CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Özkoç, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Sakarya'da, bir köyün merasının, Büyükşehir Belediyesi aracılığıyla satışa çıkarıldığını öne sürdü. İktidarın popülist siyaset yaptığını iddia eden Özkoç, ülkeyi yönetenlerin, gıda fiyatlarında artış üzerine zincir marketleri düşman ilan ettiğini savundu.
Zincir marketleri bugüne kadar en çok iktidarın desteklediğini öne süren Özkoç, "Mahallenin içine kadar soktular. CHP, 'Zincir marketler şehrin dışında olsun, pazar günleri tatil olsun.' dediğinde kulaklarının üstüne yattılar. Mağdur olan bakkal, küçük esnaf oldu. AKP'nin işine geldi, şimdi bir düşman yarattılar, ticaret müfettişlerini derhal gönderiyorlar. Asıl fahiş artışın, savurganlığın nerede olduğunu size tek cümleyle anlatayım: Sayıştay raporuna göre 2019'da sarayın mutfak giderleri 3 milyon 82 bin lirayken, 2020'de 5 milyon 484 bin liraya yükselmiş." diye konuştu.
Özkoç, mazot, gübre, tohum fiyatlarındaki artışın, gıda fiyatlarında yükselişe yol açtığını ifade ederek "AKP, çiftçi Hasan'ı değil, çiftçi Hans'ı düşünüyor. Nohut, mercimek, buğday, arpa, yulafın gümrük vergisi sıfır. Gübre, mazot, tohumda vergi var. Sen, Türkiye'deki çiftçiye, millete düşman mısın?" sorusunu yöneltti.
Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu'nun, CDS primine ilişkin açıklamalarını aktaran Özkoç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"CDS'in ne demek olduğunu en çok Merkez Bankası Başkanı'nın bilmesi gerekiyor. Paramızın değeri yerde sürünüyorken, yoksul halk enflasyon altında eziliyorken Merkez Bankası Başkanı CDS ne demek bilmiyorsa bu çok vahim skandaldır. Dolar 8,30 liradan 8,88 liraya çıktı. Sarayın gözü kapalı, kulağı duymuyor. Türk lirası yüzde 6 değer kaybetti, Hazine raporuna göre devletin borcu 76 milyar lira arttı. Neden öğrencilerimiz sokakta, çiftçimiz mağdur? Yurt olmadığı, gerekli destek verilmediği için. Paralar, ekonomiyi böyle yönetenler yüzünden Türk lirasının aşağıya inmesine, borçlanmaya, faize gidiyor. Faiz inince, devletin borcu azalmıyor, artıyor."
CHP Grup Başkanvekili Özkoç, YÖK verilerine göre Türkiye'de, açıköğretimde olanlar hariç 3 milyon 801 bin üniversite öğrencisi varken devlet yurtlarının yatak kapasitesinin 695 bin 834 olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, öğrencilerin barınma sorununa ilişkin açıklamalarda bulunduğunu hatırlatan Özkoç, "Bunların bizim evlatlarımız, bir anne babanın evladı olduğu, bir üniversite kazanmaları için varını yoğunu akıttığı çocukları olduğu hiç aklına gelmiyor mu? 200 bin öğrenci açıktaysa bu seni hiç rahatsız etmiyor mu? Sosyal devlet, 200 bin öğrenciye sahip çıkıp da yurt sorununu çözmesi gerekmiyor muydu?" diye sordu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, barınma sorunu yaşayan öğrencilerin eylemlerine ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine Özkoç, "Erdoğan'ın ilan ettiklerini terörist kabul edersek Türkiye'nin dörtte üçü terör örgütüdür." ifadesini kullandı.
HDP'nin tutum belgesine ilişkin bir soru üzerine Özkoç, her siyasi partinin görüşüne saygı duyduklarını vurguladı. Özkoç, "Bizim doğrularımız çok nettir. Biz, laik, demokratik, güçlendirilmiş parlamenter sistemi istiyoruz. Türkiye'nin her sorununu ayrıştırılmış bir sorun olarak görmüyoruz, Türkiye'nin sorunu olarak görüyoruz. CHP olarak Türkiye'nin her sorununun parlamenter sistemde TBMM'de çözülebileceğine inanıyoruz." şeklinde konuştu.
Millet İttifakı'nın alacağı kararlara saygı duyduklarını ifade eden Özkoç, Millet İttifakı olarak Türkiye'nin geleceğine ilişkin çözüm önerilerini birbirlerine aktardıklarını ve şeffaf bir şekilde millete duyurarak yol aldıklarını, yolu tamamlamak niyetinde olduklarını anlattı.
Bir soru üzerine Özkoç, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in "Başbakanlığa adayım" açıklamasını değerlendirdi. Tüm siyasi partilerin söylemlerine ve kararlarına saygılı olduklarını dile getiren Özkoç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İlk siyasi seçimde birincil görevimiz; bu sistemi değiştirecek mantıktaki bir siyasi lideri, hırsı olmayan, en kısa zamanda yetkilerinden vazgeçen, laik, demokratik, güçlendirilmiş parlamenter sisteme saygı duyan, herkesi kucaklayan bir kişinin cumhurbaşkanlığına aday olup, cumhurbaşkanlığını kazanıp en kısa sürede yetkilerini Meclis'e devrederek, güçlü bir parlamentoyla tekrar Türkiye Cumhuriyeti'nin başbakanın seçildiği, bakanlarının Meclis içerisinden seçildiği, TBMM'nin hak ve hukukunun iade edildiği bir sisteme geçiştir."
CHP'li Özkoç, Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayının kim olacağına ilişkin söylemler aktarılarak görüşünün sorulmasına karşılık da şunları kaydetti:
"Herkesin, Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayının kim olacağına takılmasının nedeni, iktidarın bunu dayatıyor olmasıdır. Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı kim olursa olsun, cumhurbaşkanlığı makamına çıktığı zaman yetkilerini devreden ve parlamenter sisteme geçmenin önünü açan bir kişi olacaktır. Bu kişinin ne yapacağı bugünden bellidir, kim olduğu o kadar önemli değil. Kim olduğunu gerçekten merak ediyorlarsa 'Seçim yarın.' desinler, biz de bu akşam adayımızı açıklayalım."