Çulhaoğlu yaptığı basın açıklamasında, “2002 yılında iktidara gelen Ak Parti, 18 yılı aşkın süredir ülkemizi idare etmekte ve her açıklamalarında ülkeyi uçurduk, ekonomik olarak çok ileri gittik, vatandaşın alım gücü arttı, milletin refahı için ne gerekiyorsa fazlası ile yaptık diye caka satmaktadır” dedi.
Çulhaoğlu, şunları kaydetti:
“Bunun böyle olup-olmadığına bakıldığında ise çok farklı rakamlar ve istatistiki veriler ile karşılaşmaktayız. Kendilerinin yönettiği resmi kurumların verileri ile bir bakalım, iktidar neler yapmış.Tabii olarak Ak Partiye oy veren kardeşlerimizin yandaş medyadan bunları öğrenebilmesi mümkün değildir.2002-2019 yılları arası tüm dünya da enflasyon ortalaması % 3.78 iken, bu oran ülkemizde ortalama %10 olmuştur.Bu gün geldiğimiz noktada bu oran % 20’lerin üzerindedir. 2019 yılı dünyada gıda da fiyat artışı ortalama %1.8 iken, ülkemizde bu oran Tarım Bakanlığınca sürekli gıda komiteleri kurmalarına rağmen %10,8 olmuştur. Kamu içi borç stokumuz 2002 yılı aralık ayında 155 milyar TL. Kamu dış borç stokumuz 2002 Aralık ayında 101,6 Milyar iken, Nisan 2020 itibarı ile kamu iç borç stoku 879 Milyar TL’ye, Kamu dış borç stokumuz da 696,6 Milyar TL’ye yükselmiş, toplam İç ve Dış borç stokumuz 256,6 Milyar TL iken, 1Trilyon 575 TL’ye yükseltilmiştir. Aralık 2002’de özel sektör Dış borç stokumuz 43 Milyar dolar iken, Mart 2020 itibarı ile 274 Milyar TL oldu. 2003-2020 döneminde iç ve dış faiz lobilerine 496 Milyar dolar parayı ödemekten geri kalmadılar. Halbuki; Her açıklamalarında faize karşı olduklarını söylemektedirler. Vergi gelirlerimiz 2002 yılında 61,1 Milyar TL iken, 2019 vergi gelirlerimiz 674 Milyar TL’ye yükselmiştir. Yani vatandaşlarımız vergi ile cezalandırılmış bu oran 11 kat arttırılmıştır. 2002 yılında kişi başına toplanan vergi 630 dolar iken, 2019 yılında 1450 dolar olmuş, vatandaşlarımız dolaylı vergiler ile adeta haraca bağlanmıştır. Ama bu arada yandaş firmaların Milyarlarca vergi borcu da silinmiştir. TÜİK verilerine göre 2002 yılında 2 Milyon 465 bin işsizimiz varken, 2020 Şubat ayında işsiz sayımız 4 Milyon 230 bine çıkmıştır. İşsizlik oranı 2002 yılında 8.3 iken, 2020 Şubat ayında 13.6 olmuştur. Yani % 63 artış olmuş. Üniversite mezunu işsiz sayımız 2002’de 267 bin iken, Şubat 2020 tarihinde 995 bine çıkmıştır. Bu gün itibarı ile işsizler içinde üniversite mezun oranı %27.4 e çıkmıştır. 1950-2002 dönemini kapsayan 52 yıllık dönemde toplam cari açık 43.7 milyar dolar olarak gerçekleşmiş, sadece 2003-2019 yıllarını kapsayan 17 yıllık süreçte toplam cari açığımız 570 Milyar dolar olmuştur. 2002 yılında karşılıksız çek tutarı 2,2 Milyar TL iken, 2019 yılında bu oran 27,3 Milyar TL’ye çıktı. 2002 yılında karşılıksız senet tutarı sadece 0,8 Milyar TL iken, bu oran 21,4 milyar TL’ye çıktı. 2002 yılında icra dosya sayısı 8,6 Milyon iken, bu sayı 21 Milyon oldu. 2016-2018 yılları arası parasını ödeyemediği için elektriği kesilen abone sayısı 14.900 olmuş, doğalgazda aynı dönemde bu rakam 6.830.902 olmuştur. Elektrik-Doğalgaz-Köprü geçiş ve Oto yol ücretlerine %60-72 zam yapılmış, aynı dönemde emeklilerimize %36 zam yapılmış ve yüzde yüz gelir kaybına uğratılmıştır. Vatandaşımızın 2003 yılında ihtiyaç kredi borcu 1,3 Milyar TL iken, 2020 yılında bu borç 292 Milyar TL’ye çıkmıştır. Vatandaşımızın geleceği bankalar tarafından ipotek altına alınmış durumdadır.2002-2018 yılları arası aile içi gelir borç oranı % 4,7 iken, % 54’e yükselmiştir.2002 yılında 1 metreküp doğalgaz 39 kuruş iken 2019 yılında bu rakam 1,83 TL oldu. Enerji maliyetleri arttığı için vatandaşlarımız ne yapacağını bilememekte olup, sanayi durma noktasına getirilmiştir. Mutfak tüpü 2002 yılında 21,4 TL iken, 2019 yılında bu tutar 120 TL olmuştur. Cumhuriyetimizin kuruluşundan, 2002 yılına kadar milletimizin emek ve vergileri ile yapılan kuruluş ve taşınmazlar özelleştirme adıyla yandaşlara peşkeş çekilmiştir. Bütün kazanımlar yok edilmiştir.Sadece 2003-2018 yılları arası 62,1 Milyar TL’lik özelleştirme yapıldı. Halkımıza özelleştirmeden gelen paralar koklatılmadı bile. Ülkemizin ne kadar önemli fabrika ve kuruluşu varsa yok pahasına yandaşlara teslim edildi. Devletimizin tasarruf etmesi, israftan kaçınması gerekir, vatandaşımız zor günler geçirirken şatafatı bir kenara bırakın diyen bizlere cevaben Sayın Cumhurbaşkanı “İtibardan tasarruf yapılmaz, harcanan paralar çerez parası bile etmez” şeklinde açıklama yapmıştır. Ak Parti İktidarı dönemlerinde zengin rantçılar servetlerine servet katarken, milletimizi karın tokluğuna çalışmaya mecbur ettiler. Halkımızdan toplanan vergileri betona gömüp, üretimi ihmal ettiler. Ülkemiz 70’li yıllardan sonra ilk defa yokluk kuyruklarına mahkum edilmiştir. Milletimize patates ve soğan 8-12 TL’ye yedirilmiştir. Ülkemiz et ve saman ithal eder duruma getirilmiştir. Yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklarla mücadele edeceğiz diye iktidara gelenler bizibu alanda 180 ülke arasında 65. Sıradan 91. sıraya düşürmüştür. Ülkemiz Hukukun üstünlüğü sıralamasında 2003 yılında 83. Sırada yer almaktayken, 109 sıraya geriletilmiştir. Demokrasi endeksinde bu gün itibarı ile Gana, Senegal, Pakistan ve Tanzanya’nın gerisinde 110. sırada yer almaktayız. Basın özgürlüğü sıralamasında 2002 yılında 58. iken, bu gün 157. sıraya düşmüş durumdayız. İntiharlar, boşanmalar, taciz ve tecavüzler, madde bağımlılığı kat kat artmıştır. Uyuşturucu kullanımı ilkokullara kadar inmiştir. Bunları çoğaltmak mümkündür. Milletimiz adına iktidarın iyi yaptıklarının yanında yer almaya, yapamadıklarını ise iktidara oy veren kardeşlerim de dahil, bütün vatandaşlarımıza iyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistemin de dahil olduğu konuları anlatmaya, devam edeceğiz.”