BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KANUN TASARISI ANAYASA’NIN 3,10,90,123,127,169,170.MADDELERİNE AYKIRIDIR!MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ ANTALYA MİLLLETVEKİLİ MEHMET GÜNAL, ELAZIĞ MİLLLETVEKİLİ ENVER ERDEM VE MUĞLA MİLLLETVEKİLİ MEHMET ERDOĞAN’IN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KANUNU’NA İLİŞKİN BASIN AÇIKLAMASI
BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KANUN TASARISININ PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU’NDA GÖRÜŞÜLMESİ GEREKİR!
Anayasanın bütçe ile ilgili 161, 162 ve 163. maddeleri incelendiğinde bütçe disiplini özelinde mali disipline özel bir önem verildiği görülmektedir. Anayasanın 162. maddesine göre bütçe kanunu tasarısı Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülür. Dolayısıyla bütçe Kanunlarında değişiklik yapan kanun tasarı ve tekliflerinin de Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülmesi gerekmektedir. Anayasanın 163. Maddesinde ise “Carî yıl bütçesindeki ödenek artışını öngören değişiklik tasarılarında ve carî ve ileriki yıl bütçelerine malî yük getirecek nitelikteki kanun tasarı ve tekliflerinde, belirtilen giderleri karşılayabilecek malî kaynak gösterilmesi zorunludur.” denilerek, mali disipline verilen önem anayasal düzeyde ortaya konulmuştur. İçtüzüğün 20 maddesinin gerekçesine göre ise: Kamu harcama ve gelirlerinde artış veya azalışı gerektiren kanun tasarı ve tekliflerini veya sadece belli hükümleri bu niteliği taşıyan kanun tasarı ve tekliflerinin söz konusu hükümlerini, - Cari yıl bütçesindeki ödenek artışını öngören değişiklik tasarıları ile cari ve ileriki yıl bütçelerine mali yük getirecek nitelikteki kanun tasarı ve tekliflerini, görüşmek Plan ve Bütçe Komisyonunun görevleri arasındadır 3067 sayılı Kanunun 3. maddesinde ise, Plan ve Bütçe Komisyonunun kamu harcama veya gelirlerinde artış veya azalış gerektiren yasa tasarı veya tekliflerini ya da sadece belli maddeleri bu niteliği taşıyan tasarı veya teklifleri inceleyeceği öngörülmektedir. 3067 sayılı Kanunun 3. maddenin 2. fıkrasında da “Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı Kalkınma Planıyla ilgili gördüğü tasarı ve teklifleri en son olarak Plan ve Bütçe Komisyonuna havale eder. Kanun tasarı ve teklifleri, Hükümetin veya Genel Kurulun lüzum göstermesi halinde de Plan ve Bütçe Komisyonuna havale olunur.” hükmü yer almaktadır. Sonuç olarak, Plan ve Bütçe Komisyonunun görev alanı başta Anayasa olmak üzere, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu, 3067 sayılı kalkınma Planlarının yürürlüğe Konması ve bütünlüğünün Korunması hakkında Kanun, İçtüzüğün 20. Maddesinin gerekçesi ve diğer bazı Kanunlarla düzenlenmiştir.
BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KANUN TASARISI ANAYASA’NIN 3,10,90,123,127,169,170.MADDELERİNE AYKIRIDIR!
Tasarı bu hâliyle Anayasamızın 3.maddesi olan devletin bütünlüğüne, 10.maddesi olan kanun önünde eşitliği ilkesine, 90.maddesi olan kanunların usulüne uygun olanı kabul edilmiş anlaşmalara uygun olmasının gerektiği ilkesine, 123.maddesi olan idarenin bütünlüğü ilkesine, 126.maddesinde belirtilen "yetki genişliği ilkesine" 127.maddesi olan mahalli idareler olarak il belediye ve köy şeklinde düzenlenmiş olmasına, 169 ve 170.maddelerinde orman köylerine ilişkin düzenlemeye aykırılık teşkil etmektedir.
Farklı statülerde yaşayacak vatandaşlar, büyükşehir belediyesi olan illerdeki vatandaşlar sadece büyükşehir belediyesi kanuna tabi, olmayan illerde yaşayanlar ise il özel idaresi, belediye ve köy kanunlarına tabi olarak yaşayacaklardır. Bu öncelikle Anayasanın 10. maddesinin 1. fıkrasında zikredilen "kanun önünde eşitlik" ilkesine ve aynı maddenin son fıkrasında zikredilen "Herkes, dil, ırk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefî inanç, din, mezhep vb. sebeplerle ayrım gözletilmeksizin kanun önünde eşittir." ilkesine aykırılık teşkil etmektedir.
BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KANUN TASARISI USUL AÇISINDAN YANLIŞTIR!
Tasarı hazırlanırken Anayasaya aykırılık söz konusudur. Tasarı Anayasa komisyonunda Anayasaya aykırılık açısından ele alınmalıdır. TBMM Başkanlığı gelen tasarıyı Esas Komisyon olarak İçişleri Komisyonu’na, tali komisyon olarak da Plan ve Bütçe Komisyonu’na havale etmiştir. Oysaki tasarının mutlaka ve öncelikle Anayasa Komisyonu’na gönderilmesi gerekirdi. Anayasa’nın değişmezlik yasağı kapsamında olan 3. Maddedeki “Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür” hükmü ve idari teşkilatlanmaya ilişkin ilgili 123,126 ve 127. Maddeler karşısında, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin üniter yapısı bakımından anayasaya uygunluğunun mutlaka ve öncelikle Anayasa Komisyonu’nda ele alınması ve değerlendirilmesi gerekir.
TBMM İçtüzüğünün 38. Maddesine göre anayasaya aykırılığın esas komisyon tarafından incelenip karara bağlanması mümkündür. Fakat bu yöndeki bir itirazın uzman komisyon olan Anayasa Komisyonu’nda ele alınması yasa yapımı sürecini doğru işletmek adına bir zorunluluktur. Tasarının Anayasa Komisyonu’na en azından tali komisyon olarak sevki gerekir.
TBMM İçtüzüğünün 73. Maddesinin 3. Fıkrasında, “Başkan, gelen tasarıları ilgili komisyonlara doğrudan doğruya havale eder ve bunu tutanak dergisine ve ilan tahtasına yazdırır”, 4. ve son fıkrasında ise “Bu havaleye bir milletvekili itiraz etmek isterse oturumun başında söz alır” denmektedir. Bu yöndeki itirazlar dikkate alınmamıştır.
Tasarının birçok hükmünde mali hususların düzenlendiği ve özellikle yeni kurulan yatırım izleme ve koordinasyon başkanlığı, büyükşehirler ve ilçelerin söz konusu olduğu, ayrıca 6000 e yakın kadro ihdasının varlığı bu tasarının TBMM Plan Bütçe Komisyonunun değerlendirmesinden kaçırılarak İçişleri Komisyonuna getirilmesi hukuk devleti, dürüstlük ve adalet anlayışı ile izahı güç bir yaklaşımdır.
TASARININ GENEL KURULDA GÖRÜŞÜLMESİ USULE AYKIRIDIR!
Tasarı İçişleri Komisyonu’nda görüşülürken 6+2=8 maddeden oluşan bir metin olarak görüşülmüştür. Komisyon görüşmeleri sırasında üzerinde ayrı ayrı tartışılmayan, her biri ayrı madde olması gereken fıkralar alınan redaksiyon yetkisi çerçevesinde maddeler halinde yeniden düzenlenerek yeniden Genel Kurul’a sunulmuştur. Bu haliyle komisyon raporu da usule uygun teşekkül etmemiştir. Çünkü komisyon üyelerine dağıtılan raporla Genel Kurul’a sunulan rapor, maddeleri açısından farklıdır! Tasarı Genel Kurul’a sunulan haliyle komisyonda görüşülmediği ve komisyon raporu da İçtüzüğe uygun düzenlenmediği ve yok hükmünde olduğu için Genel Kurul’da görüşülmesi mümkün değildir!
Ancak bütün bu gerçeklere ve komisyonda ve Genel Kurul’da defalarca uyarmamıza rağmen AKP’li TBMM Başkanvekili tarafsızlık ilkesine aykırı şekilde bir “oldu bitti “ ile tasarının yasalaşması için muhalefeti baskı altına almaya çalışmış ve İçtüzük’ten kaynaklanan denetim yetkimizi elimizden almaya çalışmıştır.
Yaşanan tartışmaların asıl nedeni Türkiye’yi bölünmeye götürebilecek böyle bir tasarının dayatma ve yetki gaspıyla pazarlıklarla verilen sözlere uygun zamanda bitirilmesi için AKP Grup Başkanvekillerinin yönlendirmesi ve TBMM Başkanvekilinin usul eksikliğini kabul etmesine rağmen, “elimden bir şey gelmez” diyerek taraflı tutumunu devam ettirmesidir. MHP İç Tüzükten kaynaklan bütün haklarını kullanarak bu tasarıya muhalefet etmeye devam edecektir.
|
865 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |