Yazar Babacanoğlu’ndan Adana’ya Kültür Sanat Kenti önerisi

* “Sanat dallarının her biri için, çalışma, dinlenme odaları, uygulama izleme salonları bulunmalı, birbirinden kopuk olmamalı.”

*“Böyle bir kentin (Kültür Sanat Kenti) tasarımı (projesi) şehircilik planlamacılarına yaptırılmalı. Bu konuda ün yapmış şehircilik 

Vahit Şahin

Adanalı şair ve yazar Mehmet Demirel Babacanoğlu, Kültür Sanat Kenti ile ilgili bir tasarı hazırlayarak ve Adana’daki Büyükşehir ve ilçe belediyelerine öneri olarak sundu.

Mehmet Demirel Babacanoğlu, 17 maddeden oluşan önerilerinin sonunda “Sanat dallarının her biri için, çalışma, dinlenme odaları, uygulama izleme salonları bulunmalı, birbirinden kopuk olmamalıdır. Böyle bir Kültür Sanat Kenti’nin tasarımı şehircilik planlamacılarına yaptırılmalı. Bu konuda ün yapmış şehircilik uzmanlarının, mimarların görüşleri alınmalıdır” dedi.

Babacanoğlu Kültür Sanat Kenti Projesi için şu önerilerde bulundu:

“Bu kent, şair yazarların gereksinimlerini karşılamalıdır. Aşıkların, saz şairlerinin gereksinimlerini karşılamalıdır.

Ressamların gereksinimlerini karşılayacak düzeyde olmalıdır.

Karikatüristlerin gereksinimlerini karşılayabilmelidir.

Müzikçilerin (Türk halk, sanat, pop, arabesk, klasik ve diğer türleri…) gereksinimlerini karşılayacak biçimde olmalıdır.

Yontu sanatlarını içerecek kapsamda düzenlenmelidir.

Tiyatro ve sanatçılarının gereksinimlerini karşılamalıdır.

Bale ve sanatçılarının gereksinimlerini karşılamalıdır.

Sinema ve sanatçılarının gereksinimlerini karşılamalıdır.

Opera ve sanatçılarının gereksinimlerini karşılamalıdır.

Sazlı sözlü eğlenceye yönelik dinletilerin gereksinimlerini karşılamalıdır.

Kitap basım ve yayın gereksinimlerini karşılamalıdır.

Müzik yapım ve yayınları gereksinimini karşılamalıdır.

Orhan Kemal’in çalıştığı Milli Mensucat Fabrikası, Orhan Kemal Kültür Sanat Müzesi haline getirilmeli. Bu müzede, Karacaoğlan, Dadaloğlu, Orhan Kemal, Yaşar Kemal, Demirtaş Ceyhun gibi Adanalı şair yazarların yapıtları, önemli eşyaları, kalıtları yer almalı.

Adana’daki edebiyat derneklerine, edebiyatçılarına kalıcı bir yer verilmeli.

Kütüphaneler bu kentte yerlerini almalıdır.

Bu konuda daha başka akla gelebilecek kültür sanat konuları unutulmamalıdır.”