Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, canlı yayında SÖZCÜ TV Genel Yayın Yönetmeni Erdoğan Aktaş’ın sorularını yanıtladı.
AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ekonomik sıkıntı çeken vatandaştan ‘helallik’ istemesi ve hemen ardından muhalefet partisi liderlerinin erken seçim çağrısıyla ilgili açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, ‘Erken seçim olur mu?’ sorusunu şu yanıtı verdi:
“Eğer bu tablodan rahatsızsa Sayın Erdoğan, erken seçim yapması lazım. Bu milletin sırtına ek yeni yükler getirmek istemiyorsa erken seçime gitmek zorunda. Her gün vatandaşın sırtına yüklenen yük artacaktır. Bugün akaryakıta zam geldi olağanüstü rakamlarla. Bu zamları kim ödeyecek? Erdoğan mı ödeyecek? Erdoğan benzin parası, dolmuş parası, taksi parası, uçak parası ödemez. Taksici, kamyon şoförü, otobüs şoförü ne yapacak? Zam fakir fukaranın sırtına yıkılacak. Elektriğe de zam gelecek.”
“Erken seçimi yapmak zorundalar” diyen Kılıçdaroğlu, seçim için öngördüğü tarihi bu sonbahar olarak açıkladı.
Sedat Peker’in iddiaları, ortaya çıkan görüntüler ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun açıklamalarına ilişkin konuşan bulunan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
Bir gazeteci buluyor, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin hükümeti bulamıyor bunu. Erdoğan bulamıyor bunu. İçişleri Bakanı bulamıyor bunu. Adalet Bakanı bulamıyor bunu. Nasıl bir ülkede yaşıyoruz ya! Bir gazetecinin bulduğu kişiyi bunlar bulamıyorlar. Dava bile açılmamış.
Bütün yetkiler kimde? Süleyman Soylu'da mı? Su bile içemez Erdoğan'dan talimat almadan. Nereden alıyor talimatı? Erdoğan'dan alıyor. Doğrudan doğruya oradan alınıyor. Dava açılmıyorsa, bir gazeteci bunu saptıyorsa, bu ülkenin emniyet güçleri bunu bilmez mi? Bal gibi bilirler.
Gemide önce arama yapılıyor, ‘suç unsuru yok, hiçbir şey yok burada' deniyor. Ama bir emniyet mensubu, ‘hayır bir daha arayın' diyor, arıyorlar ve buluyorlar. Dava açılmıyor. Allah bilir o emniyet müdürü nereye atanmıştır şimdi! Siyasi destek alınmazsa mafya böyle at koşturmaz Türkiye coğrafyasında.
Eğer siyasi desteği varsa mafya yürür, at koşturur, siyasetçiyi besler, onun finansmanını yapar, ‘sen merak etme, ben sana her türlü desteği vereceğim' der. Eğer bu noktaya Türkiye'yi taşıdılarsa, ki taşındı bu noktaya, asıl felaket buradadır.,
Kılıçdaroğlu, "Özellikle Süleyman Soylu'yu hedef alan iddiaların sonucunda bir şey bekliyor musunuz?"sorusunu ise şöyle yanıtladı:
Ne olacak ki? Dava açılmadı, birisi kalkıp o savcıya sordu mu, ‘arkadaş sen niye dava açmadın?' Bürokrasi görevini yapamıyor. Çünkü siyasi otorite, bürokrasinin görev yapmasını engelliyor. Gayet açık söyledi değil mi sayın Cemil Çiçek; ‘Bu şikayete bağlı bir suç değildir, bunun yüzde biri dahi gerçek olsa tam bir felakettir.
Savcıların derhal harekete geçmesi lazım.' Harekete geçen savcı oldu mu? Hayır. Niye geçmedi? Bir kişiye bakıyorlar… Talimat gelirse harekete geçecekler. Talimat gelmezse herkes susuyor. Böyle bir devlet yönetimi Türkiye Cumhuriyeti tarihinde hiç olmadı. Böyle bir devlet yönetimi dünya tarihinde de yoktur.
Devleti bir kişiye teslim edebilir misiniz ya? Konuşuyor mu Erdoğan? Asla konuşamaz. Bu konuda soru soruluyor mu? Asla soru da sorulamaz. Ne zaman konuşur? İşine geldiği zaman konuşur.
Türkiye'de mafyanın cirit attığı, at koşturduğu bir zemin olmaktan Türkiye'yi kurtarmamız lazım. Bunu demokratik yollarla yapacağız.
Erdoğan eğer Türkiye'yi seviyorsa, 83 milyona karşı minnet duyuyorsa Erdoğan'ın şunu demesi lazım: ‘Seçim. Ben halktan yeniden güven oyu istiyorum.' Bunu söylemesi lazım. Niye susuyor Erdoğan? Niye konuşmuyor? Ben konuşuyorum, o da konuşsun.
Soylu konuşuyor, o da konuşsun. Böyle bir rezalet çıktığı zaman eğer bir ülkenin en tepe noktasında ve bütün yetkileri kendi üzerine almış bir kişi, bunu davet edip, ‘beyim bu rezalet nedir?' diye nasıl soramaz ya? Sorması lazım.İşler iyice karışıyor"