Batılılarda haçlı, Türklerde kavgacı(1) hastalığı vardı. Fransuva, Alman İmparatoru Şarlken (Kral-5)’e esir düştüğünde annesi Kanuni’den oğlunun kurtarılması dileğinde bulunuyor. Bu dilek re Kanuni Fransuva’yı kurtarıyor. Türk-Fransız dostluğu kuruluyor.
Fransa bunları hiç düşünmeden haçlılık hastalığından, “hasta adam” dediği Osmanlı topraklarını paylaşmak için Petersburgda İngiliz, İtalyan, Ruslarla gizli bir anlaşma yapıyorlar. I.Dünya Savaşı bitince. Mondros Anlaşması imzalanır 1918’de.
Osmanlı topraklarını bu kez açık paylaşma başlar… En büyük, en zengin payı İngilizler almak isterler...(2) Türkiye’nin her iline temsilci gönderirler. İstanbul’u bağlaşıklarıyla işgal ederler. Yetmez(!), Yunanlıları İzmir’den Ege’ye çıkarırlar… İtalyanlar itiraz ederler, Ege’ye bize verilecekti derler. Ama dinlemez İngilizler, araları ekşir. Antalya ve yöresini işgal konumunda kalırlar. Türklerle iyi geçinmeyi ilke edinirler!… İngilizler, İstanbul’daki ulusalcıları tutuklayıp Malta’ya sürgün ederler. Buna karşılık Atatürk, Anadolu’daki İngiliz temsilcilerini tutuklatır. Bunun üzerine İngilizler anlaşma isterler. Tutukladıklarını Sinop’ta takas ederler.
Bu kez de İngilizler Çukurova’ya Dörtyol’dan asker çıkarırlar Fransızlarda şafak atar. Çukurovayı biz işgal edecektik, öyle anlaşmıştık Petersburg’da derler. İtiraza hık-mık ederler, karşı duramazlar, Musul’a giderler. Çukurova Fransızlara kalır, işgal ederler… Bölgedeki Ermenileri kandırırlar, size Kilikya Ermenistan’ı kurduracağız derler, sömürgelerinden topladıkları Ermenileri de getirirler. Tancak, Hıncak Ermeni partileriyle işbirliği yaparlar… Hiç düşünemezler Türklerin yutulacak insan olmadığını.
Atatürk 31 Ekim’de Adana’ya geldi. Murat Palas Oteli’nde, Liman Von Ders Paşa’dan(3) Yıldırım Orduları Grup Komutanlığını teslim aldı. 11 gün kaldı. Çukurova ileri gelenleriyle görüştü, silahlarınızı teslim etmeyin, örgütlenin, Kurtuluş Savaşı’na hazır olun… dedi.
İzzet Paşa Hükümeti, Mustafa Kemal’e, Yıldırım Ordularını kaldırdım, İstanbul’a gel dedi. Haydarpaşa’da trenden indiğinde, İngiliz savaş gemilerinin namlularını Yıldız Sarayı’na çevirmiş olduğunu gördü. “Geldikleri gibi gidecekler” dedi. Bir dizi görüşmeler yaptı. 16 Mayıs’ta dümeni bile sağlam olmayan Bandırma Vapuru ile Samsun’a çıktı. Amasya görüşmelerini yaptı. Yurdun bütünlüğünü düşmandan yurdun direnci kurtaracaktır dedi. Erzurum’a, Sivas’a geçildi, görüşmeler yapıldı, Ankara’ya gelindi.
Çukurova Ateşler içindeydi.
Mustafa Kemal, Binbaşı Kemal Beyi Kozanoğlu Doğan adıyla genel; Yüzbaşı Osman Nuru Beyi Aydınoğlu Tufan adıyla; Doğu Kilikya; Jandarma Yüzbaşı Ali Ratip Beyi Tekelioğlu Sinan adıyla Batı Kilikya komutanlığı görevlendirdi.
Fransızlar, Mersin, Adana, Tarsus, Pozantı, Saimbeyli, Kadirli, Kozan, Ceyhan, Osmaniye, Düziçi; Gaziantep, Maraş, Urfa’yı işgal etmişlerdi. Girdikleri yerlerde Türk bayraklarını kaldırdılar, kendi bayraklarını diktiler. Türkçeyi yasakladılar. Türk, Kürt, Arap, Asuri (…) diye guruplara böldüler. İşbirlikçileriyle, yandaşlarıyla, gazeteleriyle zulme başladılar. Kendi öz askerlerini geri planda tuttular, Ermenileri Türklerin üzerine saldılar… Kapı komşu birbiriyle dayanışma, dostluk içinde olan Ermeniler dostluklarını bozdular. Cinayetlere başladılar, öldürdüklerini Abidinpaşa caddesindeki kiliselerinin bodrumuna attılar. Kozan’da fırında yaktılar. Tarsus Amerikan koleji ile Saimbeyli Amerikan koleji işbirliği içindeydi, casusluk yapıyorlardı. Öldürülen Türkleri kolejin bodrumuna atıyorlardı. Öksüz, yetim kalan kız çocuklarını Hıristiyan yapıyorlar, kendilerine hizmetçi yetiştiriyorlardı.
Kahyaoğlu Çiftliğinde yüzden fazla Türk’ü öldürdüler. Evleri boşaltıp kendileri oturdular. Ramazanoğlu Tevfik Bey’i evinde ata yadigarı kılıç bulundu diye Kalekapısı’nda tel kırbaçla, Şeyh Cemil’i bize hizmet etmiyor diye nar çubuğuyla dövdüler. Siptilli’de Tahtalı İmamı ve oğlunu öldürdüler.
Kaç kaç başladı. Adana (Çukurova) Toroslara doğru kaçtılar. Çukurova yiğitleri, Toros köylüleri ayaklandı. Savunma birlikleri kurdular…Adana’da, Sinan Tekelioğlu, Kozanoğlu Doğan, Aydınoğlu Tufan, Maraş’ta Kılıç Ali Bey, Antep’te Şahin Bey, Urfa’da Ali Saip komutasında çarpışıldı…
Güneyde tutunamayan Fransızlar anlaşma istediler. 21 Ekim 1921 Ankara anlaşmasını imzaladılar. Güneyde işgal ettikleri yerleri terk ettiler.
Beşocak’ta Adana’nın düşmandan kurtuluşu kutlandı. Adana terzilerinin diktiği büyük bayrak Ulucami Büyüksaat arasına asıldı. Kolordu’nun kuzeyinde kumlukta bayram yapıldı. Düşmanı yurttan kovmanın sevincini yaşandı.
Kutlu olsun, mutlu olsun Çukurova’nın Adana’nın Kurtuluş Bayramı
04.01.2022, Adana
Dipnot:
(1).Türklerin Tarihi -6 cilt Doğan Avcıoğlu- Türkler, düşmanları yoksa, birbirleriyle kavga ederler… (2). İngilizler sömürgecidir, dünyanın her tarafında sömürgeleri vardır. Bugün ABD aynı siyaseti uygulamaktadır. (3).Liman Von Ders Paşa, -Alman- Çanakkale, Filistin, Birinci ordu komutanlıklarını yürütmüştür. NOT: fotoğraflar, Adana Valiliğinin Etnografya Müzesinde açtığı Beşocak konulu sergiden.