TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan Tele 1 Ana Haber Bülteni'ne konuk oldu. TKP'nin de içinde bulunduğu uluslararası komünist ve işçi partilerinin geçtiğimiz gün yaptığı 'Aşıda patente hayır' çağrısı ile ilgili açıklamalarda bulunan Okuyan, Betül Begümhan Aydoğan'ın sorularını yanıtladı.
'Patent sorunu kalksa insanlık tüm dünyaya aşı üretecek birikime sahip'
Aşıda dünya çapında adaletsiz bir dağılım olduğunu söyleyen Aydoğan, Okuyan'a adaletin nasıl sağlanacağını sordu. Okuyan adaletsizliğin sadece aşı konusunda olmadığını belirterek sözlerine şöyle devam etti:
"Sağlık sistemi bütün dünyada piyasanın denetimde. Özel sağlık kuruluşları, ilaç tekelleri... İşin içine ticaret ve paranın girdiği bir yerde halk sağlığından söz etmek imkansız. Koronavirüs tabi özel bir durum, insanlığın son on yıllar içerisinde yaşadığı en önemli tehditlerden bir tanesi. Korkunç bir tablo çıktı ortaya, bunun önemli nedenlerinden biri halk sağlığını merkeze koyacak politikalar üretemiyor devletler. Gelişmiş ülkeler, aşı meselesinde son derece bencilce parayı basıp şirketlerle anlaşıp kendilerine ihtiyaç fazlası aşı bağladılar ama bu gerçekleşmedi. Çünkü bu patent meselesi nedeniyle birkaç şirketin elinde üretim hakkı. Aslında bilimsel olarak bu aşı bütün insanlığın malı. Şimdiye kadarki bilimsel kazanımların sonucu olarak bugün bu aşı bulunabildi. Bunlara bazı şirketlerin el koyması korkunç büyüklükte bir hırsızlık. Bunun bir başka olumsuz sonucu ise bu şirketlerin yeterince üretim kapasitesinin olmaması. Yani patent haklarını ellerinde tutuyorlar ve daha fazlasını kimse üretmesin diyorlar. Halbuki bu patent hakkı ortadan kaldırılsa şu an yeterli miktarda aşı üretilir. Bu doğrultudaki talepleri ilk kez biz ileri sürmedik, bu yönde taleplerde bulunan bazı devletler de oldu. Ancak komünist partiler ilk kez bunu toplu olarak dile getiren bir güç olacak. Komünist partiler bütün dünyada sağlıkta, eğitimde özel sektöre karşılar. Aslında biz genel olarak zaten sermayeye karşıyız ama eğitim ve sağlık gibi sektörlerde özel şirketlerin olması, ilaç tekellerinin insan sağlığına ilişkin her tür politikayı belirlemesi korkunç bir cinayet. Buna karşı bir girişimde bulunduk. Aslında patent meselesi kalksa üzerinden insanlık bütün dünya nüfusuna aşı üretecek kapasiteye sahip."
'İnsanlık bir avuç ilaç tekelinin oyuncağı olmuş durumda'
Aydoğan'ın yaygın aşılamanın yapılamamasıyla ilgili sorusuna Okuyan şöyle cevap verdi:
"Türkiye'deki rakamlar da bunu gösteriyor. Yeni veriler açıklanıyor, bir kesimin aşağıladığı Çin aşısının etkisinin yüksek olduğu açıklanıyor. Hastalığa yakalanma ,ağır hastalık ve ölüm oranlarını aşağı indirdi. Ama toplumun bir kesimi ancak aşı olabildi, bir kesimi henüz bu hakka sahip değil, bazıları da iktidarın da sorumlu olduğu yıllardır aşıya dönük geliştirilen önyargı nedeniyle aşı olmadı. Bu tablo tehlikeli, çünkü nüfusun önemli bir bölümünün aşı olması lazım. İkincisi, aşılama kampanyası yavaş ilerledikçe virüs mutasyona uğruyor, bilim insanları buna işaret ediyor. Belki de yürürlükteki aşıların hiçbirinin etkili olmadığı bir noktaya ilerleyecek virüs. Gerçekten de insanlık bir avuç ilaç tekelinin oyuncağı olmuş durumda bu kadar önemli bir tehdit karşısında. Buna karşı tabiki komünistler sözünü söylecekti."
Aydoğan geçmişte insanlığın bunu başarabildiğini belirterek, çiçek aşısı örneğini verdi. Bu örnek üzerine Okuyan'ın değerlendirmesi şöyle oldu:
"Şu andaki eksiklik Sovyetler gibi kamu çıkarlarını merkeze koyan bir ülkenin olmaması ne yazık ki. Sovyetler Birliği'nin varlığı ABD ve başka ülkeleri düzgün davranmaya itiyordu aralarındaki rekabet yüzünden. Küba çok küçük bir ülke, dünyadaki sağlık politikalarını belirleyemiyor, üstelik de Küba'nın ürettiği ilaçların, aşıların dünyaya ulaşmasını engelliyorlar. Küba'nın ürettiği bazı ilaç ve aşıların Türkiye dahil başka ülkelere ulaşması ABD tarafından engelleniyor. Hâlâ aynı mesele, insan sağlığıyla ilgili çok temel bir sorunla karşı karşıyayız. Geçmişte bunların ne kadar kolay çözülebileceğini gösterdi insanlık ama şimdi birtakım şirketler para kazanacak diye tıkandık kaldık. Gerçekten de içler acısı bir durum. İngiltere ve ABD'de biraz yol aldılar aşılama konusunda ama Almanya, Fransa gibi ülkeler yerlerde sürünüyor. Çünkü koskoca Alman devleti birkaç tane ilaç şirketinin oyuncağı olmuş durumda, o şirketlere hizmet ediyor. Bizde de Sağlık Bakanlığı'nı özel hastane sahibi birine teslim etmiş durumdalar. Bütün dünyada ne yazık ki halk sağlığı şirketlerin elinde. Biz bunun bedelini ödüyoruz."