üzerinde çalışılmasını istiyordu. Bunun için bir bankaya adını Sümerbank, bir başka bankanın adını Etiler’den dolayı Etibank koydu. Atatürk bunların kökenlerinin Türklerle ilgili mi, değil mi bunlar bulunsun istiyordu. İşte ben onun söylediği, emekli olmadan önce biriktirdiğim bilgileri, emekli olduktan sonra yaptığım çalışmalarla Atatürk’ün söylediği şekilde halkımıza dönük kitaplar yazdım. Sizler de Sümerlerin Türklerle bağlantısı nedir, dinimizin kökeni nasıl Sümerlere bağlanıyor, bunları bu kitaplardan öğrenebilirsiniz. Yani Atatürk’ün mirası olarak hern sizlere konu olarak Sümerleri sizlere tanıtmaya çalıştım. Ve aşağı yukarı 25 kadar kitap yazdım, Böylece vazifemi yaptım diye düşünüyorum”” dedi.
Atatürk’ün o kısa ömründe çok savaşlar yaptığını, memleketin düşmandan kurtarmasının çok önemli olduğunu ifade eden Çığ, “Ama en önemlisi memleketimizi çağdaş yapmak için çalıştı. Kadınlarımız ö zamanlar çarşaf içindeydi, peçeliydi, halk okuma yazma bilmiyordu, çok az binler vardı, onlarda devlet memurlarıydı. O yüzden okutacak kitap yoktu, Eğitimle ilgili hiçbir şey yoktu. Atatürk, böyle bir toplumdan 15 yıl içinde üniversiteleriyle, yüksek okullarıyla, muazzam bir eğitim sağladı” dedi.
Çığ, şöyle devam etti:
“O ilk andan itibaren lisede başarılı olanları seçti ve bunları çeşitli konularda yetişmesi için Avrupa’ya gönderdi. Çok büyük fedakarlıktı o aman. Ama onların okuyup yetişip gelmesi uzun sürecekti. İşte Atatürk’ün ayağına o zaman bir imkan geldi. Hitler o zaman ortaya çıktı ve Yahudi olan bilim insanlarını üniversitelerindeki kürsülerinden attı. En iyi hocalar dışarıda kaldılar ve bunlar bir dernek kurdular. Bu insanlar bütün devletlere müracaat ettiler, hiç birisi almadı. Göçmen memleketi Amerika bile Hitler’in korkusundan kabul etmedi. O insanlar öleceklerdi. 10 yıllık bir Türkiye Cumhuriyeti’ni duyuyorlar ve müracaat ediyorlar. Atatürk gelsinler diyor. Hemen geliyorlar, Atatürk bunlarla anlaşma yapıyor.’Bu şahıslar ister hapiste, ister hapiste olsun artık bizim hükümetin memurudur. Şayet Alman hükümeti onlara mani olmaya kalkarsa biz onları halletmeyi biliriz’ diyor. 10 yıllık bir devletin başkanı muazzam Hitler’e kafa tutuyor. Daha sonra Alman hükümeti onları geri istedi, hatta Gestepo’yu gönderdiler ama bizim hükümet aldırmadı. Bu gelen kimselerle İstanbul’da tam Avrupa üniversitesi gibi bir üniversite kuruldu. Ankara’da fakülteler açılmaya başlandı.”
Almanya’dan gelen üniversite hocalarının laboratuar, kitap ve kitaplık gibi ne tür istekleri varsa yerine getirildiğini anlatan Muazzez İlmiye Çığ, “Ayrıca yalnız okumak için değil, sanatta bale, opera gibi okullar açıldı. Memlekette birden bire muazzam bir şekilde Avrupa’nın en yüksek eğitimi şeklinde eğitim kurumları açıldı. İşte o eğitim dolayısıyla, Atatürk’ün sayesinde bu günlere gelindi. Atatürk’ün yaptığı bu beyin göçü tarihi bir olaydır. Bunları çocuklarınıza anlatın” diye konuştu.
Muazzez İlmiye Çığın sohbetine CHP Adana eski Milletvekili Zülfikar İnönü Tümer, Adana Yazarlar Evi Derneği Başkanı Çetin Yiğenoğlu, Altınoran Düşünce ve Sanat Derneği Başkanı Dr. S. Haluk Uygur ile çok sayıda sanatsever ve vatandaşlar katıldı.