Hayrullah Güven'in kaleminden : Yağbasan 1071 tarihinde Malazgirt'te, Bizansa karşı kazandığı zaferle ALPARSLAN, Anadolu'yu Türklere açmıştı. Alparslan'ın beylerinden birinin adı YAĞIBASAN MEHMET BEY idi. Belli ki YAĞIBASAN adında bir de aşiret vardı. Yağı= düşman, Yağıbasan= Düşman basan demektir. Zamanla aşiretler Anadolu'nun çeşitli bölgelerine, bazı sebeplerle dağıtılır ve oralara yerleştirilirler. Saimbeyli'nin eski adı HACIN'dır. Saimbeyli yöresinde bu gün 30 civarında köye "Yağbasan" diyorlar. Oralarda öğretmenlik yapmış Kadirlili bir arkadaşla konuşmuştum. Oralarda kullanılan kelimeleri, yer isimlerini, adetleri bizim Yağbasanınkilerle karşılaştırdık, şaşılacak derecede benzerlik vardı. Çocukluğumda annem kedinin sırtını okşarken şu tekerlemeyi söylerdi: "Nerden geliyon masdeniiim? "Hacın'daaan." "Neden sallanıyon masdeniiim?" "Acımdaaan." "Ayakların neden yaş masdeniiim?" "Deniz geçtim de ondaaan." "Derin miydi masdeniiim?" "Kenarından dolandııım." "Bıyıkların neden yağlı masdeniiim?" "Bıldırcın yedim de ondaaan." "Yağlı mıydı, yavan mıydı masdeniiim?" "Uçarken gördüüüm." Anneme bir hafta önce bu tekerlemeyi tekrarlattım. Bazı sözleri ben unutmuştum, bana yeniden hatırlattı. Bu tekerlemeden de anlaşılacağı gibi, bizim Yağbasan halkınının bir kısmı Saimbeyli tarafından gelmiştir.
|