VAHİT ŞAHİN
Sakal Star 2021 yarışmasında Onur Ödülünü kazanan Oyuncu Ahmet Oruç Çevirgen, oyunculuğu öncelikle bir inandırma sanatı olarak gördüğünü söyledi.
Oyuncu Çevirgen, ”Oyuncu olmak isteyen insanların kısa yoldan konum elde etme, para kazanma gibi motivasyonları söz konusu olduğunu, bunun için böyle yollara başvurmasının çok normal olduğunu ifade eden Çevirgen, “Bunun yanında tiyatro da var ve üstelik çok da etkili bir tiyatro. Bunun gibi çok önemli atılımlar da var; ancak popülizm de var, çünkü Türkiye’nin kendi kimliğini bulmaya çalıştığı zamanlar söz konusu. Bugün de yine oldukça popüler; ama dünden farklı olarak bugün toplumun kendi dinamiklerinin -eğitim dahil- buna yönlendirmesi gibi bir durum var” dedi.
Yurt içi ve yurt dışında yaşama fırsatı bulduğunu ve gözlem ve etki üzerine çok fazla tespit yapma fırsatım olduğunu söyleyen Çevirgen, “Oyunculuk olarak tüm bunlar birer tutkuya dönüşmesi kaçınılmaz oluyor. Oyunculuk çocuk yıllarımdan beri merak ettiğim, yapmak istediğim bir etkinlik olarak aklımdan hiç çıkmadı. Bir çok isimle çalıştım. Eğitim aldım. Ayrıca resim sanatı ile de ilgilenmekte, bir çok etkinlikte bulunduğumu belirtmek isterim. Oyunculuğu öncelikle bir inandırma sanatı olarak görüyorum. Seyirci sizi izledikten sonra rolünüzdeki karakterden dolayı sizi seviyor ya da nefret ediyorsa amacınıza ulaşmış oluyorsunuz. Bu bir illüzyonudur aslında. Seyirci çok özel kavram ve çok ciddiye alınması gereken bir kitledir. Dolayısıyla bütün motivasyonum bundan oluşuyor.
Çevirgen şunları kaydetti:
“Sahne sanatları başta olmak üzere, yapımda rol alan ve sinema, televizyon, tiyatro veya radyoda bir karakteri canlandıran kişilerin genel tanımını yapmak kolay olmuyor. Haz almak değil de etkileşim ve dönüşüm amaçlı bir uğraş olarak görüyorum oyunculuğu. Sanatçı ızdırap ve sızı barındıran bir bünyeden doğacaktır. Sanata ve topluma sorumlu olmak, hissiyatı süzüp en saf haliyle seyirciyle bütünleşmektir oyunculuk sanatıdır.”
Geleceğe yönelik planlarını da anlatan Çevirgen şöyle devam etti:
“Öncelikle daha fazla yapımlarda rol almak, yıllar süren birikim ve tespitlerimi seyirciye aktarmak için enerji sarf etmek istiyorum. Oyuncu olarak akılda iz bırakmanın en önemli unsuru dış görünüş ve beden dili vurgusunun çok önemli olduğunu düşünüyorum. Beden dili ve hissiyat buluşmadan seyirciyi etkilemek mümkün değil bence. Oyunculuk haz almak değil, etkileşim ve dönüşüm amaçlı bir uğraştır."