Vahit Şahin
Ömer Halisdemir Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Attila Döl, Adana’da “Ev” adını verdiği kişisel sergsini açtı.
Ankaralı Sanatçı, Adana Ressamlar Derneği’ne ait Kaman Sanat Gales’nde açtığı sergide “Ev” imgesini çözümlemeye çalışarak sanatseverlerin karşısına eserleriyle çıktı.
Ulusal ve uluslararası 200’den fazla karma sergiye katılan, 2017 yılında Doçent olan ve akademik çalışmalarına Ömer Halisdemir Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Bölüm Başkanı olarak devam eden sanatçı, 5 kişisel sergi açmış olup, Türkiye Güzel Sanatlar Eserleri Sahipleri Derneği (GESAM), Görsel Sanatlar Eğitimi Derneği (GÖRSED), Türk Dünyası Yazarlar ve Sanatçılar Vakfı (TÜRKSAV) üyesi.
Sergi hakkında konuşan Döl, “Toplumun kültür düzeyi yükseldikçe sanata olan bakış açısı da değişmektedir. Sanatçı; çizgi, biçim, renk, ritm bilgisi üzerine hayal gücü, çoşku, duygu ve düşüncelerini ekleyerek özgün, etkileyici eserler ortaya çıkartır. Böylece izleyeni bir üst boyuta davet eder. Sanat, duyguları yüceltir, benliği geliştirerek eğitir, ruhu özgürlüğe kavuşturur. Sanat eserleri pek çok kültür ögesi gibi toplumdan topluma, dönemden döneme farklı biçimlerde yorumlanarak hayatın içinde dinamik bir yer tutmaktadır. Toplumu yansıttığı gibi, duygu ve düşünceleri de, istekleri de ifade edebilir. Bazen unutulanları gözler önüne sunarken bir farkındalık oluşturur” dedi.
Evin yalnızca bir mekân olma bağlamından çok zamanla olan ilişkisini, yaşamışlıkları anlam ve görsellik bakımından değerlendirildiğini ifade eden Doç. Dr. Attila Döl, “Ev, bağlam ve metaforlarla felsefe, sosyoloji vb. diğer disiplinlerle olan ilişkileri içerisinde yeniden üretilen bir imge, bir dil haline gelmiştir. Çocukluktan yetişkinliğe insan yaşamının bütünleyici bir öğesi olan “Ev”, kimi zaman kişisel mekânın ‘dış’ a karşı direnişi, geçmişte ya da şu anda yitirilen mekânın anısı üzerine bir ağıt, kimi zamanda arzulanan ütopikleşen mekân halindedir. “Ev” veya öznece adı konmuş ‘yuva’ insan yaşamının sürdürülebilirliğine olanak sunan kişisel bir uzama dönüşür. İnsan kendi şekillendirdiği bu uzam içerisinde korunma ve barınma dürtüleri doğrultusunda yaşayarak, bir anlamda kendini ‘dış’tan ayırdığı, soyutladığı bir mekân oluşturmaktadır. Bu anlamda ev, insanlığın belki de geçmişten günümüze genetiğine işlenmiş bir takım evrensel kaygı ve korkulara dayalı dürtüleri ile başa çıkmaya yönelik problemleri mekân üzerinde deneyimleme ve çözümleme şeklidir” diye konuştu.
Kaman Sanat Galeresindeki sergi 10 Ekim 2021 tarihine kadar açık kalacak.