2021 Dünya Ekonomik Durum ve Beklentiler (WESP) yıl ortası raporuna göre, 2020 yılında dünya ekonomisinde yaşanan yüzde 3,6 oranındaki keskin bir daralmanın ardından, küresel ekonominin 2021'de yüzde 5,4 oranında büyüyeceği tahmin ediliyor.
Rapora göre Çin ve ABD ekonomisinin küresel büyüme görünümü iyileştirdiği ancak COVID-19 vakalarının artışı ve birçok ülkedeki yetersiz aşılamanın dünya ekonomisinin tümüyle toparlanmasını engellediği belirtiliyor.
BM raporunda, Güney Asya, Afrika ve Latin Amerika ve Karayipler'deki birçok ülkede büyüme görünümünün kırılganlığını ve belirsizliğini koruduğu kaydediliyor; pek çok ülke ekonomisinin ise 2022 veya 2023'te salgın öncesi seviyelerine geri dönmesi öngörülüyor.
“Üretime bağımlı ekonomileri ilerleme kaydediyor”
Raporda, üretime bağımlı ekonomilerin hem kriz hem de iyileşme döneminde daha iyi ilerlediği ancak turizme ve ticarete bağlı ekonomiler için 2021 yılında bir ilerleme kaydedilmesinin olası görülmediği ifade edildi.
Başta turizm olmak üzere, ekonomisi hizmet ticaretine bağlı birçok gelişmekte olan ülkede ise uluslararası seyahatlere getirilen kısıtlamaların aşamalı olarak kaldırılmasının ve yeni salgın dalgaları korkusu nedeniyle, baskı altında kalacağı, raporda ifade edildi.
BM Baş Ekonomisti Elliott Harris, COVID-19 aşılarına evrensel erişimin acilen gerçekleşmemesi halinde, dünya ekonomisinin güçlü bir toparlanma eksenine girmesinin çok daha uzun yıllar sürebileceğini belirterek, ”Ülkeler ve bölgeler arasındaki aşı eşitsizliği, halihazırda dengesiz ve kırılgan olan küresel toparlanma için önemli bir risk oluşturuyor” dedi.
“Salgından en çok etkilenen kadınlar oldu”
Raporda salgına karşı verilen mücadelede kadınların erkeklere oranla daha çok ön saflarda yer aldığı, ev işleri ve çocuk bakımının yükünü taşıdıkları için de salgından erkeklere oranla çok daha fazla etkilendikleri belirtildi. Ayrıca erkeklere oranla çok daha fazla kadının işini kaybettiği bildirildi.
BM Ekonomik ve Sosyal İşler Departmanı’ndaki Küresel Ekonomik İzleme Şubesi ve raporun baş yazarı Hamid Rashid, "Salgın, dünya çapında yoksulluğu azaltma çabalarına büyük bir darbe indirdi. Yaklaşık 58 milyon kadın ve kızı da aşırı yoksulluğa itti. Gelir, servet ve eğitimdeki cinsiyet uçurumlarını şiddetlendirerek, cinsiyet eşitliğinde ilerlemeyi engelledi" dedi.(Kaynak:VOA)