Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi180
Bugün Toplam1114
Toplam Ziyaret1823804

ÇULHAOĞLU, “TÜRKİYE TARIMDA EN BÜYÜK İTHALATÇI KONUMUNA GETİRİLDİ"

İYİ Parti Adana Milletvekili Metanet Çulhaoğlu , “İyi Parti iktidarı ile bu olumsuzluklara son verilecek milletimize hak ettiği değeri verecek ve sorunlarını bir bir eritip ortadan kaldıracağız” açıklamasında bulundu.

İYİ Parti Adana Milletvekili Metanet Çulhaoğlu yaptığı açıklamada; yaşanan gıda fiyatları ve gıdaya erişimle ilgili sorunları, tarım sektörünün genelinden bağımsız olarak konuşulamayacağını belirterel,”Son yıllarda Ak Partinin uyguladığı yanlış tarım politikaları ve yetersiz destekler sonucunda Türkiye’mizin tarım üretimi azaldı. Ne yazık ki ülkemiz tarımda yüksek ithalatçı konumuna getirildi” ifadesini kullandı.

“İYİ Parti olarak biz, tarımı sürdürülebilir kalkınma ve Milli Güvenlik meselesi olarak görüyoruz. Bizim aksimize Ak Parti tarımın önemini anlamadı, çiftçinin, köylünün yanında olamadı, gıda fiyatlarını yapısal çözümlerle değil polisiye tedbirlerle çözmeye kalkıştı ve tarımı bugünkü hale düşürdü” ifadesine yer veren Çulhaoğlu şunları kaydetti:

“Ülkemiz son 20 yılda, tam 4,5 milyon hektar tarım arazisi kaybetti. Ak Partinin yürürlüğe koyduğu Büyükşehir Belediye Yasası ile bir gecede 17.803 köy ve beldemizi, son 7 yılda da köy kırsalı nüfusumuzun 755.000’ini adeta yok etti. Bu her sene 100 Bin insanımızın köy kırsalından göç etmesine neden oldu. Meraları, yaylaları, dağları köylünün elinden alıp yok etti bitirdi. Buraları yandaşları olan şirketlere kiraladılar.

Ak Parti iktidarları çiftçi sayımızın yaklaşık üçte ikisini de kaybettirdi ülkemize. Kalan çiftçimizin de 2 milyar 600 milyon lira olan banka borcunu 138 milyara, toplam borcunu ise 200 milyar liraya çıkararak çiftçilerimizin sermaye gücünü de eritti. Bugün çiftçimiz, haciz gelmesin diye, traktörünü saklayacak duruma getirildi. Tabii burada da durmadılar, yola devam deyip, Türkiye için hayati derecede önemli olan, kadın istihdamını da bitirme noktasına getirdiler. Son bir yılda 269.000 kadın çalışanımızı tarımsal istihdamdan çıkarttılar. Ak Parti iktidarları maalesef tarıma olan sevgimizi de azalttı. Böyle olunca da üreticilerin üretim yeteneği, tüketicilerin de gıdaya erişim imkanı kayboldu. Ve en sonunda, tarımda ardı ardına izlenen bu yanlış ve hatta şaibeli politikalar sonucunda fahiş gıda fiyatları ile karşı karşıya kaldık. Peki bunlar olurken Ak Parti iktidarı ne yaptı. Kendi beceriksizliğini örtmek için her zaman yaptıklarını yaptılar ve sağda solda suçlu aramaya başladılar. Sorunların temelini çözmek yerine, sorumluluğu başkalarına yıkmaya çalıştılar.

İktidarın doğru düzgün bir tarım planı yok. Planlamaları olmadığı için de politikanda yok. Fiyat artışları çiftçimizle alakalı değil. Çiftçimizin çoğu zaten zarar ediyor ve eline geçen para artmıyor. Üreticimizden 30 kuruşa alınan brokoli zincir markette 7 lira. Toptancı halinde 50 kuruş olan karnabahar zincir markette 4,5-5 lira. 2,80 TL kuruş fiyat açıklanan süt zincir markette 7,5. TL’ye satılmaktadır.

İşin özü ve iktidarın anlamadığı konu çiftçimizden sonra başlıyor

Temelde sorun zincir marketlerde ve onların tedarikçilerinde. Çünkü bunlar kendileri çalıp kendileri oynuyorlar ve piyasa oluşturuyorlar. Bu zincir marketlerin sayısı 31 bini geçti, 2027 yılına kadar da 15 Bin tane daha geleceği ifade edildi. Bunlar haliyle piyasaya da hâkim oldular. Karşılarında rekabet edecek kimse yok. Ne çiftçi kooperatifi, ne birliği, ne halcisi ne de komisyoncusu kaldı. Bunlar hepsini ezip geçti. Bu zincir marketler meselesi çok önemlidir. İyi Parti olarak memleketin dört bir yanını geziyoruz. Her gittiğimiz yerde bu zincir marketlerin salgında kayırılmasından, kent ekonomisine katkı sağlamamasından, esnafı batırmasından, ortaya çıkardıkları gıda enflasyonundan şikayetçi ama bir tek Ak Parti şikayetçi değil. İktidarın kızması gereken kesim bu zincir marketler olmalıyken, nedense onlarla uğraşmak iktidarın işine gelmiyor. Çünkü bu durumdan şikayetçi olsalar, daha önce bu market zincirlerinde çalışmış birini, Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı yapıp bir de üstüne bakanlığın bütün fonksiyon birimlerini teslim etmezlerdi. Çünkü bu durumdan şikayetçi olsalar, bu market zincirlerinde yönetim kurulu üyeliği yapmış birini de Tarım ve Orman Bakanı yapmazlardı. Tarım, kalkınma ve milli güvenlik meselesi olduğu kadar, aynı zamanda bir bilimdir ve uzmanlık alanıdır. Akla ve bilime alerjisi olan, kalkınmayı eşi dostu zengin etmek zanneden, mili güvenliği de kendinden olmayanları hedef göstermekten ibaret gören bu zihniyet, tarımda yaşadığımız sorunları kesinlikle çözemez.

İyi Parti iktidarı ile bu olumsuzluklara son verilecek milletimize hak ettiği değeri verecek ve sorunlarını bir bir eritip ortadan kaldıracağız. Bunun için iyileştirilmiş ve güçlendirilmiş demokratik parlamenter sistemi mutlaka tesis edecek ve kişilerin değil, milletimizin menfaatlerini önceleyeceğiz.”

134 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
AlışSatış
Dolar34.425434.5633
Euro36.250536.3957