HABER:VAHİT ŞAHİN
Türkiye'de yanan orman alanlarının Akdeniz ve Ege bölgelerinde olduğunu ve yanan bu ormanların kızılçam ormanları olduğunu ifade eden Adana Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Aytaç Durak, kızılçam ormanlarının, biyolojik çeşitliliğin korunabileceği küçük bir alan bırakılarak gerisi tamamen kesilmesi gerektiğini belirterek,”Ceviz, badem, keçiboynuzu, defne dışındaki zeytin, incir ağaçları da orman ağacı sayılıp, bu araziler dar gelirli orman köylülerine tahsis edilerek ülkemize ekonomik ek kaynak yaratıldığı gibi, köylümüze de iş sahası yaratılmış olur. Ciğerimiz yandı görüntüleri de ekranlara gelmez” dedi.
Durak, 28 Temmuz’dan bu yana ülkemizde başlayan orman yangınları üzerine, yayınladığı “Söyleyeceklerim Var” adlı kitabının 210-211 sayfalarını gönderdi.
Aytaç Durak “Söyleyeceklerim Var” adlı kitabında şu ifadelere yer vermişti:
“Halkımızı, özellikle çevrecilerimizi en çok üzen konu orman yangınlarıdır. Televizyon kameraları için de mesleklerinin en çarpıcı görüntülerini bu yangınlar oluşturmaktadır. Medya “ciğerimiz yandı” diye başlık attıkça, aslında lüzumsuz olarak çevrecilerimizin ciğerini yakmaktadır.
Türkiye'de yanan orman alanları Akdeniz ve Ege bölgelerindedir. Yanan bu ormanlar kızılçam ormanlarıdır.
Kızılçam, reçinesi bol olduğundan tutuşursa söndürmesi oldukça zordur. Kerestesi olmayan kızılçamın odunu da kömürü de kalitesizdir. Neredeyse periyodik olarak ortalama 15-20 yılda bir yanar bu ormanlar.
Tabu haline gelen mevcut orman kanunu bir gün inşallah değişir. Kızılçam ormanlarının, biyolojik çeşitliliğin korunabileceği küçük bir alan bırakılarak gerisi tamamen kesilmelidir. Ceviz, badem, keçiboynuzu, defne dışındaki zeytin, incir ağaçları da orman ağacı sayılıp, bu araziler dar gelirli orman köylülerine tahsis edilerek ülkemize ekonomik ek kaynak yaratıldığı gibi, köylümüze de iş sahası yaratılmış olur. Ciğerimiz yandı görüntüleri de ekranlara gelmez.
Böylece, ülke ekonomisine etkili bir gelir kaynağının yanında orman köylüsüne de iş sahaları yaratılır. Köylü de dolayısı ile diktiği ağaçlara sahip çıkar, ormanı tahrip etmez. Böylece kızılçam ormanları, yanmayan, ayrıca ekonomik değeri olan kültür ağaçlarına yerlerini terk eder.
Ancak, medya ve özellikle televizyon kameraları çarpıcı yangın haberlerinden mahrum (!) kalırlar.”