AK Partili Sevda Erdede’den 28 Şubat sürecini anlatan hüzünlü konuşma:
- Sevda Erdede,post modern darbe olarak nitelendirilen 28 Şubat sürecini eleştirdi. Biri 28 Şubat olmak üzere Şubat ayında iki hüzne sahip olduğunu ve diğerinde de babasını kaybettiğin söyleyen Erdede, “28 Şubat hüzündür bize. Belki de hüzün, en çok yakışandır bize. İnsan olmanın gereğidir bir nevi. Çoğu kişinin belki de unuttuğu bir sermaye. Bazen bana çevremdekiler söylüyor 28 Şubat için. Sen hala orada mısın diye. Evet hala ben oradayım. Ama hiç kaybetmedim umudumu, azmimi ve hüznümü. Çünkü 28 Şubat sadece askeri değil, siyasi, kültürel ve sosyal bir darbedir. 28 Şubat toplumun nefessiz bırakılmaya çalışıldığı bir süreçtir” dedi.28 Şubat sürecinin binlerce, on binlerce yüreği hüzne boğduğunu ifade eden Erdede, “Nasıl unutulur? Biz unutmadık, unutturmayacağız” dedi.
Haber:Vahit Şahin
Seyhan Belediyesi’nin AK Partili tek meclis üyesi Sevda dede, mecliste yaptığı konuşmada 28 Şubat sürecini ve hayatını nasıl etkilediğini anlattı.
Seyhan Belediye Başkanı Akif Kemal Akay, katipler Duygu Atikaslan Ayçe ve Gülcan Bingöl tarafından açılan Mart ayının ilk oturumunda söz alan Sevda Erdede,post modern darbe olarak nitelendirilen 28 Şubat sürecini eleştirdi. Biri 28 Şubat olmak üzere Şubat ayında iki hüzne sahip olduğunu ve diğerinde de babasını kaybettiğin söyleyen Erdede, “28 Şubat hüzündür bize. Belki de hüzün, en çok yakışandır bize. İnsan olmanın gereğidir bir nevi. Çoğu kişinin belki de unuttuğu bir sermaye. Bazen bana çevremdekiler söylüyor 28 Şubat için. Sen hala orada mısın diye. Evet hala ben oradayım. Ama hiç kaybetmedim umudumu, azmimi ve hüznümü. Çünkü 28 Şubat sadece askeri değil, siyasi, kültürel ve sosyal bir darbedir. 28 Şubat toplumun nefessiz bırakılmaya çalışıldığı bir süreçtir” dedi.28 Şubat sürecinin binlerce, on binlerce yüreği hüzne boğduğunu ifade eden Erdede, “Nasıl unutulur? Biz unutmadık, unutturmayacağız” diye konuştu.
Sevda Erdede mecliste şunları söyledi:
“Hayatımda hüzne boğulduğum, kendimi çaresiz hissettiğim 2 önemli eşik oldu. Biri 28 Şubat…
Diğeri yine Şubat ayında kaybettiğim Ailemizin çınarı Babam…
28 Şubat hüzündür bize…
Belki de hüzün, en çok yakışandır bize, insan olmanın gereği bir nevi…
Çoğu kişinin belki de unuttuğu bir sermaye. Bazen bana çevremdekiler söylüyor 28 Şubat için…Sen hala orada mısın diye. Evet hala oradayım…
Ama hiç kaybetmedim umudumu. Azmimi ve hüznümü…
Çünkü 28 Şubat, yalnızca askeri değil, siyasi, kültürel ve sosyal bir darbedir.
28 Şubat toplumun nefessiz bırakılmaya çalışıldığı bir süreçtir.
Sözlerimin başında hayatımdaki iki önemli eşikten bahsetmiştim; 28 Şubat ve BABAMMM…
Bir baba düşünün Van’ın bir köyünde doğmuş, büyümüş, evlenmiş. 9 çocuk, 40 torun sahibi olmuş. Tek maaş ve zor şartlara rağmen, Baba gibi baba olmuş. Doğudaki kız çocuğu ayrımcılığın rağmen, hiçbir zaman ayırmamış 7 kızını,2 oğlunu da. Kızları okusun diye çırpınıp durmuş. Hatta yaşadığı yeri bırakıp Adana’ya yerleşmiş yıllar önce.
Sene 94-95 cep telefonu yok. Kızı üniversiteden dönecek, sağanak gibi yağmur yağıyor, elinde 2 şemsiye saatlerce beklemiş kızının ineceği durakta…
Final haftası, kızı gece geç saatlere kadar ders çalışıyor, çay koymuş oturmuş yanında saatlerce, kızı uykuya dalmasın diye…
Her şey yolunda, çok güzel ilerlerken 28 Şubat darbesi olur. Kızı tamamen özgür iradesi ile örttüğü örtüsü ile. Eğitimi ve babası arasında kalır ve inancı gereği örttüğü örtüsünden taviz veremez. Uyarı, kınama ve uzaklaştırma cezaları ile son 3 ayda okuldan atılır…Ve babasının yüreği bunu kaldıramaz, kalp krizi geçirir…
Evet soruyorum sizlere bu sadece Babasının umudu, Babasının gözbebeği bir kızın öyküsü…
28 Şubat bu şekilde binlerce, on binlerce yüreği hüzne boğdu.
Nasıl unutulur…
Biz unutmadık, unutmayacağız. Babam da umudunu hiç kaybetmedi, arkamdaki desteğini hiç esirgemedi. Ondan aldığım güç ile okumaya devam etti, ediyorum. Ama Babam Hazirandaki üçüncü mezuniyetini göremeyecek, öğretmen olmasını göremeyecek. Yorgun kalbi dayanamadı…
“Kadına Şiddete Hayır” sloganı 28 Şubat’ta da vardı. Ama bizler için değildi.
Dün mecliste hep birlikte dinledik. Filiz Hocamın emeğine, yüreğine sağlık. “Kadınlar vardır”, “Kadınlar Vardır”. Evet kadınlar 28 Şubat’ta da vardı. Örtüsü ile insanca yaşamak isteyen, okulunu okumak, çalışmak, hastaneye gitmek isteyen, asker oğlunun törenine katılmak isteyen, ama tecrit edildiler."