Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi178
Bugün Toplam1035
Toplam Ziyaret1823725

Akşener,"Burası muz cumhuriyeti değil"

Akşener, "İstanbul Sözleşmesi hala geçerlidir, Erdoğan'ın adımı geçersizdir. Burası muz cumhuriyeti değil, burası binlerce yıllık devlet geleneğinin sonucu olarak kurulmuş Türkiye Cumhuriyeti" dedi.

Partisinin grup toplantısında İstanbul Sözleşmesine değinen İYİP Lideri Akşener, "İstanbul Sözleşmesi hala geçerlidir, Erdoğan'ın adımı geçersizdir. Burası muz cumhuriyeti değil, burası binlerce yıllık devlet geleneğinin sonucu olarak kurulmuş Türkiye Cumhuriyeti. Aklını başına topla, böyle devlet yönetilmez. Sen o iş bitti dediğinden beri 7 kadınımız öldürüldü. O iş kadınlar bitti demeden bitmez sayın Erdoğan" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti iktidarının "keyfi yönetim anlayışının" Türkiye'ye olan maliyetinin her geçen gün arttığını belirterek, "İnsan haklarında artıyor, kadın haklarında artıyor, demokrasi için artıyor, ekonomi için artıyor, çevre için artıyor. Sayın Erdoğan’ın attığı her düşüncesiz adım, milletimizin aleyhine çalışıyor." dedi.
Bu aralar 7'den 70'e herkeste bir tedirginlik olduğunu savunan Akşener, "(Eyvah, yoksa damat geri mi dönüyor?) sorusu, her mecrada dillendirilmeye başlandı. 2,5 yıl boyunca bu kürsüden, damat bakanın ekonomiyi yönetemeyeceğini anlattım. Başarısızlıklarla dolu 2,5 yılın sonunda, nihayet bu hatadan dönüldü. Öyle başarısız bir 2,5 yıl geçti ki, bugün biri, damat bakan ile ekonomi kavramını, aynı cümle içinde kullansa, dolar fırlıyor. Kendisinin ekonomi yönetimi kariyerinde; hazinenin 128 milyar dolarlık rezervi erimiş, Türk Lirası pula dönmüş, işsizlik artmış, faiz artmış, enflasyon artmışken; bu işi beceremediğini, defalarca kanıtlamış bir insanın, tekrar bu konularla anılmasını bile, son derece saçma ve sakıncalı buluyorum. Ama maalesef, Sayın Erdoğan, saçmalama konusunda, çıtayı uzaya çıkardığından, maalesef kesin konuşamıyorum." dedi.

"Faiz sebep, enflasyon sonuç" cümlesinin hala dillendirildiğini anımsatan Akşener, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sayın Erdoğan, bu müthiş doktrinini, ilk kez ortaya attığında, dolar 2 liraydı. Enflasyon, tek haneliydi. Faizler de, yüzde 6’ydı. Şimdi geldiğimiz durumda ise, faiz, yüzde 19, dolar neredeyse 8 buçuk lira. Enflasyonu tutabilene aşk olsun. Sayın Erdoğan; kurumlar ve kurumsal değerlerle oynayarak, devlet yönetilmez. Altı ayda bir Merkez Bankası Başkanı değiştirerek, ekonomi yönetilmez. Merkez Bankası Başkanı’nın bir gece kararnamesiyle görevden alındığı bir ülkede, istikrardan bahsedemezsin. Eski başkan Sayın Ağbal’ı, faizleri artırdığı için görevden aldın değil mi? En azından, kamuoyuna böyle yansımasına izin verdin ama nedense, yeni gelen başkanın ilk beyanatı, yüksek faiz politikasını, sürdürmekten yana oldu.

Ben de şimdi doğal olarak, sormak istiyorum: Madem yeni başkan, faiz düşürmeyecekti, o zaman, Sayın Ağbal’ı neden görevden aldın? Bu gece yarısı operasyonu sonucunda, Türk Lirası dolar karşısında yüzde 15’e yakın değer kaybetti. Madem yeni başkan, aynı politikaları sürdürecekti, o zaman, neden bizi bir gecede yüzde 15 fakirleştirdin? Bu sorunun cevabı aslında basit. Görülüyor ki; Merkez Bankası Başkanı değişikliğinin gerekçesi, ekonomi değil. Milletin refahı, esnafın, çiftçinin sorunları hiç değil. Türkiye, AK Parti içindeki çekişmelere, siyasi hesaplaşmalara kurban ediliyor. Bu güzel memleket, bu hoyrat ve şuursuz anlayışa kurban ediliyor. Gece yarısı yapılan gizemli atamalarla, koskoca Türkiye’nin itibarı ayaklar altına alınıyor. Bu kendini bilmezliğin, ekonomide yarattığı tahribatın hesabını kim verecek?"

Sadece kur artışından dolayı, kamunun borcunun 225 milyar lira, özel sektörün borcu da 250 milyar lira arttığını belirten Akşener, "Liyakatsizliğin, keyfiyetin ve cehaletin" Türk ekonomisine, son 10 gündeki maliyetinin, 500 milyar lirayı bulduğunu söyledi.

Akşener, "Bu maliyeti, saray zenginleri, 3-5 yerden maaş alan kardeşler, yeğenler, kayınçolar, danışmanlar, o beş müteahhit ve havuz medyası da ödemeyecek. Bu maliyeti, çiftçilerimiz, esnaflarımız, sanayicilerimiz, emeklilerimiz, memurlarımız, çalışanlarımız, gençlerimiz, kadınlarımız ödeyecek. Bu maliyeti, hepimiz ödeyeceğiz, bir tek onlar ödemeyecek. Çünkü bu maliyet, bu ucube sistemin ve onun arkasındaki bu çarpık zihniyetin sonucudur." dedi.

İYİ Parti olarak, Merkez Bankası’nın bağımsızlığını önemsediklerini ve bunu her fırsatta vurguladıklarını dile getiren Akşener, "Merkez Bankası yönetiminin bağımsızlığı ve güvencesiyle ilgili olarak, Yüce Meclis'e bir de kanun teklifi verdik. Teklifimize göre, Merkez Bankası başkanları, beş yıl süreyle atanabilecek, ve görev süresi dolmadan görevden alınamayacak. Çünkü, Cumhurbaşkanı’nın bir gece, rüyasında görüp, görevden alabildiği bir Merkez Bankası Başkanı’nın, görevini hakkıyla yapabilmesinden söz edemeyiz. O yüzden, süresinden önce görevden alınamamasını, hüküm altına alıp, görev güvencesi sağlıyoruz." dedi.

Kanun teklifi ile ayrıca, Para Politikası Kurulu’nun üyelerinden birinin de, reel sektör temsilcisi olmasını sağladıklarını belirten Akşener, "TOBB’un önereceği üç adaydan birinin, Cumhurbaşkanı tarafından, Para Politikası Kurulu'na atanması hükmünü getiriyoruz. Bu vesileyle, kanun teklifimize, başta, sözde reformseven AK Parti ve küçük ortağı olmak üzere, Meclisteki tüm partilerin desteğini bekliyoruz." diye konuştu.
159 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
AlışSatış
Dolar34.413134.5510
Euro36.357136.5028