(15.09.1914, Adana… 02.06.1970, Sofya)
51 yıl olmuş dünyamızdan gideli. Söylemleri, yazılarıyla duruyor kafamızın içinde. Sevgiyle, saygıyla anıyoruz gidişi. Sürekli güneşli olsun yeri diyoruz… Anlatıyoruz yazarımızı.
(Haber: M. Demirel Babacanoğlu)
51 yıl olmuş dünyamızdan gideli. Söylemleri, yazılarıyla duruyor kafamızın içinde. Sevgiyle, saygıyla anıyoruz gidişi. Sürekli güneşli olsun yeri diyoruz… Anlatıyoruz yazarımızı.
Bitek topraklara kan damlasa can biter. Çukurova böyle bir ovadır. Çevresini, yöresini, uzak ellerden gelenleri besler durur. Uçsuz bucaksız ova, ağalar tarafından paylaşılmıştır. Ne zaman bir toprak reformu sözü edilse karşı durmuşlardır. Bu ağalar kimi zaman millet vekili, kimi zaman tarım bakanı (…) olmuşlardır. Ardılları, palazlanıp cepleri dolmuşsa sırtlarını bu ağalara dayamışlardır.
Abdul Kemali Bey’in toprağı da az değildir. Ama Orhan Kemal, arkasız hırkasızların yazarlığını seçmiştir. Yoksuldan, kimsesizden yanı tavır almıştır… Şiirlerini, öykülerine, romanlarını ağa karşıtlığı olarak yazmıştır. Niye yoksulları anlatıyorsun diyen yargıca, en çok onları tanıyorum anlamında yanıtlar vermiştir… Bu yüzden ki mirası üzerine hiç gitmemiştir… Bir karış toprak almamıştır babasından.
Ova yüzeyine sıvanan ırgatlar bitek topraklarda can verir düzeyde çalışmışlardır. Sivrisinek, karasinek, bataklık, pislikle savaşımlarını sürdürürlerken sıtmayla, veremle, trahomla, sifilisle, çiçek, kızıl, kızamıkla (…) karşı karşıya kalmışlar, yaşamlarını vermişlerdir düz ovanın üstünde.
Elcilerle, elci başlarıyla, ağalarla cebelleşmişlerdir. Toprak üzerendeki devinimleriyle karınlarını doyurmaya çalışmışlardır. Sonra, traktörler, makineler emeklerine ortak olmuştur. Kısacası bu hengame içerisinde kimileri hastalık, yoksulluk, güçsüzlükten çalışmakta zorlanmışlardır. Gecede, gündüzde fabrikaların dişlileri arasında açlığı sefaleti yenmeye çalışmışlardır…
Böylesine toprakların işçilerini, olaylarını, ırgatlarını elbet bir yazarı olacaktı. Belki de bir değil bin … Bunlardan biri de Orhan Kemal. Çilesi en az halk kadar dolu olan Orhan Kemal, yaşama bağlı, insan sever özellikleriyle yapıtlarını vermiştir. İlk yapıtı “Ekmek Kavgası” Sonra diğerleri… Cemile, Murtaza, Hanımın Çiftliği, Vukuat var…
Yapıtları geleceğin boyutlarını aşacak düzeydedir. Bundan yıllar önce yazılmış olan Hanımın Çiftliği’ni okuduğunuzda sanki bugünleri anlatılmaktadır. Belki de bizim görmediğimiz, göremediğimiz gelecek yarınlar da anlatılmaktadır bu kitapta…
İnsan diyalektiğinin en ince ayrıntılarını yapıtlarına emiştiren yazar bugün bile evrensel ödüllere yaraşır bir doruktadır. İnsana bakışı kendi çocuğuna bakışı gibidir! Yapıtlarında iyi kötü kimse yoktur. Hapsi bir bütündür. Onun için bütün her şeyden önce gelir… O nedenle Çukurovalı Yazar Orhan Kemal’i iyi bilmek, tanımakta sayısız üstünlükler vardır. Biz bir denizdeyiz. Denizi öğrenelim!
01.06.2021, Adana