Bölgede yoğun olarak görülen insan hakları ihlalleri, uyuşturucu ticareti, yolsuzluk ve rüşvet vakaları, kara para aklama, kaçakçılık gibi yasadışı faaliyetlerin basın yoluyla teşhir edilmesini istemeyen bürokratlar ve suç örgütlerinin, gazetecileri potansiyel bir tehdit olarak görmesi basın çalışanlarının şiddetin her türlüsüne maruz kalmasına neden olabiliyor.
Bölgede basın mensuplarına yönelik şiddetin boyutları, geçen yıl Meksika’da görüldüğü gibi, gazetecilere işkence uyguladıktan sonra başını keserek cezalandırmalara kadar varabiliyor.
“Gazeteciler için en tehlikeli ülke Meksika”
Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütünün yayımladığı rapora göre son 10 yılda en fazla gazeteci cinayeti Latin Amerika'da işlendi. Rapora göre dünya sıralamasında ilk sırada Meksika yer alırken onu Kolombiya, Brezilya ve Honduras izliyor. Raporda dikkat çeken konulardan biri de tüm dünyada işlenen gazeteci cinayetlerinin yüzde 80’inin bu dört ülkede gerçekleşmiş olması.
Bu ülkelerin ortak özellikleri arasında suç çetelerinin etkinliği, uyuşturucu trafiği, rüşvet olayları, yasadışı silahlanma oranlarının yüksekliği, işsizlik ve sosyal adaletsizlik gibi sorunlar bulunuyor.
Rapora göre son on yılda Latin Amerika’da mesleklerini icra etmeye çalışırken öldürülen 139 gazetecinin yüzde 46’sı organize suç örgütlerini, yüzde 39’u politik ilişkileri ve yüzde 23’ü rüşvet vakalarını araştırıyordu. Maktul gazetecilerin yarısı muhabir, foto muhabiri ya da kameraman olarak çalışıyordu.
“Cinayetlerin yüzde 58’i profesyonel katillerce işlendi”
Bölgede işlenen cinayetlerden sadece 10’u çatışma yaşanan ortamlarda gerçekleşirken 80 cinayet gazetecilerin ofisi ile evi arasındaki güzergahta silahlı saldırıya uğraması sonucu işlendi. RSF yaşamını yitiren gazetecilerin yüzde 58’inin planlanarak ve profesyonel katiller tarafından öldürüldüğünü belirtiyor.
Cinayete kurban giden her 4 gazeteciden birinin kaçırıldıktan sonra öldürüldüğü ve cesetlerin çoğunda işkence izlerine rastlandığı bkaydediliyor. Öldürülen gazetecilerin yüzde 93’ünün erkek olması, yaşamını yitiren gazetecilerin çoğunun 100 bin kişiden daha az nüfuslu yerleşim birimlerinde yaşaması raporda dikkat çeken ayrıntılar arasında yer alıyor.
“Yüksek cinayet oranlarının ana nedeni yargının işlememesi”
11 Latin Amerika ülkesinde basına yönelik hak ihlallerini raporlayan Voces del Sur (VDS) projesinin Kolombiya ayağını oluşturan Basın Özgürlüğü Vakfı’nın (FLİP) koordinatörlerinden Raissa Carrillo, VOA Türkçe’ye verdiği demeçte Latin Amerika’daki gazeteci cinayetlerinin başlıca nedenlerinin sırasıyla yargı sisteminin işlememesi, yasa dışı silahlı örgütlerin varlığı ve rüşvet olayları olduğunu söyledi.
Meksika’dan sonra en fazla gazeteci cinayetinin işlendiği ülke olan Kolombiya’da son 25 yılda 165 gazetecinin öldürüldüğünü belirten Carrillo, gazetecilerin hem otoritenin hem de yasa dışı örgütlerin tehditleri altında görevlerini icra etmeye çalıştıklarını söyledi.
Ayrıca Latin Amerika’da gazetecilerin can güvenliğini korumaya yönelik programlar olsa da bu programların genelde kağıt üzerinde kaldığına dikkat çeken Carrillo, basına yönelik şiddetin ve basın çalışanları cinayetlerinin önemli bir kısmının dokunulmazlık ya da derin ilişkiler gibi nedenlerden dolayı aydınlatılamamasının, bu tür saldırıların artarak devam etmesinde etkili olduğunu belirtiyor.(Kaynak:VOA)