Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi126
Bugün Toplam760
Toplam Ziyaret1825406

ÖĞRETMENLER GÜNÜ

Millet Mekteplerinin açıldığı, Başöğretmen Atatürk’ün öğretmenlik yaptığı, okuma yazma seferberliğinin açıldığı gündür bugün.(Haber:Mehmet Demirel Babacanoğlu)


Millet Mekteplerinin açıldığı, Başöğretmen  Atatürk’ün öğretmenlik yaptığı, okuma yazma seferberliğinin açıldığı gündür bugün.  İkinci kez, okuma yazma seferberliği ise MEB Hasan Sağlam zamanında açıldı. O günden bugüne öğretmenler günü kutlanmaktadır.

Öğretmenler günü  gün olarak geçti, ama anlam olarak geçmedi. Eğitim-öğretim sürdükçe öğretmenler günü geçmez. Öğretmenler günü  yalnızca kutlama-anma, arma verme,  günü değildir. Eğitim öğretimde nereye nasıl gelindi, eksimiz, artımız, bu konuda veriler nedir, ne değildir bilme günüdür…

Bunların içinde, en parlak, en kalıcı eğitim öğretimi köy enstitüleri gerçekleştirmiştir. Ne yazık ki, 1940’ta açılan köy enstitüleri  1954’te kapatılmıştır. O günden bugüne köy enstitüleri  dilden düşmemektedir…

Gürsel Fırat, Selda Kaya, Çukurova Belediyesi Başkanlığı girişimiyle hazırlanan köy enstitüleri görsel sözel olarak, Gürsel Fırat tarafından Orhan Kemal Kültür merkezinde sunuldu. İlgiyle, beğenerek, severek izlendi. Saz sanatçıları Mahzuni Şerif’ten türküler çalıp söylediler. İzleyicileri coşturdular.

Gürsel Fırat, Selda Kaya, Ali Ozanemre, M. Demirel Babacanoğlu, Mehmet Göl birer konuşma yaptılar. Köy enstitüleri ve eğitimine ayrıntılarıyla, anılarıyla yer verdiler. Mehmet Göl anılarını destansı konuşmasıyla anlattı. M. Demirel Babacanoğlu Düziçi Köy Enstitüsü’n yıllarını şöyle anlattı.

Düziçi Köy Enstitüsü’nün temeli, Adana-Yüreğir-Güneşli İlkokulu’nda, Kurucu Müdür Lütfi Dağlar’ın, eğitmen kursuyla  atıldı. Kurs, Düziçi, Dumanlı Dağlarının eteğinde bulunan kırk odalı Alman Binası’na taşındı. Buraya Haruniye Bucağı deniliyordu o zamanlar. Bina dar gelince, Bucağın Düziçi düzlüğüne taşındı.

Öğrenciler, öğretmenler hep birlikte çalıştılar. Harç kardılar, tuğla kestiler, dört okul binası, 50 lojman, iki yatakhane,  işlik, müzikhane, öğretmenler lokali, kantin, kümes, ahır, motorhane, çamaşırhane, revir, yemekhane, çevre duvarı, spor alanları, sebze-bağ-tahıl ekimleri yaptılar. Dört dörtlük bir okul oldu.

Kendin çalış, kendin üret, kendin oku, kendin öğren… öğretmen ol. Böylesi  bir yöntemle 21 köy enstitüsü açıldı, 17 bin öğretmen yetişti, köylere gönderildi. Köyün köylünün yaşam tarzı değişti… Bundan hoşlanmayan ağalar beyler köy enstitülerini kapattılar, adını  ilköğretmen okuluna çevirdiler…

İlkokulun süreri olan okullar kentlerdeydi. Ailemin  kentlerde okutma gücü yoktu. Düziçi İlköğretmen Okulu’nun sınavlarını kazanmam gerekiyordu. Başka umarım yoktu. Okuldan aldığım bilgilerimle, özel çalışmalarımla kitaplardan, dergilerden, gazetelerden bilenlerden öğrendiğim bilgilerle sınavı kazandım. 1959-60 yılında öğrenci oldum.

Okula Aşık Veysel, Davut Sulari gelmişti. Veysel’in oğlu Bahri Şatıroğlu da, Sivas’tan naklen gelmişti. İki yıl sınıfta kalınca, ilişiği kesildi. Sonra jet öğretmenlik kursuna katılmış öğretmen olmuş. Mersin’de bir okulda öğretmenlik yaparken ziyarete etmiştim. Eylül başlarında dünyamızdan ayrıldı. Yeri gülistan olsun.

Aşık Veysel okulda dinleti verdi. Tarsus Şadırvanlıhan’da parasını çaldırdığını anlattı. “Bilseydim gelmezdim ben bu Tarsus’a/ Şadırvanlı han’da kaldı bu para/ Kimi gerçek dedi kimi dubara/ Kapı kilitli cüzdan cepte para yok” diyordu. Sonra anlaşılmış, kendisini gezdiren almış parayı…

Davut Sulari de dinleti sunmuştu okulda. Burçak tarlası” türküsünü söylemişti. “Sabahleyin kalktım ezan sesi var/ Ezan sesi değil burçak yası var/ Bakın şu adamın kaç tarlası var/ Amanın kızlar ne zor imiş burçak yolması/ Burçak tarlasında gelin olması”

Onunla söyleşi yaptım. Her soruma dörtlüklerle karşılık veriyordu. Duvar gazetesinde, okul bülteninde yayınlandı… Ne yazık ki elimde bu yazılar yok.

1964-65 yılında okulu bitirdim. Bolu, Amasya, Mersin, Adana köy ve kent ilköğretim okullarında 31 yıl öğretmenlik yaptım. 1996’da, Adana-Toros İlköğretim Okulu’ndan emekli oldum. Milli eğitim yöneticileri, hayırlı olsun, güle güle git, deme centilmenliğini göstermediler. Ancak Almanya’ya oğlumun yanına gittiğimde Türk Konsolosluğundan, “Almanya’ya hoş geldin” iletisi geldi bana. O zaman anladım öğretmen olduğumu!

Öğretmenler günü kutlu olsun.

28.11.2021, Adana

208 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
AlışSatış
Dolar34.440034.5781
Euro35.959736.1038