CHP’NİN AVUKATLARINDAN ‘KAYMAKAM KORUMASI’ İÇİN SUÇ DUYURUSU

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana İl Örgütü avukatları, annesi, babası ve kardeşiyle birlikte Yüreğir Kaymakamı korumasının saldırısına uğrayıp silahla tehdit edilen, tutuklanarak cezaevine konulan CHP Yüreğir Gençlik Kolları Başkanı Eren Yıldırım ve ailesine silah doğrultan, ancak hakkında işlem yapılmayan kaymakam koruması hakkında suç duyurusunda bulunup, tutukluluk kararına yapmış oldukları itirazın akıbetini takip etti. 

Cumhuriyet Halk Partisi’nin adalet arayan avukatları suç duyurusunun ardından Adana Adliyesi önünde bir basın açıklaması yaptı. CHP Adana İl Gençlik Kolları Başkanı Avukat Güven Özdemir’in okuduğu basın açıklamasında, Eren Yıldırım’ın iktidarın algı operasyonları ve kara propaganda çalışmaları sonucunda tutuklandığını kaydedildi.

 Hak, hukuk, adalet vurgusu yapan Av.Özdemir, “Eren Yıldırım’ı ve onun şahsında tüm haksızlığa ve hukuksuzluğa uğrayanları savunmak için buradayız. Bugüne dek haksızlığa, hukuksuzluğa, baskıcı rejimlere ve diktatörlüğe karşı, eşitlik özgürlük ve adaletten yana taraf olduk ve olmaya devam edeceğiz” dedi. 

Adalet arayan avukatlar adına yapılan basın açıklaması şöyle:

“Bizler adalet arayan ve talep eden avukatlarız.

Bugün buraya genç bir insanın, Eren Yıldırım’ın haksız ve hukuka aykırı olarak tutuklanmasına karşı durmak ve onu savunmak üzere toplandık.

Eren ülkesini seven ve insanların mutluluğu için çok genç yaşta sorumluluk üstlenmiş bir kardeşimiz.

O, her vatandaşımızın hakkı olan sorma ve sorgulama hakkını kullandı. Silahsız ve şiddet olmaksızın soru sormasının karşılı olarak önce kardeşine silah doğrultuldu, daha sonra ailesi ile birlikte gözaltına alındı, önce salıverildi, daha sonra da maalesef iktidar odaklarının algı operasyonları ve kara propaganda çalışmaları sonunda talimatla tutuklandı.

Eren ve ailesinin gerçek olmayan beyanlarla hedef gösterilmesi, dosyada şikâyetlerin tek taraflı değerlendirilmesi, idare ile olan uyuşmazlıklarda sadece devleti korumaya yönelik, taraflı bir bakış ve kişi haklarının ihlalini doğuracak kararlarla toplumun birlik ve beraberliğinin sağlanamayacağı, ne adalete ne de hukuka hizmet edilemeyeceği açıktır.

Yasalar, bu iddia ve suçlar nedeniyle Eren’in tutuklu yargılanmasını gerektirmemektedir.

Bunların sonucunda da Eren Yıldırım kanunsuz ve hukuksuz bir şekilde tutukludur.

Bu gerçeği hepimiz çok iyi biliyoruz.

Genç bir insanın haksız ve hukuka aykırı olarak özgürlüğünden yoksun bırakılması ve iktidar tarafından hırs ve hınçla üzerine gidilmesi hepimizi derinden üzmekte, vicdanlarımızı yaralamaktadır.

Dünya Covid-19 salgınıyla mücadele ederken ülkemiz virüsle birlikte bir başka ölümcül ve bulaşıcı hastalıkla daha mücadele etmek zorunda kalıyor. O da iktidarın halkı birbirine düşman etmek için dilinden düşürmediği hakaret, iftira, nefret dolu söylemleri…

Çağdaş uygarlığın temel göstergesi hukukun üstünlüğüne dayalı tam ve eksiksiz demokrasidir. Hiçbir demokraside muktedirin buyruğu ile insanlar özgürlüklerinden edilmez. Çünkü yasalar vardır ve yasalar kişilerin talimatlarından önce gelir.

Ülkemizin ilerlemesi ve gelişmesi ancak bizlerin oluşturacağı eşitlik ve adalete dayalı demokrasi ortamında sağlanabilir. Adalet ise ancak tam bağımsız yargı ile mümkündür.

Bugün buraya, Eren için verilen haksız ve hukuka aykırı tutuklama kararına karşı yaptığımız itirazımızın adaletle sonuçlandırılmasını talep etmeye geldik.

Ve olayda yetkisini aşarak halka silah doğrultan kolluk hakkında görevini yapmayan savcılarımıza görevlerini hatırlatarak, suç duyurusunda bulunacağız.

Bundan sonra da bu olayda görevini yapmayan, yalan beyanda bulunan görevliler, basın ve sosyal medya yolu ile hakaret ve tehdit eden, iftira atan bütün odaklara karşı hukuki mücadelemizi inançla ve kararlı bir şekilde sürdüreceğiz.

Adalet gerçekleşene dek savunmaya,sorgulamaya ve iddiaların gerçeklerle aydınlatılmasını ve anayasal ve insani hakkımız olan yargının bağımsızlığını ve adaletin gerçekleşmesini talep etmeye devam edeceğiz.

Bizler adalet arayan ve talep eden hukukçular olarak;

Eren Yıldırım’ı ve onun şahsında tüm haksızlığa ve hukuksuzluğa uğrayanları savunmak için buradayız. Bugüne dek haksızlığa, hukuksuzluğa, baskıcı rejimlere ve diktatörlüğe karşı, eşitlik özgürlük ve adaletten yana taraf olduk ve olmaya devam edeceğiz.

Gandhi’nin dediği gibi “Adaletsizliği, adaletle yıkmak gerekir.” O dedi ve başardı. Biz de buradan tekrarlıyoruz ve bunu mutlaka birlikte başaracağız...”