FUARDAN BİRKAÇ İZLENİM DAHA

 Sevgiyle, coşkuyla beklediğimiz 15. Çukurova Kitap Fuarı  14-22 Ocak 2023 Adana Kongre  Merkezi’nde kuruldu/açıldı.

Sabahleyin erkenden gittim, Çukurova Edebiyatçılar Derneği Sergeni’nde yerimi aldım. Başkan Halise Tekbaş, Muharrem  Öztürk  gelmişlerdi. Birçok yayıncı firma, dernekler, kurumlar sergenlerini açılmıştı. İlgili yetkililer  açılış yapmışlardı.

Kümeler konumunda, Adana’dan, Adana dışında çocuklar izleyiciler … Bir bayram havası yaşanıyordu. Biz şair yazarlar okurlarımıza kitaplarımızı imzalıyorduk; yayıncı firmalar müşterilerine kitaplarını pazarlıyordu…

Gözlerim Çınar Yayınları’nı aradı. Göremedim mi diye üç dört kez daha dolaştım, yoktu. Çınar Yayınları’nın sahibi Rıfat Ilgaz’ın oğlu Aydın Ilgaz’dı. Kadim dostlarımdan biriydi.  16 Ocak 2010’da Kitap Fuarında 2. Salonda Rıfat Ilgaz ve Hababam Sınıfı’nı konuşmuştuk. 

1987 yılında Adana’ya gelmişti Rıfat Ilgaz kitaplarını imzalıyordu Dörtyol yakınında Cumhuriyet Gazetesi sergeninde. Bir olanak yakalayıp söyleşi yapmıştım; Hababam Sınıfı’nı anlatmıştı enine boyuna…

Bunları anlattım… Hababam sınıfı kitabından, filminden örnekler verdim…

Her yıl fuarda görüşüyorduk… Yazık! Bir de duydum ki 1940 yılında doğan Aydın Ilgaz 19.12. 2022’de dünyamızdan ayrılmış. Yüreğimin alır yeri, gözümün bakar yeri hüzünlendi. Ne yapabilirim? Baş sağlığı dilemekten başka… Rahat uyu dostum, ışıklar seninle…

Kadim dostlarımdan Süreye Köle  “Adana Sokakları” adlı kitabını sundu… Açtım, baktım 161 dost/şair-yazar  öyküleri yer almış… benim öyküm “Tillo Zillo” 133. sayfada. Bir kenar mahallenin 796. Sokağını anlatmıştım…

Sanki bir dünyaydı bu sokak… Kadını erkeği çoluk çocuğu yaşıyordu alt düzeyde. Kavga ediyorlar, dövüşüyor, sevişiyorlardı…

Geçtim;

Sevgili dostum/arkadaşım Ruhan Mavruk’a uğradım; “Hoş Geldin Geronimo” // “Issız Ada ve Savaş Zırhlısı” kitaplarını imzaladı bana. Şiir, öykü, söyleşi, anı dolu. Bir şiiri şöyle:

“DURSUN ARTIK- bir saatin çelik kadranında/ vururken saniyeler asırları// yağmurlar korumuyor artık/ daracık saksımdan/ toprağa sığınan dallarımı//  kanımda kafdağı’na yol alan/ karıncalardan bir halkın isyanı// işte ben böyle kuşatılmış sabahlarda/ duvara gömülmüş// ve bin yıldır ölemeyen/ bir arı kadar/ öfkeli ve durgunum//  ne olur beni bensiz bırak ırmak/ çok yorgunum”

İşte fuar böyle…

Anlat anlat bitmiyor.

24.01.2023, Adana