Haber:M. Demirel Babacanoğlu
17 Nisan Köy Enstitüleri Günü kutlu olsun.
Salih Koç 1956 Sinop doğumlu. Sinop Kız İlköğretmen Lisesi ve Giresun Eğitim Enstitüsü’nü mezunu. Öğretmenlik yaptı, 2004’de emekli oldu, İstanbul’da yaşıyor. Üçüncü kitabı; Bir Yolunu Bulmuştuk(1).
Köy çocukları, köy enstitüsü okullarını öğretmenleriyle kendileri yaptılar. Ülkenin 21 yöresinde eğitime açtılar. Yiyecek içeceklerini kendileri ürettiler. Kendin yap kendin oku, kendin üret kendin ye ilkesini uyguladılar…Devlete yük olmaktan uzak durdular…
Sunuş manzumesinde şöyle diyor Salih;
“Merhaba diyerek başlayalım söze/ Hal hatırdan sonra gelelim asıl meseleye”/
Köy enstitüsü çınarlarını sıralıyor…
Hasan Âli Yücel, İsmail Hakkı Tonguç, Mahmut Makal, Fakir Baykurt, Talip Apaydın, Mehmet Başaran…
Onların yaşantılarından örnekler veriyor. Köy enstitülerinin eğitim öğretimde birincil çare olduğunu söylüyor…Bu çareye sonradan sırt dönülmüştür.
Köy enstitüleri öğretmen(2); sağlıkçı, marangoz, yapıcı,, demirci, elektrikçi, tarımcı, sürücü, şair yazar, yetiştirdi. Değişti köylerin yapısı birden… Sözden çok eyleme önem verildi. Kendi okulunu kendin yap, kendi tarlanı kendin sür… Elle tutulur, gözle görülür somut yükselme görüldü tarımda, sağlıkta, okuma yazmada. Kendi mektuplarını, kendi dilekçelerini yazdı köylüler…
“Daha düne kadar kıraç bir tarla iken/ Sarmışken her yerini yabani ot diken/ Tarla temizlenmiş verilmiş düzen/ Buğday boy atmış, başaktır görünen/ tam da buydu köylüye heyecan veren/…/ Tarım derslerinde enstitülüler/ Tarlaya domates fasulye biber/ Ve bil umum sebzelerden ekerler/ Bütün yıl yiyecek ihtiyaçlarını/ Kendi ekip biçtiklerinden giderirler/…(s. 52)
Bu okulların temeli eğitmen kurslarıyla başladı. Sözgelimi Adana-Güneşli Mahallesi, Güneşli İlkokulu’nda, Lütfi Dağlar Başkanlığında…eğitmen kursu açıldı. Sonra Düziçi-Alman Binası’na taşındı. Tarih 17 Nisan 1940’tı,Düziçi Köy Enstitüsü’nün temeli atıldı böylece…
Yazar da şöyle bir örnek veriyor: Muharrem, askerliğini çavuş olarak bitirmişti. Eğitmen kursuna çağrıldı. Kurs gördü, eğitmen oldu, çocuklar yetiştirdi…
O yıllarda askerliğini çavuş, onbaşı olarak yaaınlar, eğitmen kurslarından geçirildiler üç yıllık köy okullarında görevlendirildiler… Beklenen verim elde edildi.
Köylü aydınlanıyor, uyanıyordu...
Öyle kesimler vardı ki hoşlanmıyordu bundan… Köy enstitüleri hakkında dedikodular üretiyorlardı… Kötü şeyler söylüyorlardı. Diyorlardı ki, bu çocuklar okuyacak da bizim öküzü kim güdecek? Davarı kim sağacak?
Ağalar beyler, öyle azıttılar ki işi, Amerika’ya dayadılar sırtlarını. Çok partili sisteme geçilsin deniyordu… Geçildi. İkili anlaşmalar yapıldı. Bunlardan biri de eğitim anlaşmasıydı. ABD yardım bahanesiyle köy enstitülerinin köküne çaldı kibriti.…
Hasan Âli Yücel bakanlıktan uzaklaştırıldı, yerine Şemsettin Sirer getirildi. İlk işleri köy enstitüleri üzerine gitmek oldu. Köy enstitüsü mezunlarını çavuş çıkardılar askerde… Köy enstitülerinde olaylar başladı…
1954 yılı gelince köy enstitüleri kapatıldı. Adı,eğitim ilkeleri değiştirildi, İlköğretmen Okulu yapıldı. Zamanla buna da tahammül edemediler Öğretmen Lisesi yaptılar. Daha sonra buna da tahammülleri kalmadı kapattılar. Üniversite eğitim fakültelerine verdiler öğretmen yetiştirmeyi…
“Test ile eğitim yapan/ Tost ile karnını doyuran/ Anne babayı ismiyle çağıran/ Yeni bir kuşak geliyor ardımızdan/…/ Sorumluluk nedir bilmez/ İş yapmayı sevmez/ Canını üzmeye gelmez/ Olur olmaz her şeye eder itiraz// Yeni bir kuşak geliyor ardımızdan/…”(s. 122)
17 Nisan Köy Enstitüleri Günü, bu acı gerçekle kutlanır mı? Biz o güzel günleri kutluyoruz…
…
(1).Salih Koç, Bir Yolunu Bulmuştuk, 143 s, 1. Baskı 2020, Tunç yayıncılık. (2).17 bin öğretmen. (10.04.2021, Adana)