İşçi Partisi, unutulan 27 Mayısa sahip çıktıİşçi Partisis Adana İl Başkanı Hayrettin Çavuşoğlu, 27 Mayıs 1960 yılında yapılan ihtilale sahip çıktı. Çavuşoğlu yaptığı açıklamada şunları söyledi: ''27 Mayıs 1960'ın hemen öncesini hatırlayanlar, bilenler, okuyup
anlayabilenler, tarihden ders alınmadığını göreceklerdir. O günler de,
tıpkı bu günkü gibi, Üniversite gençliği örseleniyordu, hırpalanıyordu.
Üniversite hocaları yerlerde sürükleniyordu. O zaman biber gazı yoktu,
polis atlarının demirden nallı ayakları vardı. Halkın toplumsal
muhalefetinin öncüsü gençler vurulup kırılmaya başlamıştı.
Gün olmuş, "Odunu aday yapsam seçtiririm" diyecek kadar kendilerinde
olağanüstü bir otorite var olduğunu sanmışlar. Gün olmuş, zora düşünce "Siz isterseniz hilafeti bile getirebilirsiniz" diyerek, Cumhuriyetten, Devrimlerinden kolayca sapabilecek, siyasi bacizlikler sergilemişlerdir. Hukuk, iktidar sahiplerinin iki dudağı arasında sıkışıp kalmıştı. Mecliste, İstiklal Mahkemelerinin yetkilerini andıran yetkilerle donatılan "Tahkikat Komisyonları" kurulmuştu.Türkiye ikiye bölünmüştü. Devlet radyolarından her gün "Vatan Cephesine"geçenlerin listesi saatlerce yayınlanır olmuştu. Karşıda ise, Milli
Mücadelenin, İstiklal Savaşının kahraman komutanı İsmet İnönü'nün başında
olduğu CHP'li yurttaşlar vardı. O kadar ki, köylerde camiler bile
paylaşılmıştı. Cumhuriyetin, dişinden tırnağından artırdıkları har vurulup
harman savrulmuştu. Yıllarca sövülüp sayılan SSCB'ye ekonomik yardım
dilenme programları için yol hazırlıkları başlamıştı.
İşte 27 Mayıs,
Yapılan bunca zulme karşı çıkıştır. Ayaklar altına alınan hukuku, adaleti
sahiplenmedir. Yurttaşlık hukukunun tekrar ayağa kaldırılmasıdır. 27 Mayıs'la Türk Milleti kendisine yakışan ve hak ettiği özgürlüklerin tadını 1961 Anayasası ile tatmıştır. 27 Mayıs, Anayasa Mahkemesi, Özerk Üniversiteler, Çift meclis, Hâkimler Yüksek
Kurulu, Savcılar Yüksek Kurulu, Devlet Planlama Teşkilatı gibi kurumlarla
Devletin, Devlet gibi örgütlenmesidir. Kerameti kendinden menkul şeyhlerin dizi dibinde yetişen, Eşbaşkanlık etiketini mezuniyet diploması zanneden, Yabancı Devlet görevlerini parti kongrelerinde böbürlenerek anlatan
zorbalara ve diktatörlere karşı hukuku üstün kılmadır. CIA demokrasisinde, hukuk görmezden gelinebilir. İstendiğinde milletvekili bile olsa tutuklanabilir. Yıllarca zindanlarda alıkonabilir. Silivri zindanlarında esir tutulan yurtseverler, aydınlar, kahraman
subaylar ve milletvekillerine yaşatıldığı gibi. Orada millet iradesinin adı
yoktur. Özel mahkemeler vardır. O Mahkemelerin marifeti Mehmet Perinçek'i,
Doğu Perinçek'in oğlu olması ve ondan intikam alma duygusu ile
tutuklamaktır. Hayal ettikleri istasyona gelinceye kadar, bindikleri tren milli iradedir.
İnmek yok, yola devamdır tek sloganları. O gün de, bu gün de dayatılan
zorbalığın adıdır, akıllarındaki milli irade. 27 Mayıs, Millet iradesi önündeki barajları, setleri, tuzakları kaldırmanın
hukukudur. Kamil ve erdemli demokrasinin, ancak bu şartlarla milleti
kucaklayabileceğinin belgesidir. Bölücü Anayasa girişimlerini TBMM de ısrarla, gafletle, dalaletle ve hatta hıyanetle hayata geçirme çabalarına karşın, 27 Mayısı şimdi daha iyi anlayarak ve kavrayarak kutluyoruz.''
|