DEVA Partisi Ekonomi ve Finans Politikaları Başkanı İbrahim Çanakcı, İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi’nde; “Depremin yaralarını sarmak, deprem bölgesini hızla ayağa kaldırmak, deprem riski yüksek ve yakın olan illerimizi depreme dirençli hale getirmek ve afet yönetimini güçlendirmek için Millet İttifakı olarak atacağımız adımları, kısa bir süre içerisinde kamuoyu ile paylaşacağız” dedi.
Millet İttifakı siyasi partilerinin genel başkan yardımcıları, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi’ne katıldı. DEVA Partisi Ekonomi ve Finans Politikaları Başkanı İbrahim Çanakcı, şunları söyledi:
“Ortak Politikalar Mutabakat Metni’mizde Türkiye için yeni nesil bir kalkınma stratejisi ortaya koyuyoruz. Bu strateji dört ana unsur üzerine kurulmuştur. Bu sütunlardan birincisi; tutarlı ve akılcı politikaları güçlü bir program içerisinde uygulayarak, makro ekonomik ve finansal istikrarı sağlamak, ekonomik dengeleri tahkim etmek ve öngörülebilir, güven veren bir yatırım ortamı oluşturmaktır. Sütunların ikincisi; 150 yıl önce sanayi devrimini ıskalayarak ağır bedeller ödemiş bir ülke olarak bilgi çağını ve dijital dönüşümü kaçırmadan vatandaşlarımızı dijital devrimin imkanlarıyla buluşturmak ve dünyayla yarışan özgür ve zengin Türkiye’nin yolunu açmaktır. Üçüncüsü; yeşil dönüşümü ve yeşil ekonomiye geçişi üretim süreçlerinin, teşvik politikalarının, bütçe ve kaynak tahsisindeki önceliklerin merkezine yerleştirmektir. Dördüncüsü; aşırı yoksulluğun sıfırlandığı, tek bir vatandaşımızın dahi yatağa aç gitmediği, geride bırakılmadığı kapsayıcı bir ekonomi inşa etmektir. Bu dört sütun, biraz önce Sayın Öztrak’ın altını çizdiği gibi Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem altında özgürlükçü, çoğulcu ve katılımcı demokrasinin hâkim olduğu, ehliyet ve liyakate dayalı, yolsuzluklardan tümüyle arındırılmış, şeffaf ve hesap verebilir bir kamu yönetiminin tesis edildiği bir zemin üzerinde yükselecektir.
“DOLAR CİNSİNDEN KİŞİ BAŞINA MİLLİ GELİRİMİZ 5 YILIN SONUNDA EN AZ İKİ KATINA YÜKSELTECEĞİZ”
Mutabakat metnimizin; ekonomi, finans ve istihdam bölümünde 238 hedef ve politika yer almaktadır ve bu politika ve hedefler, biraz önce bahsetmiş olduğum yeni nesil kalkınma stratejisi anlayışı çerçevesinde hazırlanmıştır.
Temel ekonomik hedeflerimiz arasında ve kapsamında enflasyonu iki yıl içerisinde kalıcı olarak düşük, tek haneye indireceğiz. Enflasyonla mücadeleyi tavizsiz bir biçimde sürdürürken ortalama büyüme hızını yüzde 5’in üzerine çıkaracak, dolar cinsinden kişi başına milli gelirimiz 5 yılın sonunda en az iki katına yükselteceğiz. 5 yılda en az 5 milyon yeni iş yaratacağız. 2018 sonrasında yeniden gündeme gelen aşırı yoksulluğu sıfırlayacağız. 5 yılın sonunda yıllık ihracatı 600 milyar dolara, yüksek teknolojili ihracatın payını ise iki katına çıkaracağız.
Son 40 günde çok ağır bir deprem ve sel felaketiyle karşı karşıya kaldık. 50 bine yakın vatandaşımız hayatını yitirdi. 100 binlerce konut ve iş yeri yıkıldı. Alt yapıda, üretim araç ve gereçlerinde kayıplar yaşadık. Ben de depremde hayatını yitirenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına baş sağlığı, yaralılara acil şifa diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun. Allah ülkemize ve insanlığa bir daha böyle bir acı yaşatmasın.
“DEPREMİN YARALARINI SARMAK İÇİN MİLLET İTTİFAKI OLARAK ATACAĞIMIZ ADIMLARI, KISA BİR SÜRE İÇERİSİNDE KAMUOYU İLE PAYLAŞACAĞIZ”
Millet İttifakı olarak bir deprem komisyonu oluşturdu Genel Başkanlarımız. Depremin yaralarını sarmak, deprem bölgesini hızla ayağa kaldırmak, deprem riski yüksek ve yakın olan illerimizi depreme dirençli hale getirmek ve afet yönetimini güçlendirmek için Millet İttifakı olarak atacağımız adımları, kısa bir süre içerisinde kamuoyu ile paylaşacağız. Hazırlayacağımız raporun, Ortak Politikalar Mutabakat Metni’mize yansımalarını da dikkate alarak mutabakat metnimizi güncelleyeceğiz.
Yaşadığımız depremlerin ekonomik maaliyetinin 100 ile 150 milyar dolar aralığında oldukça yüksek bir tutara ulaşacağı tahmin edilmektedir. Deprem riski yüksek olan illerimizi depreme dirençli hale getirmenin ekonomik boyutu da dikkate alındığında önümüzdeki dönemde önemli bir finansman ihtiyacı ile karşı karşıya kalacağımız, açıktır.
Millet İttifakı olarak bu gerçeğin farkındayız. Biz, biraz öne ifade ettiğim temel ekonomik hedeflerimizden taviz vermeden kaynak tahsisinde ve harcamalarda öncelikler değiştirerek, israf ve yolsuzluğa son vererek, imar rantlarının vergilendirilmesi başta olmak üzere yeni gelir imkanları yaratarak uygun koşullu ve uzun vadeli dış ve iç kaynakları mobilize ederek bu zorluğun üstesinden geleceğiz. Açıklayacağımız deprem raporunda bu adımları somut ve ayrıntılı bir biçimde ortaya koyacağız.
“KAMUDA LÜKS, GÖSTERİŞ, İSRAF VE SAVURGANLIĞA SON VERMEK VE ŞEFFAF BİR MALİ YÖNETİM SİSTEMİ TESİS ETMEK”
Harcama politikalarımızın temel önceliği, kamu vicdanında büyük yaralar açan kamuda lüks, gösteriş, israf ve savurganlığa son vermek ve şeffaf bir mali yönetim sistemi tesis etmektir. Bu çerçevede iktidara gelir gelmez, halının altına sürülen, gizlenen kamu açıklarını tespit etmek üzere Cumhurbaşkanına bağlı bir durum ve hasar tespit komisyonu oluşturacağız.
Merkez Bankası’nın bağımsızlığını ilgilendiren maddelerin Meclis’te nitelikli çoğunlukla değiştirilebilmesine ilişkin düzenleme yapacağız. Banka üst yönetiminin kendi kanunu dışında görevden alınmasının önüne geçeceğiz. Fiyat istikrarı sağlamak dışında sorumluluklar yüklemeyeceğiz. Banka’nın İstanbul’daki birimlerini en kısa sürede başkentimiz Ankara’ya taşıyacağız. Arka kapı döviz satışlarındaki hukuksuzlukların takipçisi olacak, yeni dönemde rezerv satışlarının takipçisi olacağız. Kur Korumalı Mevduat’ta yeni hesap açmayacak, mevcutları vadeleri sonunda kapatacağız.
İktidara gelir gelmez halının altına süpürülen, gizlenen ve ötelenen kamu açıklarını tespit etmek üzereCumhurbaşkanı’na bağlı bir Durum ve Hasar Tespit Komisyonu oluşturacağız. Bu komisyonu kurumlardan bilgi ve veri alma konusunda tam yetkili kılacağız. İtibar gerekçesi ile yapılan tüm gereksiz harcamalara son vereceğiz
Cumhurbaşkanlığı’nı Çankaya Köşkü’ne taşıyacak, Cumhurbaşkanlığı’na tahsisli saray, köşk ve yalıları halkın kullanımına açacağız. Gereksiz uçakları satıp, yerine orman yangını söndürme uçakları alacağız. Bu adamlar sadece mali yönü ile değil, bir zihniyet değişikliğini yansıtması açısından da çok önemlidir.”