Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi110
Bugün Toplam921
Toplam Ziyaret1825567

BAHÇELİ, İNSANLIK ONURU, İNSANLIĞIN ORTAK MİRASI ABD'DEN KATBEKAT BÜYÜKTÜR"

Bahçeli, "Güney sınırlarımız boyunca milli güvenliğimizi doğrudan veya dolaylı tehdit eden kim olursa olsun, karşımıza kim çıkarsa çıksın, teröristler veya sahipleri hepsi birden üstümüze gelirse gelsin, biz bu yoldan dönersek namus bize ar olsun"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli,  partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, terörle mücadelenin esas itibarıyla çok boyutlu ve karmaşık bir süreç olduğunu belirterek, Türkiye'nin bunun hakkını her saha ve zeminde kahramanca verdiğini kaydetti. 

"Yalnızca seri katillerle değil, aynı zamanda onları kiralayan, kullanan, bölgesel çıkarları uğruna silah, eğitim, mali ve lojistik destek sağlayan ülkelerle de kıran kırana bir mücadele sürmektedir." değerlendirmesinde bulunan Bahçeli, şunları söyledi: 

"Artık kiminle mücadele halinde olduğumuzun tanım ve tarifini net bir şekilde yapmak lazımdır. Demem odur ki, terörle mücadelenin asıl ve arkada duran şirret faillerini deşifre etmek, bunların yüzüne ayna tutmak şarttır. Çünkü bir yanda elimizi sıkmak için öne çıkan, diğer yanda kolumuzu kesmek için ön almaya çalışan ülkelerin ikiyüzlü tavırları iyice sabırları taşırmıştır. Dost ve müttefik sandığımız, hatta NATO şemsiyesi altında birlikte oyalandığımız bu ülkelerin asıl gayesi, asıl gayreti Türkiye'nin boyun eğmesidir. PKK/YPG cinayet ve ihanet kuklasıdır, kuklacılar ise perdenin arkasında saf saf toplanan karanlık ve kahrolası emperyalist kumpasçılardır.

 Eski dönemlerde bir terzi makasında şunlar yazıyormuş: 'Her elini sıkanla dost, her canını sıkanla da düşman olma.'Bize dost diye seslenen, ama postumuza saman dldurmak için fırsat kollayan mihrakları biliyoruz, tanıyoruz.

Saf değiliz, şuursuz değiliz, bakar kör hiç değiliz. Kim kiminle yürüyor açıklıkla görüyoruz. Dostumuzun da düşmanımızın da her an değişeceğinin, nihayetinde devletler arasında bu çerçevede kalıcılık ve süreklilik olmayacağının bilincindeyiz. Buna karşılık bizim değişmez inancımız ise şudur: Türk'ün Türk'ten başka dostu yoktur. Muhtaç olduğumuz tek bir kudret varsa o da damarlarımızdaki asil kandır."

 Bahçeli, içimizdeki münferit anlaşmazlıkları, müzmin ihtilafları, müessif uzlaşmazlıkları topluca düğümleyip tek nefes olabilirsek Türk milletini ve Türkiye'yi hiç kimsenin tutamayacağını vurguladı. Böylesi milli ve manevi bir gücün üstesinden gelemeyeceği hiçbir zorluk olamayacağını ifade eden Bahçeli, "Türkiye düşmanlarının korkusu budur, kaygısı bundandır."

 Bahçeli, yurt içinde ve yurt dışında yuvalanan bölücü terör örgütüne darbe üstüne darbe vurulduğunu işaret ederek, 24 Nisan'dan itibaren Irak'ın kuzeyinde, Metina ve Avaşin-Basyan bölgelerindeki terör kamplarının havadan ve karadan ateş altına alındığını söyledi.

 

İlk önce, ateş destek vasıtalarıyla sınır ötesinde mıntıka temizliği yapıldığını, Kandil bölgesinde belirlenen nokta hedeflere savaş uçaklarınca hava akını düzenlendiğini dile getiren Bahçeli, şöyle konuştu: 

"Karadan sızan, ayrıca hava hücum harekatıyla hedef bölgeye intikal eden komandolarımız Allah nazarlardan esirgesin, tespit ettikleri teröristlerle birlikte, sığınak, barınak ve mühimmatları birer birer imha etmişledir. Pençe-Şimşek ve Pençe Yıldırım operasyonlarıyla hainler korkuya kapılmışlar, kaçacak ve saklanacak delik aramışlardır.

Ancak korkunun ve kaçmanın ecele faydası yoktur. Ara-bul-yok et parolasıyla hainlerin kanlı defteri Allah’ın izniyle dürülecektir. Bu canilerin kökü kuruyasıya kadar mücadeleden dönüş yoktur. 

Kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerimizle övünüyorum. Operasyona katılan evlatlarımızın alınlarından öpüyorum.

Başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere, Milli Savunma Bakanımızı, komuta heyetimizi ve bütün kahraman askerlerimizi kutluyorum. Rabbim gazalarını mübarek etsin. Hepsinin yanındayız, hepsinin arkasındayız, hepsine dua ediyoruz."

 Terörle mücadele esnasında şehit olanlara Allah'tan rahmet, tedavi görenlere de şifa dileyen Bahçeli, "Güney sınırlarımız boyunca milli güvenliğimizi doğrudan veya dolaylı tehdit eden kim olursa olsun, karşımıza kim çıkarsa çıksın, teröristler veya sahipleri hepsi birden üstümüze gelirse gelsin, biz bu yoldan dönersek namus bize ar olsun." dedi.

 Terör örgütlerinin bu topraklardan ve mücavir bölgelerden sökülüp atılması için milletin desteğinin, kahramanların inancının ve devletin iradesinin tam, eksiksiz bulunduğunu belirten Bahçeli, kanı, gözyaşını, yıkımı, hıyanet ve melaneti geçim kapısı gören insanlık düşmanlarını acımadan cezalandırmanın, barış ve huzura hizmet, hakka ve hukuka hürmet olduğunu söyledi. 

Bahçeli, yaptığı konuşmada, Kıbrıs'ta bağımsız, eşit, egemen iki devletli çözümden başka bir yol kalmadığını belirtti. 

Adil, adaletli, hakkaniyetli, kalıcı ve eşitlik ilkesine dayalı bir çözüm isteniyorsa yegane çarenin bu olduğunu dile getiren Bahçeli, "KKTC'nin bir önceki Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın, Cenevre sürecini baltalamak için devreye girmesinin, ayıplı bir üslupla mevcut Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ı hayasızca eleştirmesinin uyuyan Komünist hücrelerin tekrar harekete geçtiğinin işareti" olduğunu söyledi. 

Bahçeli, "Nereye ve kimlerin bataklığına aktığı az çok belli olan bu ahmağın, Sayın Tatar'a yönelik 'Cenevre'de Türkiye'nin papağanı olacak' açıklaması tam manasıyla EOKA'cı bir ağzın hezeyanıdır. Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar papağan değildir, Kıbrıslı Türklerin hak ve çıkarlarını milli hassasiyetlere muvafık şekilde savunan cesur bir yürektir." değerlendirmesinde bulundu. 

"Kıbrıs'ı ayak oyunlarıyla Rumların üzerine geçirmek için elinden geleni ardına koymayan Akıncı ve zihniyetine yakışan tek sıfatın Rum Palikaryalığı" olduğunu ifade eden Bahçeli, "Rum'un tasmasını başına geçiren vatansızların tahrik ve tertiplerine aldanacak yoktur." diye konuştu. 

Bahçeli, ABD Başkanı Joe Biden'ın sonunda lobilerin oyuncağı, diasporanın tutsağı olduğunu 24 Nisan günü tarih cinayeti işleyerek, yalana sımsıkı sarılarak ispat ettiğini belirtti. 

Devlet Bahçeli, Biden'in 24 Nisan 2021 tarihli yazılı açıklamasının tarihe kara bir leke gibi düştüğünü, Türkiye-ABD arasındaki diyalog köprülerini dinamitlediğini söyledi. 

"Bizim sorunumuz ABD halkıyla değil, Beyaz Saray'a çöreklenmiş zulüm bekçileriyledir." diyen Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü: 

"Biden hakikaten baymış, bayat bir tat vermeye başlamıştır. Türk milletine sözde soykırım gölgesi düşürmek, mazisi toplu cinayetlerle, katliamlarla ve neden olduğu insani felaketlerle dolu bir ülkenin harcı değildir, haddi değildir, hakkı değildir. Biden'in sözde soykırım beyanı Türk milleti nezdinde hükümsüzdür, yazılı açıklaması yalnızca kağıt parçasından ibarettir. Çünkü tarihimizin hiçbir döneminde mahcup olacağımız, hesabını vermekten kaçınacağımız, yüzümüzün kızaracağı, başımızı öne eğecek bir suça, bir trajediye, bir barbarlığa, bir vahşete imza atmadık, böylesi bir yanlışın tarafı ve faili olmadık. 

Soykırım çetelesi tutanlar gerçekten medenilerse, kendi bastıkları zalim ayak izlerine, kendi kazdıkları kan ve dehşet çukurlarına dikkatle bakmaları, eğer yürekleri yetiyorsa bununla ilgili nedamet göstermeleri samimi tavsiyemdir.

 

Biden, 24 Nisan tarihli yazılı açıklamasının iki yerinde soykırımdan bahsetmiş, 1915 olaylarında hayatlarını kaybedenleri onurlandırdıklarını dile getirmiştir. Biden iftira kampanyasına kurşun askerlik yapmakla kalmamış, bir de 'Konstantinopolis' ibaresini kullanmıştır. Osmanlı İmparatorluğu'nda böyle bir isimlendirmeyle anılan bölge veya bir şehir yoktur. Bizim İstanbul'umuz vardır ve dünyanın en büyük Türk kentidir. 

Okyanus ötesinden bakınca nasıl gördüklerinin, neyi görmek istediklerinin bizim nazarımızda bit kadar değeri olmayacaktır. Konstantinopolis sayfası 568 yıl önce kapanmıştır. Sözgelimi, tarihi geriye sarıp 1453 şartlarına dönsek bile dünyayı titreten, gemileri karadan yürüten, toplarla kalın surları döven mutlak ve muzaffer bir Türk varlığını sadece beşeriyet değil, mahlukat bile tasdik ve teyit edecektir. ABD yönetimine soruyorum, peki siz neredeydiniz? Ne yapıyordunuz? Avrupa'dan kaçanlar veya sonu belirsiz bir maceraya atılıp okyanusları aşanlar bile o tarihlerde henüz ortalıkta görülmüyordu. Şu anda yaşadığınız coğrafyanın asıl sahipleri, hatta derilerinin renginden dolayı katlettiğiniz milyonlarca insan mutlu ve huzurlu bir şekilde hayatlarını idame ediyorlardı. 

Bay Başkan, Beyaz Saray'da Cumhur İttifakı'nı nasıl yıkarım, zillet ittifakını nasıl kollarım, Türk tarihini nasıl karalarım diye hesap yapmayı bırak ve şunu aklından çıkarma ki Türk milletine sözde soykırım iftirası atacak en son ülke bile siz değilsiniz. Kısacık melez tarihinizde nice rezaletlere imza atan ülke olduğunuzu hatırlayarak, gerçeklerle yüzleşmeniz bizatihi sizi onurlandıracaktır. Dünyada güçlünün hukuku değil, hukukun gücü hakimdir. İnsanlık onuru, insanlığın ortak mirası ABD'den katbekat büyüktür."

134 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
AlışSatış
Dolar34.440034.5781
Euro35.959736.1038