Selçuk Atal yazdı
Kişi hırslıdır,kendi olduğu makamı kabullenmez bir üstü daha ister.Milletlerde de böyledir bu.Türk milletinin sahip olduğu hırsın en belirgini Kızıl Elma’dır. Kızıl Elma,güneşin doğduğu yerden batacağı yere kadar milletimizin hakimiyetini ve Türk’ün adaletli yönetimini esas alan ütopyadır.Eğer tarihte kısmen gerçekleşen bu ütopya tamamen gerçekleşseydi bugün savaşlar Beşiktaş-Bursa spor maçı,aşağı mahalle ile yukarı mahallenin su savaşı olarak kalırdı.
Türk milleti bugün dünyaya tamamen hükmetseydi neler oldu neler,kim bilir! Kazakistan’ın bir mezrasında doğan Roman ürünü Tolgunay ile Çukurova’da yetişen İnce Mehmed’in kardeşliği gibi olurdu Türk milletinin adaleti.Milletimizi Facebook’tan tanıyıp,Twitter’dan takip etmeye çalışan gençliğe sahibiz.İngilizler’in meşhur bir sözü vardır:İmpossible derler yani olamaz demektir bu.Böyle bir gençliğe sahip olamayız,olmamalıyız.Peki ne yapmalıyız?
Tüm soysal gelişmelerden kendini uzaklaştıran,teknolojiye savaş açan bir Türk milleti tarih sahnesinden yok olmaya başlayan Türk milleti demektir.Bugün ülkemizin gittiği noktayı iyi incelersek;görürüz ki Türkiye ütopya gerçekleştirme heveslisi bir ülke olmuştur.Bizim tarihimizde Başkağanlık denen bir makam vardır.Başbuğ,Başkağan gibi liderlik makamları tarih boyunca Türklerde görülmüştür.Başkağan’ın bugünkü manası Başkan demektir.Türkiye Cumhuriyeti,parlementer sistemle yönetilse bile bu demokrasiyi tam manasıyla sağlamamaktadır. Kürtlerin ve diğer azınlıkların aynı oranda demokrasiye sahip olmaması dolayısıyla bizleri daha farklı demokrasi arayışına sürüklemektedir.Eğer gelişen,büyüyen,lider bir Türkiye hedefliyorsa Başkağanlığı törelerimizce var olan makamları demokrasi için tekrar gündeme almamız,tartışmamız eğer 21.Y.Y’da uygulanabilirse uygulamamız lazımdır.
Cemal Süreyya’nın Suyu Arayan Adam adlı kitabında garip bir askerin öyküsü anlatılırken duygulanan bu yüce millet,Doğu Türkistan’da ki Türkler içinde,Suriye’de ki vahşet için aynı samimiyeti taşımakta.Cengiz Aymatov’un,Hüseyin Nihal’in,İsmail Hami Danişment’in kitaplarını okuduğumuzda törelerimizi kavrayabiliriz.Törelerimize ter düşmeyen Başkanlık sistemi neden uygulanmasın? Bir siyasi parti lideri kendi siyasi hevesleri uğruna karaya ak diyorsa,olmaza olur diyorsa ben o’nunla aynı yanlışlığı neden paylaşayım.Başkanlık sistemini tartışmaya açmadan “ olmaz,bölücülük olur “ diye nitelendirenler az önce zikrettiğimiz yazarları okumalı Türk törelerini öğrenmelidir.
İslam tarihinde de benzer uygulamalar vardır.Bizler İslam’a bayraktarlık yapan milletin en hasıl mayası olan Türkler olarak ilime,bilime ter düşmeyecek batıla,küfre ve küffara hizmet etmeyecek her olumlu fikri tartışabiliriz.
Biz İskender Pala’nın anlatımında ki gibi:aşkı milletine duyan insanlarız.Milletimiz lehine atılacak adımları desteklemeliyiz.Şehit annelerinin,evladını kaybeden annelerin ve tüm dünya insanlık ailesi adına tüm anaların anneler gününü kutlarım.
|