TOPRAKLA UĞRAŞMAK

Toprakla uğraşıyorum bahçede. Otları çekip, ağaçların dibini açıyorum. Ayaklarım değiyor toprağa. Boşalıyor üstümdeki onca elektrik. Rahatlıyorum kuş gibi…

Toprak bizim bastığımız yer. Gök baktığımız yer. Hava aldığımız soluk. Su içtiğimiz sıvı. Ekmek beslendiğimiz veri… Hepsi geliyor topraktan… Çok cömert toprak, karşılık beklemeden veriyor.

İlk insanlar önce toprağı keşfettiler, sonra mağaraları. Yaşamak için toplayıcılığa başladılar. Besinleri buldular. Otlar, ağaçlar, makiler…den yetişen meyveleri, yaprakları, sebzeleri yediler…

Yaban hayvanları avladılar. Böcekleri, kuşları tuttular. Ateşi buldular. Toplandılar çevresinde ısındılar. Yedikleri etleri düşürdüler ateşe… Alıp yediler, daha lezzetli olduğunu anladılar.  Pişirmeyi öğrendiler…

İnsanlık durmadan gelişti, çağdan çağa ulaştı. Her çağda yeni buluşlar yaptılar. Kazmayı,  baltayı, sabanı buldular. Toprağı sürdüler. Daha verimli konuma getirdiler… Toprak daha bir önem kazandı. Toprağı işlemek için kullandıkları  saban bugün bile önemli… Dağ köylerinde yaşamaktadır halen.

Saban geliştirildi, nice aygıtlar yapıldı yerine.  Makine, teknoloji çağına girildi. Koca koca pulluklar, traktörler  yapıldı. Kuru tarımdan sulu tarıma; öküzlü tarımdan traktörlü tarıma geçildi. Topraklar  traktörle, bilgisayar/ sayısal aygıtlarla işlendi… Bire bin/üstü ürün alındı topraktan…

Toprak besliyor bütün canlıları… Toprağın olmadığını düşünsek hiçbir varlığın yaşamayacağı meydanda. Bakınız, toprak bize tahıl veriyor, meyve veriyor, sebze veriyor… bin bir çeşit yiyecek veriyor. Biz eşit toprak: toprak eşit biz… olduğumuzu anlıyoruz.

Ovalar, dağlar, köyler kentler beton yapılarla doldu. Ormanlar tüketiliyor. Dağlar kel başlara döndürülüyor. Sera gazları, asitli gazlar, dumanlı kirli havalar  canları alıyor. Temiz havalar balonlarda mı olacak? Damlarda mı çiftçilik yapılacak? Ne olacak gelecek?

Toprakla uğraşmak ömrü artırır; yaşarsın tadıyla günü. Deliksiz, nitelikli, verimli uyku uyursun. Kanserden, romatizmadan kurtulursun. Yenilenir kırmızı kan hücrelerin. Dokular kolayca onarılır. Diyabet diye bir şey bilmezsin.  Adet öncesi sıkıntılar yaşamazsın… Bedensel elektrikler boşalır.  Bungunluk (stres) denen bir şey kalmaz. Hoşgörülü olursun. Olayları değerlendirmede güçlük çekmezsin. Başarı ivmen yükselir. Mutlu olursun.

Kimi dost, arkadaşlarla konuşuyorum… Küçük bahçeler edinmişler. Hobi olarak toprakla uğraşıyorlar. Domates, maydanoz, biber, tere, çiçek… ekiyorlar. Elma, incir, üzüm, limon, dikiyorlar… Hem vakit geçirdiklerini, temiz hava aldıklarını, hem de rahat olduklarını söylüyorlar…

Ben de, Çamlıyayla’da bahçede, günde iki saat, üç saat çalışıyorum. Bitkilerime, meyve ağaçlarıma, sebze fidelerime yön veriyorum. Konuşuyorum onlarla, onlar da benimle konuşuyorlar; gülümsüyorlar,  sevgilerini sunuyorlar mutlu oluyorlar… yaşama direnci veriyorlar bana.

Ne güzel bir tutku, toprakla uğraşmak…

10.06.2020, Çamlıyayla