Adana Ramlar Derneği Salime Kaman Sanat Galerisi’nde, 08 Mart 2024 günü resim sergisi açıldı. Sergide, Başak Kekili, Dilek Çubukcu, Gülden Özkurt, Hikmet Eda Alışkan, Hüseyin Yılmaz, Hacer Mutluay, Kenan Tamburoğlu, Hülya Nezahat Kök, Meral Soylu, Melahat Sabancı, Nermin Levent, N. Seval Eroğlu, Neşe Ölçücü, Salime Kaman, Seher Özcan, Şengül Kınık, Süheyla Tümöz, Sevinç Kökenler, Sibil İnci, Tevfik Gökdemir, Yasemin Özgen, Zülbiye Akarpınar resimleri yer aldı. Sergi 14 Mart’a kadar açık kalacak.
Şimdi tablolara bakalım: Ressamı Hüseyin Yılmaz tablosunun yanında görülüyor. Sarının gizemli tonlarıyla bezenmiş soyut denilebilecek bir tablo bu. Gök mavisi-karası renkler ve çizgiler tabloyu çekici konuma getirmiş. Bakmadan, ilgilenmeden edemiyorsunuz…
Ya şu üçlü kadın tablosu, geleneksel giysiler içinde hemen kendine çekiyor izleyiciyi. Geniş mavi-kırmızı puanlı bezeklerle ilginç konuma gelmiş. Kırsal kesimi nasıl da anlatılor bize. Kadınlar kararlı adımlarla biraz hüzünlü yürüyorlar… isteklerini elde edecekler!
Denebilir ki kadın erkek ikileminden gelen bir davranış bu. Dünyayı ikiye ayırabilir misiniz? Bu olası değil. Olsa bile, yarıma dünya diyebilir misiniz? Kadın erkek de bir dünyadır. Biri olmadan diğeri yaşayamaz. Yaşasa bile(!) İyileşmeyen büyük sorunlar yayatırı. Bir günde sekiz kadın, 2023’te 438 karın, 2024’te (Ocak, Şubat, Mart başı) 31 kadın öldürülüyor. İnsanlık için, yaşayanlar için sorun değil mi bu?
Ne olur, kadın erkek ikilemi yaratmayın!...
Ressamları bir arada görüyorsunuz! Kendi resimlerinin izleyicileri olmuşlar. Görkemli bir görüntü vermişler. Her birinin yüzü, duruşu, yarına yönelik umutlarla ışıyor. Resimlerini böyle düşünerek yaratmışlar, ne güzel. Güzellik de birliktir. Sanattır insanı birlik eden, yaşatan.
Hele şu yaşlı kadın tablosu, umutları bütün üstünde taşıyor. Beli bükülmüş, elinde bastonu, gözü umuda bakıyor. Gri renklerle betimlenmiş. Muhteşem bir tablo.
AT, bizim geleneksel, vazgeçemediğimiz varlığımızdır. Onunla geldik eski/yeni dünyadan. Yükde, yarışta, savaşta, barışta, binmede hep hizmetimizde olan at figürü olağanüstü biçimde resmedilmiş. Köroğlu’nun at öyküsünü hepiniz bilirsiniz. Bizden biri olmuştur at.
Mahallenin devleşen bir bölümü karşısındayız. Köşkler, evler, yollar, caddeler, sokaklar görülüyor. Kendine öz renklerle betimlenmiş. Bir yanında paçalı iki güvercin sevgileniyorlar…
Üçlü tabloda, dekolteli dekoltesiz güleç yüzlü iki kadın betimlenmiş. İkisi de sorunları çözmeye çalışıyor kafasında.
Ya şu tosbağaya ne demeli. Sırtından bir ağaç türemiş, dünyaya dayanmış, tıslıyor tosbağa, bütün yükü o taşıyor sanki?
Kelebekle kadın özdeşleştirilmiş, ne güzel. Güzellikler yaratmış ressamlar, tebrikler.
11.03.2024, Adana