İYİ Parti Adana Milletvekili Dt. M. Metanet Çulhaoğlu, “18.03.2020 Çarşamba günü Cumhurbaşkanı tarafından açıklanan destek paketinin kime ne faydasının olacağı da anlaşılamamıştır” dedi.
Çulhaoğlu yaptığı basın açıklamasında şunları ifade etti:
“Bilindiği gibi Korona virüsün Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkmasından bu yana 156 ülkede, 200 binden fazla kişi enfekte oldu, binlerce kişi solunum yetmezliği başta olmak üzere Korona virüsün yol açtığı çeşitli sağlık sorunları sebebiyle hayatını kaybetti. İYİ Parti olarak Çinin Wuhan kentinde ortaya çıkan ve diğer ülkelere yayılan bu hastalığın bir pandemi olacağını ve Türkiye’nin acil tedbirler alması gerektiğini 30 Ocak 2020’de verdiğimiz önergede ifade etmiştik.”
Küreselleşme ile birlikte ulaşım teknolojilerinin ve yoğunluğunun böylesine arttığı bir dönemde hiçbir ülkenin insandan insana 1 metreden yakın temasla hava yoluyla ,enfekte yüzeye dokunma İle bulaşabilen bir virüs riskinden uzak olmadıdğını ifade eden Çulhaoğlu, “Ülkece karşı karşıya olduğumuz bu salgın riskini İYİ Parti olarak aylar önce görmüş ve Meclis gündemine taşımak için gerekli teşebbüslerde bulunmuştuk. Ne yazık ki, olası bir sağlık krizi görmezden gelinmiş ve bu doğrultuda verdiğimiz önerge, partizan bir anlayışla Ak Parti ve MHP oylarıyla reddedilmişti. Bugün geldiğimiz noktada; Ocak ayında uyardığımız gibi, Asya’da başlayan bu salgın, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de olağan dışı koşulların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu dakikadan itibaren de Sağlık Bakanının iyi niyetli gayretleri olmuş fakat bu gayretler hükümetin vurdumduymazlığı yüzünden yetersiz kalmıştır. Birçok ülkede salgından kaynaklanan felaketlere tanık olduk. Ülkemiz, salgının neredeyse en son ulaştığı ülkelerden biri ama maalesef bu durumu avantaja dönüştüremediğimiz de bir gerçektir” dedi.
Çulhaoğlu şunları kaydetti:
“Sürecin başında verdiğimiz araştırma önergesi AK Parti’nin “kaderci” yaklaşımı ile reddedilmiş olmasaydı bugün Sağlık Bakanının gösterdiği özveri yetersiz kalmayabilirdi. Virüs Avrupa’ya yayıldığında uçak seferlerini iptal etmek için neyi bekledik? Eğitim- öğretime ara verilmemesinden doğacak risklerin, camilerimizde oluşan kalabalıktan doğacak tehlikelerin farkına varılması neden bu kadar zaman aldı? Salgının ülkemize yayılmayacağının garantisi neydi, tedbir almak için ne beklendiğinin halen cevabı yok. İçinde bulunduğumuz bu sağlık krizi sona erdiğinde gündeme getirilmesi gereken bir başka öncelikli konu da Şehir Hastaneleri’dir. Bugün İtalya'ya baktığımızda, korona virüs ile savaşan hastanelerin diğer hastalıkları tedavi eden hastanelerden ayrıldığını görüyoruz. Yani enfekte kişiler diğer sağlık sorunu olan hastalarla farklı ortamlarda tedavi ediliyor. Bu da gösteriyor ki; şehir hastanelerimizde olduğu gibi, sağlık kurumlarının tek merkezde toplanması bilhassa salgın durumlarında tedavinin aksamasına neden olmaktadır. Güney Kore bugüne kadar 280 binden fazla tetkik yapmıştır. Bizim ise yaptığımız testlerin sayısı 8 bin civarında kalmıştır. 18.03.2020 Çarşamba günü Cumhurbaşkanı tarafından açıklanan destek paketinin kime ne faydasının olacağı da anlaşılamamıştır. Zira kapatılan dükkanların ya da işleri azalmış, zarar eden işletmelerin personel ve kira giderlerine destek olmak dururken vergi ödemelerinin ertelenmesi ne derece doğrudur. Çalışmaya devam eden işletmelerin ciroları düştü ve nakit sorunu yaşamaya başladılar. Acilen kira ve personel giderleri için destek verilmezse işsizliğin önü alınamayacaktır. Ayrıca durgunluğun başladığı şubat ve mart dönemlerinin vergilerinin de ertelenmesi gerekmektedir. Vatandaşlarımıza kısaca biz size destek veremiyoruz ama bankalardan kredi çekmenize yardımcı olacağız denmektedir. Yani Korona virüsten önce de vatandaş kredisini ödeyemezken, onları yeniden bankalara yönlendirmenin mantıklı bir izahı yoktur. Kredi borçlarının altında ezilen vatandaşlarımızın yükünü azaltmak varken sırtlarına yeni krediler yüklemenin derdine düşülmüştür. Vatandaşlarımız bir kez olsun kendi sorununa yönelik çözüm beklemekteyken hükümet yine beş müteahhite nasıl daha fazla kazandıracağının peşine düştü. İşletmeler kar edemiyor, çalışanlar işlerini kaybediyor, Cumhurbaşkanı ise bu insanlara ev almak için kolaylık sağladık diyor. Birçok ülke bu virüse karşı ekonomik tedbir paketi açıkladı. Hepsinin temelinde “tüm çalışan ve işletmelerin herhangi bir kayba uğratılmayacağı anlayışı var, bizde açıklanan pakette ise en önce müteahhitleri kurtarmak var. Açıklanan 100 milyar TL’ lik paketin çoğunluğu da gelecekteki gelirlerden vazgeçme yöntemi ile veriliyor. Hibe ve benzeri destek verilemiyor. Çünkü hazinemizin kasası boş. Tüm dünyanın yaptığı gibi biran önce çalışanları, esnafı, dar gelirliyi, çiftçiyi kısaca 83 milyonu kapsayan bir paketin açıklanması gerekmektedir.”
Sağlık Bakanının “sağlık çalışanlarını sadece alkışlamayın “sözünü hükümetinde dikkate alarak ,özveri ile görev yapan sağlık çalışanlarının tamamına üç ay bir’er maaş tutarında ikramiye vermelidir. Muayenehane ve polikliniklerde hizmet veren diş hekimleride açıklanan ekonomik paket kapsamına alınmalıdır.
Düşük maaş alan emekli vatandaşların 3 ay elektrik ve su paralarının hükümet tarafından ödenmesi ekonomik tedbir paketine alınmalıdır..