AYDIN DOĞAN VAKFI KARİKATÜR SERGİSİ

 Aydın Doğan 1936 Gümüşhane’de doğumlu. İlk, orta, liseden sonra Marmara Üniversitesini bitirdi. Gazetecilik yaptı. Aydın Doğan Vakfını Kurdu. Ünü dünyaya taştı. Uluslararası karikatür yarışmaları  açıyor,  sonuçlarını, sanat galerilerinde sergiliyor.

37. Karikatür Yarışmasının sonuçlarını Adana Büyükşehir Belediyesi 75. Yıl Sanat Galerisi’nde 31 Mart 2022 günü sergiledi.  Geçmiş yılların sergilerini de burada açmış, Adana’ya unutulmaz renk katmıştı.   O nedenle diyorum ki, Aydın Doğan’ın sanatsal anıtı dikilmeli.

Aydın Doğan Vakfı bildirimi şöyle: “Aydın Doğan Vakfı, toplumun bugün ve gelecekte, karşılıklı saygı ve anlayış ortamında yaşayabilmesi için herkesin birey olarak hoşgörü yayma sorumluluğu taşıdığına yürekten inanıyor. Bu bakışla, farklı düşünce ve inançlara açık bir toplum anlayışını destekliyor. Demokrasilerin gücünü oluşturan ifade özgürlüğünün, bilgi ve fikirlerin etkin biçimde paylaşıldığı ortamlarda gelişeceğini düşünüyor.

Şiddet ve ayrımcılığını küresel istikrarı giderek daha büyük boyutlarda tehdit ettiği modern dünyada, hoşgörü ve sağduyu her zamankinden daha çok önem taşıyor.

Vakıf böyle bir dünyada toplumlararası uzlaşmayı, sevgiyi, dostluğu, özgürlüğü ve barışı dünyanın her yerinden sanatçıların yaptığı karikatürlerle öne çıkarıyor ve toplumun bütün kesimleriyle paylaşıyor.

 Karikatür sanatının farklı düşünce ve inançlara açık bir toplumun yapıtaşlarından birini oluşturduğu düşüncesinden yola çıkarak düzenlenen Aydın Doğan Uluslararası Karikatür Yarışması bütün dünyada Karikatür Oscarları olarak biliniyor.  37 yıldır düzenlenen yarışmaya bugüne dek farklı kültürel ve siyasal kimliğe sahip 137 ülkeden 9.000 sanatçı 85.000 cıvarı eserle katılmış olması da yarışmanın boyutunu ve önemini belgeliyor.

Dünyanın çeşitli ülkelerinden yüzlerce saygın karikatürlerin katıldığı yarışmanın seçiciler kurulu da yine dünya çapında ün kazanmış, değerli karikatür ustaları ve sanatçılardan oluşuyor.”

Birbirinden güzel, değerli, anlamlı karikatürleri izliyoruz. Hangisine değinsem, diğeri alınacak gibi geliyor bana! Ama değinmesem de olmaz…

Fabrika bacalarını korana  korana sarmış, çalıştırmıyor… İşçilere yol verilmiş. Kibrit suyu dökmüş korana… Sporo Radulavic (Sırbistan); böyle yansıtmış koranayı!

Para, o kadar çok kirlenmiş ki, ele almak, virüsle karşılaşmak  Onun da bir çaresi var, dezenfekte etmek… Acaba para da yakalanmış virüse? Ne bileyim, başka tehlikeler de yaratabilir! Ama ne yapsak onsuz olun(a)muyor!

Bir tomar dolara bekçi bırakılmış herhalde biri, yatıyor üzerinde, şapkasını atmış yere, gelen geçen  bozuk para bırakmış şapkanın içine, yanına… iyi mi, paranın gücü, parayla ölçülüyor… her ülkenin parasının değeri farklı….ne demiş Napolyon; mani mani (para para).

Öyle güçlü ülkeler var ki parmaklarıyla temsil ediliyorlar. Parmakları arasına aldığı insanların eline birer cep telefonu vermişler, sıkmışlar, ezmişler,  bu sıkıntılara karşın, telefonlarla oynuyorlar… Herkesin elinde bir telefon, evde, yolda, bağda, bahçede, dağda ovada, neresi olursa olsun, hangi sıkıntıda olursa olsunlar…oynuyorlar…

Fabrika bacası tütüyor, dumana bulamış her yer! Maymun muz götürüyor, insanın yamalı torbasında ne götürdüğü belli değil…

Bakın bakın savaşçılar, birbirlerine füze ikram ediyorlar, bir  beyefendi de füzesini kaldırmış fırlatıyor insanlar üstüne… (!).

Biri de ekmek gibi düşünmüş kayığı, oturmuş ortasına, elinde silahı, başında miğferi, sırtında zırhı, gidecek savaşa…

Daha değinemediğim birçok karikatür var. Siz en iyisi sergiyi geziniz…

03.04.2022, Adana