HASAN DAĞI’NDAN AYRILDIKTAN SONRA, BU YAZ SICAĞINDA YÖNÜMÜ YERKÖPRÜ’YE ÇEVİRDİM. YERKÖPRÜ GİRİŞİNE TABELA ASILMIŞ. ORMANİÇİ DİNLENME YERİ YAZIYORDU.Hasan Dağı’ndan ayrıldıktan sonra, bu yaz sıcağında yönümü Yerköprü’ye çevirdim. Yerköprü girişine tabela asılmış. Ormaniçi Dinlenme Yeri yazıyordu. Daha girerken dudaklarımız uçuklamaya başladı. Hemen solda ahşaptan iki yapı var. İlki erkek ve bayanlar için mescit yeri idi. Hemen onun yanında yine ahşaptan erkek ve bayanlar için iki ayrı tuvalet yapılmış. Bravo demekten kendimi alamadım. Neydi o eski WC. Kapısı demirden yapılmış, ama delik deşikti. Bazen kapısı kapanmazdı. Manavgat kadar olmasa da oranın minyatürü bir doğal şelale yapılmış. Biraz daha genişletilebilecek durumda. Sular azalmıştı. Çalışmalar devam ediyor. Ve üzerinden geçilecek ahşaptan bir yaya köprüsü ise nefisti. Eski lokantanın bulunduğu yerin girişine güzel bir çeşme yapılmış. Eski lokanta yıkılmış, yerine modern, duvarları Karaisalı taşlarından ve ahşapla donatılmış, içerisinde iki adet tuvaleti olan, ayrıca taş fırını bulunan, büyükçe bir mutfak hazırlanmış. Ön tarafı da camlarla kapatılarak kışlık hale getirilecek güzel bir restauranta dönüştüreceklermiş. Yakında bu yerin kapalı zarf usulü teklifle ihaleye çıkarılacağını duydum. Bu kadar güzel bir restauranta yarın ayağı şalvarlı çalışanlarla karşılaşırsak, yazık olur bu kadar masrafa derim. Hizmet, kalite olarak 4/4 lük olmalıdır. Amatör lokantacılarla bu iş yürümez. Daha profesyonel işletmeciler olmalıdır diye düşünüyorum. Hemen önünde yine ahşaptan 3-4 tane yemek yenilecek mekanlar yapılmış. Restaurantın hemen önünde doğal taşlardan hazırlanan yapay şelale oluşturulmuş. Nefis bir görüntüsü var. Restaurantın önünden suyun battığı yere kadar her taraf çimlenmiş, yürüyüş yolları Karaisalı taşları ile döşenmiş,Çeşmelerden kana kana su içtim. Ve 20 adet kamelya yapılmış. 20 aile aynı anda kamelya altında piknik yapabilecek. Hafta arası olmasına rağmen çok sayıda aile piknik yapıyordu. 50 kişilik toplantı salonu yeri hazırlanıyor. Bazı özel veya resmi toplantılar burada yapılabilecek. Ve suyun battığı yerin üst taraflarına doğal taşlarla yer döşemesi yapılmış, amfi tiyatro gibi otuacak yerler düşünülmüş ve nitekim de gerçekleştirilmiş. Çakıt Çayının akışını ve batışını buradan aynı anda 100 kişi oturup izleyebilecek hale getirilmiş. Ve en önemli de suyun battığı yerde oluşan girdap çevresindeki atıklar temizlenmiş. Bildim bileli kirli olan burasını temizleyen kişi de özel bir kişi. Karaisalı Orman İşletme Müdür binmiş bir bota, girdap içinde ve çevresinde ne kadar atık malzeme var ise kendi eli ile tek ek temizlemiş. Evet değerli okuyucularım, Bir müdür ilçemizden gidiyor. Sayın Mustafa Turpçu giderayak (ASKİ’ye atanmış) ilçemizin bir pisliğini daha temizleyerek gidiyor. Böyle müdüre can kurban. Sayın Müdürümüz ile ben karşılıklı oturup bir kez bile görüşmüş değilim, makamında bir çayını içmek bile nasip olmadı. Ama dışarıdan gözlemlediğim kadar, bir proje adamı, hizmet erbabı bir kişiydi. İlçemiz böyle bir değere sahip çıkamadı. İlçem adına çok yazık oldu. Ve Menderes Yolu olarak da anılan eski posta yolundayız. Çakıt Çayı etrafından giden bu yol Pozantı işle birleştirilme çalışmaları tüm gazıyla sürüyor. 2 km.lik bir orman yolu açılmış. Henüz araç trafiğine açık değil. Çalışmalar devam ediyor. 700 metrelik kısım ki, kayalık bir alan. Burası ihaleye çıkarıldı ve firma belirlendi. Yakın bir zamanda yer teslimi gerçekleştirilir. Bu 700 metrelik en zor bölüm bitirilirse, Belemedik Yoluna bağlanacak 8 km. daha yol var. Burası da bitirilirse eski Başkanlarımızdan Sayın Hasan Hüseyin Kuşçu rüyası ve hayali (bizim de) olan yol açılmış olacak. Yol bitirilir ve asfaltlanırsa Karaisalı-Pozantı yolu 110 km.dan 55 km.ye düşecek. Karaisalı çıkmaz sokak olmaktan kurtulacak. İşte Karaisalı’nın tıkalı olan toplardamarı stent ile açılarak kan pompalanacak o zaman. Eğer bu yol açılmazsa, küçük siyasetçilerin gazabına uğrarsa, stent ile açılmayan toplardamarlar tıkanır ve ileri de daha büyük ameliyat gerektirir. Aynen benim de başımdan geçen baypas dedikleri açık kalp ameliyatları gibi. Eski Posta Yolu olan 2 km.lik bu yolda ilerlerken birden aklıma Alanya’daki Dimçayı geldi. Dimçayı üzerinde sayısını hatırlamıyorum ama 50 civarında restaurant açılmış. Çayın içi kazılarak yüzme havuzlarına dönüştürülmüş. Ve üzerinde, insanların ayağı sular içinde, sabah kahvaltılarını yapıyor, öğle ve akşam yemeklerini yerli ve yabancı dostları ile yiyorlardı. Evet aynısı burada da niye olmasın? Devlet örnek olarak bir tane yapar ve gerisi gelir. Buranın Karaisalı ekonomisine katkısı yüksek olur. Bu da bir proje. Bir yerlere not edilirse mutlu olurum. Gerek Hasan Dağı’ndaki çalışmalarda emeği geçenlere, Yerköprü’yü eşsiz bir hale getirenlere, Karaisalı-Pozantı Yolu yapımına yeniden hayat veren Karaisalı Orman İşletme Müdürü ve ekibine, çalışma arkadaşlarına, işçilerine şahsım adına bir kez daha teşekkür ediyorum. Bu çalışmalara manevi desteklerini esirgemeyen değerli Kaymakamımız Sayın Hidayet Sarı Beye, tüm Karaisalılar olarak şükranlarımızı sunuyoruz. Evet dostlar, daha çok şey var yazılacak. Hepsine yavaş yavaş değineceğim. Karaisalı’nın atardamarları, toplardamarları ve kılcal damarlarında sizin için dolaşmaya devam edeceğim ve en son Karaisalı’nın merkezine, kalbine varacağım. Oradan da beynine ulaşacağım. Sağlıcakla kalınız…
|
1665 kez okundu |
Yorumlar |
H2O=Karaisalı'nın Kimyası 17/06/2013 21:41 Vahit Bey,yaptığı yerinden keşif ve analizlrle Karaisalı'yı sosyal bir laboratuvara çevirdi Maaşallah!Aynı hizmeti ve sosyaliteyi yerel hizmetkârdan bekliyoruz.Vahit Bey'in yerinde olsam bir de kaldırımları pislikten ve çukurdan geçilmeyen Karaisalı caddelerini,sokaklarını arşınlardım...En az 5 tez konusu çıkar belediyecilik hakkında...İnsanı yaşadığı yere hasım olmaktan korusun ALLAH. Misafir - Ne ve NEDEN gene söz veriyorum. 17/06/2013 16:55 Daha öncede bazı yorumcular tarafında burada dile getirildi,arkadaşlar Karaisalı-Güvenç arası ile Karaisalı Belediye mezarlığı ile Kapıkaya Kanyonu girişine kadar olan yolun sağı ve solu ağaçlandırılsın diye.Evet bu projeyi kim başlatır gene bilmiyorum ama ben gene şahsım adına söz veriyorum oradaki ilk fidanları ben toprakla buluşturacağım.En önde olacağıma dair gene söz veriyorum.Böylesine bir projeye de sanırım hiç kimse hayır demez diye düşünüyorum. Misafir - Abdullah KÜÇÜKYÜCEL başka Karaisalı yok. 17/06/2013 16:11
Arkadaşlar daha önce de yazmıştım artık gün elle olma zamanı,birlik ve beraberlik zamanı aylardır Mahmut OKTAY abimizle yeri göğü inletiyoruz bu ilçeye sahip çıkabilmek için.Lütfen başka Karaisalı yok istesek de zaten başka Karaisalı bulamayız.Bulduğumuz yerler de bizi kabul etmez.Onun için ilçemizin su kaynaklarına,ormanına ve temiz havasına sahip çıkmalıyız.Yeni kurulacak taş ocaklarına gerekli tepkiyi hep birlikte verebilmeliyiz.Çünkü Karaisalımızın geleceği tehlike altındadır.Artık kısır siyasi çekişmeleri bir kenara bırakalım.Bari bir kez olsun ilçe için ortak noktada buluşalım.
Misafir - Abdullah KÜÇÜKYÜCEL Niyet önemli 17/06/2013 15:28 Kalemine sağlık .Ammma sizde biliyorsunuz ki Damar Arıkoğlu Hatıratında Çeceliden gelen renk uyumu olmayan kimisi nar kabuğu kimiside ceviz kabuğu ile boyalı ŞALVARLI ATLI MURTÇU süvari birliği Adanadaki ayaklanmayı bastırmiştır.ZARFA DEĞİL MAZRUFA bakalım.M.Kemal Atatürk de Şalvarlı Yeniçeri Kıyafetiyle Bir Toplantıya Katılıp çok da beğeni almıştır.Bence demek istediğinizi başka anlatabilirsiniz. Misafir - mahmut oktay 17/06/2013 15:36 Vahit Bey siz böyle dedikçe ilçede çalışmayıp yan gelip yatanların şimdiden tir tir titrediklerini görür gibi oluyorum.Hele buna birde sınıfta kalanları eklersek ilçede deprem olacak diyebiliriz sanırım. Misafir - Çay Bahçesi |