Haber:Vahit Şahin
Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Merkezi (ÇÜTAM)’ın yeni yılın ilk konferansı, “101. Yılında Çukurova’nın Kurtuluş Destanı: Çukurova Koçaklaması” başlığı ile verildi.
9 yıldan bu yana her Çarşamba günü konferanslarına devam eden ÇÜTAM Kültür Evi Etkinliklerinin Ocak 2023 ayının ilk konferansında Ç.Ü. Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Bedri Aydoğan, Öğretmen Nazan Balcı, Öğretmen Halit Gökmen ve Öğretmen Burak Kanat tarafından verilen konferans sonunda konuşmacılara teşekkür belgesi takdim edildi.
FAZIL HÜSNÜ DAĞLARCA ANILDI
Ç.Ü. Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Bedri Aydoğan, Çukurova’nın Kurtuluş Destanı: Çukurova Koçaklaması”nı yazan şairi Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın 1914-2008 yılları arasında 94 yıllık bir ömür sürmüş, uzun şiir yaşamında altmışın üzerinde kitap yazmış, özgün ve verimli bir şair olduğunu belirterek,”Yeryüzünden gökyüzüne uzanan coğrafyasına koşut olarak temaları da çeşitli ve zengindir. Tarih ve tarihî olaylar da onun şiirinde geniş bir yer tutmuştur. Türk tarihinin önemli olay ve kişilerini, en çok da yakın tarihimizi destan özelliğinde eserlerle ele alır. Kurtuluş Savaşı en çok destanlaştırdığı konudur. Bağımsızlık Savaşı adı altında bir dizi destan yazar. Bu destanlarından biri de Çukurova Koçaklaması’dır. Çukurova Koçaklaması, 65 parça şiirden oluşan bir destandır. Fazıl Hüsnü bu destanında, 9 Kasım 1918’de Fransızların İskenderun’a asker çıkarmalarıyla başlayan işgalin 5 Ocak 1922’de Adana’dan son askerin çekilmesiyle sona erişi arasındaki kurtuluş mücadelesini anlatır. Koçaklamada işgal, işgalin oluşturduğu üzüntü ve çaresizlik, direnişin başlaması, çam olarak nitelendirdiği kahramanların gösterdiği yiğitlik, halkın çeteler oluşturması, kanı canı pahasına mücadelesiyle Fransızları bölgeden çıkarması ele alınır” dedi.
Aydoğan şunları söyledi:
“Çukurova’nın kurtuluşunda bölgenin pek çok yerinde olduğu gibi Adana’nın pek çok yerinde de savaşlar olmuş, Adana’nın içinde pek çok cephe açılmıştır. Bu nedenle Adana ve Adanalı Çukurova Koçaklaması’nda anlatılan destanın yazılmasında büyük pay sahibidir. Tüm Çukurovalıların yiğitçe, kanıyla canıyla verdikleri mücadele sonrasında Türk orduları 3 Ocak’ta Tarsus’a ve Mersine girmişler, Fransızlar Mersin Hükümet Konağına çekilen Türk Bayrağını selamlayıp önünde eğilerek gemilerine binip geldikleri gibi gitmişlerdir. 5 Ocak’ta da Türk ordusu Adana’ya girmiş, 7x15 metre büyüklüğündeki ay yıldızlı bayrağımız Ulu Cami ile Büyüksaat Kulesi arasına asılmıştır. Adana’nın kurtuluşu kentin her noktasında bayram coşkusuyla kutlanmış, halk asılan bayrağımızı gururla, coşkuyla, şevkle selamlamıştır. Biz de yüz birinci yılında bu coşkuyu yaşarken bize bağımsızlığımızı armağan eden şehit, gazi tüm Çukurovalıları selamlıyor, önlerinde saygıyla eğiliyoruz.”
Daha sonra Öğretmen Nazan Balcı, Öğretmen Halit Gökmen tarafından Çukurova Koçaklaması’nda verilen mücadele, kazanılan zafer, Çukurova ve Adana’nın kurtuluşunu ele alan destanı Burak Kanat’ın kavalı eşliğinde anlattılar.
Konuşmacılar, Yeni Adana'nın sahibi Çetin Remzi Yüregir’in dayısı olan Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın Çukurova Koçaklaması’nda gazetenin kurucusu Ahmet Remzi Yüregir ve Yeni Adana Gazetesi’nden bahsedilen alıntılar da paylaştı.
Konuşmaların tamamlanmasından sonra Dr. Öğr. Üyesi Bedri Aydoğan’a teşekkür belgesini Prof.Dr. Çetin Derdiyok, öğretmen Nazan Balcı’ya teşekkür belgesini babası Kazım Arabacı, öğretmen Halit Gökmen’e teşekkür belgesini Prof. Dr. Mahir Fisunoğlu ve öğretmen Burak Kanat’a teşekkür belgesini Prof.Dr. İbrahim Deniz Akçalı verdi.
Mahir Fisunoğlu ve Çetin Derdiyok belge takdim ederken, bu etkinliğin daha profesyonel bir şekilde tüm Türkiye’ye yayılması gerektiğini söylediler.