Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi170
Bugün Toplam1104
Toplam Ziyaret1823794

DEVELİ,CHP'DEKİ KURULTAY SÜRECİNİ "HİZİP İÇİ TASFİYE" OLARAK DEĞERLENDİRDİ

24. Dönem CHP Adana Milletvekili Turgay Develi,"Hizip içi tasfiye diyorum, zira yıllarca birlikte yürünen yollar aynı, altına imza atılan kararlar aynı, sorumluluğu taşınan hatalar aynı, savunulan politikalar aynı, isimler aynı, yüzler aynı" dedi.

Haber: Vahit Şahin
Cumhuriyet Halk Partisi 24. Dönem Adana Milletvekili Turgay Develi, partide yaşanan "Yenilikçi" ve "Genel Merkezci" tartışmalarını hizip içi tartışmalar olduğunu ve sonucun hizip içi tasfiyeye doğru gittiğini ifade etti.
Develi, haftalık yazdığı köşe yazısında şunları kaydetti:
"Kurultay giderek yaklaşırken, Cumhuriyet Halk Partisi içindeki değişim ve yenilenme adı altında süren tartışmalar ne partiyi, ne de kurucusu olduğu Cumhuriyeti yıkıma götüren sorunların hiçbirine yanıt üretebilecek bir içerik taşımıyor.
Yani aslında yaşanan tartışmaları, özünde, 10 Aralık 2010 kurultayında kaptan köşküne çıkarak parti içi mekanizmalara yerleşenlerin ele geçirdikleri bu gücü hem her kurultayda, hem de her yerel ve genel seçimde başta kendileri olmak üzere eş-dost-akrabayı belediye başkanı ya da milletvekili yapmak için kullananların bir iç mücadelesi olarak değerlendirebiliriz.
Bu iç mücadelenin sebebi ise, on üç yıldan bu yana kesintisiz olarak partiyi birlikte yöneten ekibin, artık bunu eskisi gibi sürdüremeyeceklerini fark etmeleriyle içine girdikleri yönetememe krizi. Bunu da, artık adını açıkça koymak gerekirse (krizi) iki parçaya ayrılarak, hizip içi bir tasfiye ile aşmaya çalışıyorlar. Hizip içi tasfiye diyorum, zira yıllarca birlikte yürünen yollar aynı, altına imza atılan kararlar aynı, sorumluluğu taşınan hatalar aynı, savunulan politikalar aynı, isimler aynı, yüzler aynı."
Develi, şu görüşleri ileri sürdü:
"Yönetememe krizini hizip içi tasfiye ile aşmaya çalışanların, zaten partinin siyasi genetiği ile uyumsuzlukları nedeniyle o koltuklara hiç oturmaması ve bir anomali olarak oturmuşlarsa da bir saniye bile geçmeden alaşağı edilmesi gerekirken, bir taraf İBB yönetimine yanaşarak, diğer taraf ise Siyasi Partiler Kanununun çarpıklığı sonucu Genel Merkez yetkilerini kullanarak kongrelerde el koydukları ve artık kirlenen delegelik mekanizmasıyla güce tutunmaya çalışıyor; bu arada kendilerinin içine saplandıkları krizi partinin omuzuna yükleme ihtimalleri ise giderek yükseliyor. Ne yapmalı, nasıl yapmalı sorusuna acil bir yanıt bulunamazsa eğer, kurultayın sonucu ne olursa olsun (Yani İBB ekibi de kazansa, mevcut haliyle Genel Merkezciler de kazansa) kurultayın kaybedeni CHP, ama asıl olarak CHP seçmeni ve her geçen gün yoksullaştırılan seçmen ile mülksüzleştirilen ülkemiz olacaktır."
Kurultayın, bu iki hizibin kendi krizlerini çözebilmek için vuruşacağı bir arena olmaktan çıkmaz ve partinin ideolojik politik savrulmalarının önüne geçebilecek bir zihni arınmaya tekabül etmez ise iki yanlıştan hangisinin kazandığının bir değerinin de olmayacağını belirten Develi, "Zira bu yönde bir sonuç, mevcudun devamı anlamına gelecektir.Laiklik yeniden tesis edilmek ve cumhuriyet değerleri ülkede yeniden geçer akçe yapılmak isteniyorsa, bunun biricik yolu CHP'nin tüm bu sonuçları yaratan ekonomik politik tercihlerinden arınarak yoksulluğu ortadan kaldıracak, ekonomik kalkınmayı planlayacak, fırsat eşitliğini tesis edecek halkçı bir tercihler bütününe yönelmesi gerekiyor."

124 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
AlışSatış
Dolar34.425434.5633
Euro36.250536.3957