On Kasım’da Atatürk’ü anlatabilmek için, sanatçılar, şairler, yazarlar, oyuncular ve Türkiye Atası’na sarılıyor, yürüyor Anıtkabir’e, Dolmabahçe Sarayı’na, anıtlara… Bu ne büyük bir istenç… Ne büyük bir yürek… Yalnız on kasımda değil her gün.
Tiyatro sanatçısı Gürsel Fırat, Berrin Yüzereroğlu, Hüseyin Karakuş, Arif Tilkan Atatürk’ü anlatmak için, 8.11.2022 günü akşam Çukurova Belediyesi Orhan Kemal Sanat Merkezi’nde sahneye çıktılar, bir güzel, bir güzel anlattılar Atatürk’ü.
Salon doluydu. Memurlar, halk, partililer… Her biri Atatürk yüreğiyle yüreklenmişti… atıyordu yüreği Atatürk, Atatürk... Bütün Türkiye ayaktaydı. Bebesi genci yaşlısı, kadını bayı…
Berrin Yüzereroğlu davuluyla girdi sahneye, tokmakla, meçikle çaldı; Attilâ İlhan’ın Mustafa Kemal’im şiirini okudu.
“dağ başını efkar almış/ gümüş dere durmaz ağlar/ Gözyaşımdan kana kesmiş gözlerim/ çayır ağlar çimen ağlar/…/ diz dövdüm/gözlerim şavkı aktı sakarya’nın suyuna/ sakarya’nın suları namın söyleşir/…/ mustafam mustafa Kemal’im/…/ karalar kuşanmış karadeniz akmam diyor/…/ bu gece kıyamet gecesi, bu vapur bandırma vapuru/…/ mustafa’m mustafa kemal’im/…”
Coşuyor izleyiciler Atatürk ile bütünleşiyor…
Gürsel Fırat, sahneye, elinde çatal değnek, sırtında giyinekle yürüyor sahneye! Duruyor, bakıyor, konuşuyor. Hasan Hüseyin’in “Sen Samsun’a mı Çıkarsın Ay Oğul” şiirini okuyor…
“…/ sen hep samsun’a mı çıkarsın ay oğul, ay kemal’im/ hele birde/ oralara çık/ Kimi kurşun sıkar/ bir de buralara çık gör halleri/ kimi aç kimi susuz…/ne haldeyiz…”
Görüyor Atatürk; Onun düşüncelerinde, O’nun ilkelerinde yürüyoruz.
Kalmayacak ülkede hiçbir kötülük, aymazlık.
Nazım’ın Ceviz’i sesleniyor:
“Başım köpük köpük bulut, içim dışm deniz/ Ben bir ceiz ağacıyım Gülhane Parkı’nda/ şerham şerham ihtiyar bir ceviz/ ne sen bunun farkındasın, ne de polis…”
Gerçekleri işaret ediyor Nazım…
Sonra Ahmed Arif geliyor:
“Anlatabilmek seni iyi çocuklara kahramanlara/ namussuza, halden bilmeze/…”
diyor.
Gerçekten de Atatürk’ü anlatmak bu tür insanlara kolay değil. Anlamak istemezler çünkü!
Azeri bir şair şöyle diyor.
“yılan görürem/ çakal görürem/ gorkmirem/ orda bir yaratık görürem/ gorkirem!...”
Korka korka mı gideceğiz?
Hüseyin Karakuş, Arif Tilkan çalıyorlar sazlarını, anlatıyorlar Mustafa Kemal’i. İzleyiciler Mustafa Kemal oluyor, yürüyor zulmün üstüne… Kalkıyor zulüm!
Anlatıyorlar…
Anıyoruz Atatürk’ü sevgiyle saygıyla, yürekle, anlakla…