Avrupa’da aralarında Belçika ve Hollanda’nın da olduğu ülkelerde Türkiye Büyükelçiliği önünde yapılması planlanan gösterilere diğer ülkelerdeki grupların da sosyal medyadan destek vermesi bekleniyor.
Dünya genelinde kadın hakları grupları Uluslararası Af Örgütü’nün “Küresel Eylem Günü” adıyla düzenleyeceği protestolara katılacak. Eylemlerde Türkiye’nin cumhurbaşkanlığı kararıyla, Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi’nden çekilme kararı protesto edilecek.
Protestolara sosyal medya üzerinden destek Sözleşmenin 11 Mayıs 2011’de İstanbul’da imzaya açıklamasının 10. yıldönümünde düzenlenecek gösterilere sosyal medya üzerinden de destek verilmesi planlanıyor. Bu kapsamda Twitter ve Instagram’dan mor renkli bir kıyafet giyerek veya mor maske takılarak çektirilen fotoğrafların dayanışma mesajıyla birlikte #IstanbulConventionSavesLives (İstanbul Sözleşmesi Yaşatır) etiketiyle de paylaşılması planlanıyor.
“Uluslararası dayanışma hayati önem taşıyor”
Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri olan Fransız insan hakları uzmanı Agnes Callamard, “İstanbul Sözleşmesi ilk imzalandığından bu yana kadınları şiddete karşı koruyan önemli bir araç olmuştur. Bu sözleşmeden çekilmek Türkiye’de milyonlarca kadın ve genç kız için belirsizlik, korku ve gerçek bir tehlikeyi de beraberinde getirecektir” ifadelerini kullandı.
Agnes Callamard, “Şiddet tehdidi dünya genelinde kadın ve genç kızların her gün karşı karşıya kaldıkları bir olgu. Bu nedenle İstanbul Sözleşmesi’nin onaylanması çok önemli ve sözleşmenin korunması için uluslararası anlamda dayanışma gösterilmesi hayati önem taşıyor” dedi.
Callamard, protestolarla ilgili de “İmzalandıktan tam 10 yıl sonra, kadınlar Türk yetkililerin milyonlarca kadının ve kız çocuğunun güvenliğini ve hatta hayatını tehlikeye atan kararı geri çekmesini talep etmek amacıyla tek bir sesle konuşuyor” ifadelerini kullandı.
Af Örgütü Genel Sekreteri, “Cumhurbaşkanı Erdoğan İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararını açıkladığından bu yana geçen zamanda, Türkiye ve dünyadaki kadınlar bir araya geliyorlar. Kadınlar yılmak yerine sokaklarda. İnsanlar hiç olmadığı kadar İstanbul Sözleşmesi’ni konuşuyor ve önemini anlıyorlar” ifadelerini kullandı.
İstanbul Sözleşmesini ilk imzalayan ülke Türkiye’ydi
Cumhurbaşkanı Erdoğan Mart ayında Türkiye’yi kararname ile İstanbul Sözleşmesi’nden çektiğini açıklamıştı. İstanbul Sözleşmesi bundan 10 yıl önce Avrupa Konseyi üyesi olan Türkiye’de imzalanmıştı.
Türkiye’nin çekilme kararı 1 Temmuz’da yürürlüğe girecek; ancak bu adıma karşı çıkan insan hakları ve kadın hakları örgütleri hükümetin sözleşmeden kararını gözden geçirmesi çağrısında bulunuyor.
Af Örgütü: “Aile değerlerine yanlış bir çerçeveden bakılıyor”
Uluslararası Af Örgütü’nden yapılan açıklamada, Türkiye’nin bu sözleşmeden çekilmesinin tehlikeli bir buzdağının sadece görünen yüzü olduğu konusunda endişeli olduğunu belirtti.
Örgüt, bazı hükümetlerin “aile değerlerine yanlış ve geride kalan bir çerçeveden bakarak Avrupa’da kadın ve LGBTİ haklarında geri adım atma girişiminde bulunduklarını” kaydetti.
Liderler kararı kınamıştı
Türk hükümetinden gelen bu adımın, başta ABD Başkanı Joe Biden ve Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen olmak üzere dünya liderleri tarafından güçlü bir şekilde kınandığı hatırlatıldı.
11 Mayıs’ta Almanya’nın başkenti Berlin’de, Avrupa Konseyi’nin Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi ve Kadınlara Karşı Şiddet Dairesi, Almanya Aile İşleri Bakanlığı ile ortak bir konferans düzenleyecek. Almanya, Avrupa Konseyi Bakanlar Komisyonu’nun dönem başkanı.
İstanbul Sözleşmesi 10 yıl önce Türkiye’de imzaya açılmıştı Tam adıyla “Kadın ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesine Yönelik Avrupa Konseyi Sözleşmesi” olarak bilinen İstanbul Sözleşmesi 2011 yılında Türkiye’de imzaya açılmıştı.
Sözleşme kadınlara ve aile içi şiddetle mücadeleye yönelik Avrupa’da oluşturulan ilk ve en kapsamlı antlaşma.
İstanbul Sözleşmesi, şiddetin önlenmesi, tehlikede olan kadınların korunması, faillerin yargılanıp cezalandırılması konusunda asgari standartları belirliyor.
2014 yılında yürürlüğe giren sözleşme şimdiye kadar Avrupa Konseyi’ne üye 34 ülkenin parlamentoları tarafından onaylanmış durumda.
11 ülke de sözleşmeye imza attı ancak henüz onaylamadı. İstanbul Sözleşmesi’ne ilk imza atan Türkiye, karardan geri adım atmaması halinde sözleşmeden ilk çıkan ülke olacak.
AB’li Bakanlardan Türkiye'ye İstanbul Sözleşmesi Çağrısı
Avrupa Birliği ülkelerinden 24 bakan, İstanbul Sözleşmesi’nin imzalanmasının 10'uncu yıldönümü dolayısıyla bir makale yayınladı. Bakanlar Türkiye'yi "sözleşmeden çekilme kararını" yeniden gözden geçirmeye, imzacı olmayan Avrupa Konseyi üyesi ülkelerini de bir an evvel Anlaşma'yı onaylamaya davet etti.
Avrupa Birliği üyesi 14 ülkeden 24 bakan, 11 Mayıs 2011’de İstanbul'da imzaya açılan Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi’nin 10'uncu yıldönümü dolayısıyla, Fransız Le Monde gazetesinde ortak bir makale yayınladı.
İstanbul Sözleşmesi’nin 1990'lı yıllarda başlayan bir dizi Avrupa girişiminin sonucu olduğu vurgulanan makalede, 1 Ağustos 2014’te yürürlüğe giren sözleşmeyi bugüne kadar 33 ülkenin imzaladığı, onayladığı ve uyguladığı vurgulandı. Kadına yönelik şiddetle mücadelede kapsamlı bir yaklaşım sunan ilk yasal ve bağlayıcı metin olan sözleşmeye imza atan ülkelerden 11'inin onaylamadığı, son olarak bir ülkenin ise (Türkiye) çekildiği belirtildi.
''Sözleşme somut gelişme sağladı''
Makalede şiddeti önlemeyi, mağdurları korumayı ve failleri yargılamayı amaçlayan bir dizi çok disiplinli önlemi içeren sözleşmenin, imzacı ülkelere barınma yerleri, yardım hatları oluşturma gibi somut önlem ve mağdurlara kapsamlı yardım sunma gibi zorunluluklar getirdiği hatırlatıldı.
Bu somut önlemlerin ötesinde, kadına yönelik şiddetin "insan hakları ihlali ve bir tür ayrımcılık olduğunu" kesin bir dille kabul eden sözleşmenin, Avrupa'da yasal bir çerçeve oluşturmasından dolayı da büyük önem taşıdığına dikkat çekilen makalede, şimdiden Avrupa'daki kadınların yaşamları üzerinde gerçek bir etki yarattığı dile getirildi.
Türkiye'ye ve AB ülkelerine çağrı
İstanbul Sözleşmesi’nin son dönemde eşi görülmemiş bir yanlış yorumlanma ve dezenformasyon ile karşı karşıya kaldığı vurgulanan makalede şu ifadelere yer verildi:
"Sözleşme karşıtları, toplumsal cinsiyet rollerinin, genel tanımların yanısıra, genel olmayan toplumsal cinsiyet rollerine karşı söylemlerle saldırdılar. Bundan daha da endişe verici olan, bazı Avrupa hükümetlerinden ve parlamenterlerden de eleştiri gelmesi, sözleşmenin Avrupa Birliği tarafından onaylanmasını engellemektedir. Son olarak Türkiye de anlaşmadan çekildiğini açıkladı. Sözleşmeyi İstanbul'da imzalayan ilk ülke olan Türkiye'nin bu adımı, endişelerimizin ne kadar yerinde olduğunu göstermiştir. Türkiye'de ve başka yerlerde kadın ve kız çocuklarıyla dayanışmamızı ifade etmek istiyoruz. Türkiye'yi bu kararını yeniden gözden geçirmeye davet ediyoruz. Avrupa Konseyi üye devletlerini de bu tarihi anlaşmayı imzalamaya ve onaylamaya çağırıyoruz".
Makaleye Almanya, Fransa, Belçika, Hollanda, Lüksemburg, İtalya, İspanya, İrlanda İsveç, Norveç, Finlandiya, Danimarka, Avusturya ve Estonya’dan dışişleri ve eşitlik bakanları başta olmak üzere, birçok bakan imza attı.(Kaynak:VOA)