ADANA KORART GALERİDE ÜNLÜLER RESİM SERGİSİ

Ahmet Yeşil, Ekrem Kahraman, Gülten İmamoğlu, Ilgın Erdem, Kadir Akyol, Muzaffer Tire, Salim Başyiğit, Serap Beyhan Özerdin, Soner Tire, Ünal Kuş;  21 Kasım 2018 günü Adana Korart Galeri’de resimlerini sergilediler.

İzleyiciler tarafından beğeni aldı.

Sevgili Ahmet Yeşil’i, seksenli yıllardan tanıyorum. Onun resim sergilerinin çoğunu izledim, yazdım. Onun, resim sergisini  ilk olarak 20.12.1985’te Adana- Sabancı Kültür Sitesi’nde izlemiştim. 

Onun için özetle şöyle yazmışım: “ Ahmet Yeşil, Akdeniz’in genç, dirençli, sıcakkanlı, güleç yüzlü, ne yaptığını, ne yapacağını bilen önemli bir ressamıdır.”

O günden bugüne çok şeyler değişti. Ünlendi, yurt çapında, dünya çapında ressam oldu. Son yıllarda iplerle örüyor resimlerini.

Bu sergisinde de iple  örülmüş, betimlenmiş cesim bir ağaç ve deniz-Akdeniz tablosunu görüyorum. Mavi, turuncu, kahve rengin tonlarıyla canlandırılmış yüce bir tablo.

O günkü gibi yine canlı, yine dirençli Ahmet Yeşil…

Ekrem Kahraman iki tablosuyla yer almış. Yeryüzü betimi ikisi de. Öyle canlı ki, yeryüzüyle haldeş... Işıltılı kahve renk tonları, üzerinde irili ufaklı benekler uçuşuyor. Güneş ışıkları yeryüzünün kaymak taşlarından yansıyor bize. Yaşamın görünmez bir yüzü daha anlatılıyor…

Gülten İmamoğlu, kırmızı, siyah, turuncu, kahve, gri renk ve tonlama lekeleriyle betimlemiş yaşamı. Bu lekeler içerisinde canlılığın izleri çarpıveriyor gözlerinize. Düşüncelere dalıyorsunuz; ayrımında olmadığımız ayrıntıları görebiliyorsunuz!

Ilgın Erdem, iki kadın portresiyle yer almış. Yeryüzü kuşlar-ağaçlar ve yaratıcı kadın tiplerini algılıyorsunuz. Kuşlar da öyle değil mi? Kadının bakışı, duruşu, kuşların yaklaşımı, ağaçların yükselişi, bütün bu varlıkların birbiriyle olan olmazsa olmaz sezişiyle veriliyor bize… Sıcak soğuk rengin alaşımı, çizgilerin güzelliğiyle yakışırlığı, alabileceğimiz, öğrenebileceğimiz iletileri sunuyor bize…

Kadir Akyol, kendi yorumuyla eski çağlar sanatından iki portre sunuyor. Lekelemeler burada da kendini gösteriyor. Eski insanlar, eski sanatçılar bugünden daha mı ileriydi diyesi geliyor insanın? Sıcak rengin egemenliği içerisinde soğuk lekelemeler daha çok öne çıkıyor, topluyor ilgiyi.

Muzaffer Tire, çizgisel, renksel estetize edilmiş iki görkemsel tablosuyla izleyiciler karşısında… Gri zemin üstünde çizgisel lekeler uçlarında kalınlaşan, mürekkepsel lekeler ilgiyi topluyor üzerinde… Yaşam kim bilir belki de burada hücreleşiyor… Esinleyebiliyor izleyicileri!

Salim Başyiğit iki kadın portresi,  ikisinde de sıcak soğuk renklerin bireşimi yansıyor bize. Portrenin birinde el çenede düşünce, ileriye bakışla betimlenmiş gelecek. Diğerinde ise yaşamın karmaşıklığı öne çıkarılmış. Hep hüzün ve hüzün…

Serap Beyhan Özergin, iki tablosundan biri bir kuş, ağaçkakan olmalı, yapışmış ağaca, işine bakıyor. Soğuk renk egemen burada. Diğer tablosunda az da olsa sıcak renk görülmektedir. Tarihsel bir yapı, soyutlamalar biçiminde anlatılmış…

Soner Tire, iki tablosunun ikisinde de yeryüzü kanı olan petrol anlatırken diğerinde aydınlığı ifade eden rüzgar enercisi kuruluşu çizimlenmiş.  Gökyüzü gri renkle betimlenirken, yeryüzü  koyu soğuk renklerle verilmiş…

Ünal Kuş, iki canlı portre, ikisi de sıcak renklerle betimlenmiş. Düşünmeyi, bakışı, ileri görüşü işaret ediyor.