Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi167
Bugün Toplam1090
Toplam Ziyaret1823780

Bildiğiniz gibi ilçemizde biri Kaksan olmak üzere iki tane taş ocağı vardır. İkisi de Hasan Dağı eteğindedir. Hasan Dağı'nın altı oyulmaktadır.

                                                 VAHİT ŞAHİN

Değerli Karaisalılar,

Bildiğiniz gibi ilçemizde biri Kaksan olmak üzere iki tane taş ocağı vardır. İkisi de Hasan Dağı eteğindedir. Hasan Dağı'nın altı oyulmaktadır. Bunlar olmuş-bitmiş şeyler. Bunlardan daha korkuncu ise Hasan Dağı ve çevresine 9 adet firma taş ocağı kurmak için ruhsat almıştır. İşletmeye açılabilmesi için duyarlı kurumlarımız görsel kirlilik oluşturacağı için olumsuz ÇED raporları vermişlerdir. Bu demek değildir ki ileride olumlu rapor alamayacakları anlamına gelmez. "Burası Türkiye her şey olur" sözünden hareketle ne olacağını bilemiyoruz.

Aşağıda sizlere sunduğumuz yazıyı iyi anlamanızı özellikle istirham ediyorum. Yerel yöneticilerimiz, kamu kurumlarımız, sivil toplum kuruluşlarımız ve vatandaşlarımız uyanık olmak zorundayız.

İşte taş ocaklarının çevreye verdiği zararları göz önüne seren bilimsel yazı. Lütfen iyi okunuz:

"Taşocağı, taş çıkartmak için yerkabuğunun yüzeyinde açılan ocaktır. Ocaktan çıkartılan taş, ya belirli boyutlarda bloklar halinde ya da kırılarak küçük parçalar halinde çıkarılır. Taş ocakları, genellikle inşaatlarda ve sanayide gerekli olan çeşitli türden sert taş, kırma taş, kum, asfalt yapımı için mıcır, karayolu ve demir yolunda dolgu malzemesi, sıva malzemesi, çimento ve beton üretimi amacıyla kurulmaktadır. Taş ocaklarında üretilen ve mıcır olarak kullanılan kayaçlar; granit, kumtaşı ve kireç taşıdır. Yol yapımında, traverslerinin altına sermek için, beton yapımında da kırılmış granit ve kumtaşı kullanılmaktadır. Aynı amaçlarla kireçtaşı da kullanılmaktadır. Kireçtaşı bundan başka kireç haline getirilerek kimya sanayisinde ve tarımda kullanılmaktadır. Bir taş ocağı yaklaşık olarak 1000- 2500 m2 alan üzerine kurulmaktadır.

Yılda yaklaşık üretim miktarı 24000 m3`tür. Bu miktarlar işletmenin çalışma kapasitesine göre değişiklik göstermektedir. Bu ve benzeri işletmelerin çalışmalarını düzenleyen mevzuat 30.02.2005 tarih ve 25716 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maden Kanunu ve Taş Ocakları Tüzüğü`dür. Taş ocakları tüzüğünün 23. maddesinde, taş ocağının alması gereken tedbirler açıkça belirtilmesine rağmen, bu konuda işletmeler gerekli hassasiyeti göstermemektedirler. Tüzük maddesinde; "Ocaklar, umuma ve diğer kişilere ait yol, kuyu, çeşme ve binalara zarar vermeyecek bir mesafede açılacaktır. Açılacak ocakların işletilmesi için bant kullanılması gerektiği takdirde herhangi bir sakıncaya meydan vermemek için ocak sahibi tarafından gerekli önlemler alınıp uygulanacaktır; ocak açanlar ve işletenler koruma (güvenlik) bakımından ilgili mahalli makamlardan gelecek her çeşit ikazı kabul edip yerine getirmeye mecburdur" denilmektedir. Tüzük maddesinde de belirtildiği gibi taş ocaklarına ruhsat ve izin verilme şartı bu tesislerin çevreye zarar vermemesine bağlanmıştır. Halbuki, taş ocağı olarak faaliyet gösteren işletmelerden sıvı ve katı atıklar, toz, duman, gürültü ve sarsıntı gibi değişik kirleticiler çevreye verilmektedir.

Taş ocaklarının faaliyetleri sonucu oluşan tozların bitkiler üzerine olumsuz etkileri birçok araştırıcı tarafından incelenmiştir. Bu taş ocaklarının yakın çevresinde yaşayanların, bu işletmelerin çevreye ve kendileri üzerine olan etkilerinden rahatsız oldukları gözlenmiştir. Çimento tozunun da bazı bitkilerin gelişimi üzerine belirgin bir etkisi olduğu ve çevre kalitesini kötüleştirdiği yapılan çalışmalarla gösterilmiştir. Çimento fabrikası çevresinde çimento tozlarının etkisinde yetiştirilen fasulye, bakla ve buğday bitkilerinin büyümesinde önemli bir azalma olduğu bildirilmiştir.

Hava kirleticilerinin, bitki örtüsü ve ekili alanların zarar görmesine neden olduğu belirlenmiştir. Çimento fabrikalarından çıkan tozların vejetasyon üzerine olumsuz etkilerinin daha çok bitkinin büyümesini engelleyici yönde olduğu tespit edilmiştir. Yaptığımız bir araştırmada, Gaziantep`teki taş ocaklarının çevresel etkilerini tespit etmek amacıyla il sınırları içerisinde faaliyette bulunan taş ocaklarına gidilmiş ve taş ocaklarının işletmecilerinden ocakların çalışma sistemleri hakkında bilgiler alınmıştır. Taş ocaklarından çevreye verilen atık maddeler tespit edilerek bunların taş ocakları çevresindeki bitki örtüsüne, toprak yapısına, hava kalitesine, tarım alanlarına ve canlı habitatlarına olan etkileri gözlemlenmiş ve fotoğrafları çekilmiştir.

Taş ocaklarının atıklarından etkilenen alanlardaki bitkiler ile uzak mesafedeki etkilenmeyen alanlardaki bitkilerden örnekler alınmıştır. Patlayıcılar: Taş ocaklarından çevreye kireç tozu, duman, sıvı ve katı atıklar, patlama sonucu meydana gelen sarsıntı, gürültü ve görüntü bozukluğu gibi kirlilik etmenlerinin verildiği tespit edilmiştir. Bu kirlilikler başlıca şu işlemler sırasında oluşmaktadır. Kayacın patlatılması sırasında sarsıntı, titreşim ve görüntü kirliliği. Kamyonlara yüklenme sırasında toz ve duman. Kamyonun ham madde silosuna taşınması sırasında yol ve kamyonun üzerinden çıkan toz. Kamyonun malzemeyi boşaltması sırasında toz. Kırma işlemlerinde sarsıntı ve toz. Bantlarda taşınırken toz. Elekleme işlemi sırasında toz. Mamulün kamyonlara yüklenmesi sırasında toz.

Mamulün kullanım yerine taşınması sırasında gerek yol gerekse kamyonun üzerindeki mamulden çıkan toz.

Çalışan insanların temel ihtiyaçları sonucunda çevreye verilen katı ve sıvı atıklar. Sıvı Atıklar: Taş ocağında ortalama çalışan kişi sayısı, işletmenin büyüklüğüne göre 5- 20 arasında değişmektedir. Kişi başına kullanılacak sarfiyat 150 litre/kişi olduğundan 750- 3000 litre/gün arasında bir atık su oluşmaktadır. Katı Atıklar: Faaliyet alanında arazi hazırlanması ve işletilmesi esnasında oluşacak evsel atık 3,5- 14 kg/gün arasında olacaktır. Toz ve Yağ Atıkları: Taş ocaklarından çevreye yayılan ve en fazla zarar veren atık tozlardır. Tozlar hem bitkiler, hem de insanlar üzerinde olumsuz etkiler oluşturmaktadır. Bu tozlar işletmenin çalışmaları sırasında (taş kırma, yükleme, taşıma, stoklama vb.) oluşmakta ve hava kalitesini bozarak insan sağlığı üzerine olumsuz etkiler yapmaktadır. Toz atıkların bitkiler üzerine yaptığı olumsuz etkiler, bitkiler üzerine gelen kireç tozunun beyaz ve kalın bir tabaka yaparak, bitkilerin fotosentez ile solunum için gaz alışverişini sağladığı yaprak yüzeyinde bulunan stomaların üzerini kaplaması ve bunun sonucunda fotosentez hızını azaltması veya tamamıyla durdurması ve solunumu engellemesi şeklinde olmaktadır.

Bunun sonucunda bitkinin hayati faaliyetlerinde bir azalma meydana gelmekte ve bitkilerin gelişmelerini durdurmaktadır. Bitkilere verdiği zarar yanında diğer canlılar da olumsuz etkilenmektedir. Tozun bir başka etkisi de görsel kirlilik. Taş ocağının çevresi tamamı ile beyaz kireçtozu ile kaplanmakta ve göze hiçte hoş görünmeyen bir manzara oluşturmaktadır. Ayrıca, yola yakın olan ocaklardan çıkan tozlar asfalt yol üzerine gelmekte ve bu tozların hafif bir yağmur veya su ile ıslanması sonucunda, yol son derece kayganlaşmakta ve bir tabaka oluşturmaktadır. Bu da sürücüler için tehlikeli bir durum oluşturmaktadır. Tozlanma, ürünün kamyona yüklenmesi, nakliyesi ve depolanması sırasında oluşmaktadır. Patlayıcılar: Taş ocaklarında malzemenin çıkarılması sırasında kullanılan patlayıcılardan kaynaklanan başlıca iki etki vardır. Bunların birincisi, patlayıcıdan kaynaklanan gürültü kirliliği, ikincisi de meydana gelen sarsıntılardır. Bu iki etki de insan sağlığı üzerine doğrudan olumsuz etki yapmaktadır. Patlamalardan kaynaklanan sarsıntılar yakın çevrede yaşayan insanları korkutmakta ve psikolojileri üzerine olumsuz etkiler yapabilmektedir.

Sarsıntı şiddeti kullanılan patlayıcı miktarı ve kullanılma metoduna göre değişiklik gösterir. Patlayıcılardan kaynaklanan sarsıntılar aynı zamanda yerleşim alanlarındaki binalar üzerine de etki yapmaktadır. Taş ocaklarında devamlı olarak kullanılan patlayıcıların sebep olduğu sürekli sarsıntılar binalarda zamanla deformasyon ve çatlaklara sebep olabilmektedir. Flora ve Fauna Üzerine Etkileri: Bilindiği üzere Güney Doğu Anadolu Bölgesi floristik açıdan en az araştırılmış olan bölgelerimizden biridir. Bu alanın floristik kompozisyonu tam olarak ortaya konmadan taş ocağı vb. kuruluşların faaliyetlerine izin verilmesi taş ocağının kurulacağı alanın ve çevresinin florasına olumsuz etki yapacak, varsa alanda bulunan nadir ve nesli tükenmekte olan bitkilerle, endemik bitkilerin, yaşam alanların, hayvan yuva ve barınaklarının yok olmasına sebep olacaktır. Çünkü taş ocağının kurulacağı alan yüzeysel olarak tıraşlanmaktadır. Bu da bitkilerin ve hayvanların yaşamlarının ve habitatlarının yok olmasına sebep olmaktadır. Toprak üzerine etkisi: Gaziantep`te faaliyet gösteren taş ocaklarından aşırı miktarlarda kireç tozları yayılmaktadır. Bu kirecin kısa zamanda bitki üzerinde olumsuz etkisi olmadığı, fakat uzun yıllar toprakta biriken kirecin toprağı bazikleştirdiği, bunun da bitkinin mineral maddelerden istifadesini kısıtladığı yapılan çalışmalarda ortaya konmuştur.

Çeşitli bitkilerin yapraklarında yaşa bağlı olarak kalsiyum minerali konsantrasyonu artmaktadır. Kalsiyum genellikle bitkilerin genç kısımlarında eksiktir. Toprakta kalsiyumun artması zamanla bit- kide birikecek ve toksik etki yapmaya başlayacaktır. Kalsiyum toprakta genellikle Ca++, CaCO3, CaSO4 şeklinde bulunur. Kurak bölge toprakları kalsiyumca zengindir. Bu durum yağış nedeniyle yıkanmanın az olmasından kaynaklanmaktadır. Kalsiyumun bazik karakterli topraklarda (kurak bölge topraklarında) aşırı artması, zamanla toprağın organik maddelerce azalmasına ve toprağın verimsizleşmesine sebep olur. Bunu bir Alman atasözü şöyle anlatmaktadır. "Kireç, babaları zengin, fakat oğulları yoksul yapar." Hava kirliliği üzerine etkisi: Bitkiler hava kirliliğinden olumsuz yönde etkilenmektedirler. Hava kirleticilerinin bazılarının çiçeklerin tozlaşmasında görevli böcekler için de zararlı olduğu bilinmektedir. Yapılan çalışmalarda üreme organları içinde hava kirliliğinden en çok etkilenen yapının polenler olduğu anlaşılmıştır. Kültür ortamında polenin aşırı hassasiyetinden dolayı bazı bilim adamları polenlerin hava kirliliğinde biyolojik belirteç olarak kullanılabileceğini belirtmişlerdir.

Taş ocaklarından çıkan toz ve duman aşırı derecede hava kirliliğine sebep olmakta, bu ocakların tarım arazilerine ve ormanlık sahalara yakın olması sebebiyle de bu alanlar tehdit altına girmektedir. Taş ocaklarına yakın yerleşim yerlerinde, yaz aylarında yörede yetiştirilen bitkilerin üzerinin kireç tozuyla kaplandığı ve bitkilerin canlı görünümlerinin azaldığı görülmüştür. Sonuç olarak, taş ocağı açılmadan önce çalışma alanının üst tabakası 0-20 cm. kalınlıkta sıyrıldığı için bu alandaki bitki türleri, hayvanlar ve hayvan yuvaları yok olmaktadır. Taş ocağının bulunduğu alanda tepeliklerden malzemeler çıkarıldığından yer yüzü şekilleri bozulmakta bir tarafı yenmiş gibi duran yarım tepelikler ve çukurluklar oluşmaktadır. Taş ocaklarının bulunduğu alanda çevreye verdiği en büyük zarar ocaktan çıkan toz ve dumandır. Çıkan bu tozlar çevredeki bitki örtüsünün üzerini beyaz bir tabaka şeklinde örtmektedir. Bitkilerin yüzeyinin bu toz tabakasıyla kaplanması sonucunda yapraklar yüzeyinde bulunan stoma açıklıkları kapanmakta, bu da bitkinin gaz alış verişi yapmasını, solunum ve fotosentezi azaltmaktadır. Stomaların kapanması terlemeyi de azaltacağından bitkinin topraktan su alması güçleşmektedir. Yaprak yüzeyindeki toz tabakası klorofilleri maskeleyerek güneşten istifadeyi azaltmaktadır. Yeterli ışık olmayan yaprakta zamanla klorofil sentezi de engellenir ve yapraklar sararır. Bu sürecin devam etmesiyle bitkinin büyüme hızı ve gelişmesi yavaşlamaktadır.

Bu durum taş ocaklarının etrafındaki alanlara bakıldığında bariz bir şekilde görülmektedir. Taş ocaklarının bulunduğu yere yakın olan tarım alanları da çıkan kireç tozundan dolayı kireçlenmekte, kireçde toprağın asit-baz dengesini bozduğundan toprak olumsuz etkilenmektedir. Ayrıca Gaziantep`te antepfıstığı ve zeytin üretimi yapıldığından, yakınında taş ocağı bulunan bahçelerde verim düşüklüğü ve meyvede küçülme görülmektedir. Taş ocaklarına yakın yerlerde bulunan endemik türlerin yaşamlarını devam ettirmeleri bu olumsuz etkiler sonucunda tehlike altına girmektedir. Alanda E. Özuslu tarafından yapılan floristik çalışmada 36 endemik takson tespit edilmiştir. Bu bitkiler taş ocaklarının faaliyetleri sonucunda habitatlarının yok olması sebebiyle yaşayamamaktadır.

Faaliyet gösteren bu taş ocaklarının yakınlarında bulunan yerleşim alanları, taş ocaklarındaki patlatma işlemi sonucunda, gürültü ve sarsıntı kirliliğine maruz kalmakta, kuyu ve dereler taşmaktadır. Patlama ve sarsıntılar sonucunda yöre halkında korku ve huzursuzluklar da meydana gelmektedir. Öneriler: Kayacın patlatılması, kamyona yüklenmesi, ham madde silosuna taşınması, kamyonun malzemeyi boşaltması, kırma işlemleri, bantlarda taşınma, elekleme, mamulün kamyonlara yüklenmesi, kullanım yerine taşınması, çalışan insanların temel ihtiyaçlarını karşılaması vb. işlemler sırasında çevreye verilen zararlı atıkların, çevreye yayılmasının önlenmesi veya en aza indirilmesi amacıyla şu işlemlerin yapılması önerilmektedir; Kayacın patlatılması için patlayıcının çok miktarda kullanılması yerine, çok sayıda yere az miktarda patlayıcı kullanılarak yapılmalıdır.

Malzeme kamyona yüklenmesi sırasında spreyleme yöntemiyle nemlendirilmeli ve mesafe uzaksa kamyonun üzerine branda çekilmelidir. Ayrıca kamyonun ham madde silosuna geçişte kullandığı yol asfaltlanmalı veya toz kalkmasını önleyecek duruma getirilmelidir. Malzemenin ham madde silosuna aktarılması sırasında çıkan tozun en aza indirilmesi için malzeme nemlendirilmelidir. Malzemenin kırılması ve bantlarda eleklere taşınması sırasında çıkan toz ve dumanın önlenmesi amacıyla kapalı sistemler (su pulverizasyon toz indirgeme sistemi) kullanılmalı ve sprey sulama yapılmalıdır. Mamul kamyonlarla taşınırken çıkan toz, duman ve iri taneli malzemenin çevreye yayılmasının engellenmesi için kamyon üzerine branda çekilmelidir. Böylece çeşitli büyüklükteki taşların seyir halindeyken can ve mal güvenliğini tehdit etmemesi sağlanmalıdır. Endemik bitkilerin bulunduğu alanlara yakın yerlerde bu işletmelere izin verilmemelidir.

 



1722 kez okundu

Yorumlar

çok çok ama çok kızgınım.     21/06/2013 14:40

Beyler hiçkimse ksura bakmasın.Vahit bey gece gündüz uyumadan ilçenin kaderini toptan değiştirebilecek bir konuda taş ocakları konusunda bir yazı kaleme alıyor.Kendisine ne kadar tşk etsek azdır.Ve bu yazıyı 280 defa tıklanıp okunduğu halde İilçede yaşayan bir Allahın kulu Sayın Mahmut OKTAY bey ile Abdullah KÜÇÜKYÜCE harici,nde hiçkimse bir yorum hyazma zahmetinde dahi bulunmamış.Hiçkimse kusura bakmasın bu ilçeden ne salata olur nede cacık olur.Boşuna çene patlatmışız.Hep polemik hep polemik.Ya geleceğiniz çalınıyor geleceğiniz yok ediliyor hala siyaset hala siyaset.Bırakın artık bu boş işleri.Siyaseti seçimden seçime yapılmalı ve o defter kapatılmalı.Ondan sonra ise sadece KARAİSALI ve gene KARAİSALI olmalı.Bir ilçenin kaderi 24 saat adam karalama ve siyaset olur mu ya?
Misafir - kim derseniz deyin adımı yazmayacam.çok kızgınım

     21/06/2013 11:52

ya ali çopuroğlu bey o maddeler neyi içeriyor bizlere de açıkalasan ve bilgilendirsen.
Misafir - MR_YAĞCI

     21/06/2013 08:39

Sayın ALİ ÇOPUROĞLU belediye başkanı Astsolit İbrahim ŞEN de barak havası dinlemek var iken neden o kanun maddelerini okusun ki.Güldürme adamı ya sabah sabah.
Misafir - Çay Bahçesi

TAVSİYE     20/06/2013 22:10

Sn. Mahmut OKTAY bey,gördüğüm kadarıyla yasaları çok iyi bilen biri bir asker emeklisi,T.C.K.5237 sayılı yasanın 257/1 ve 184/3.ve 279. maddelerini kayın biraderi olan sayın belediye başkanınıza açıklamasını önemle tavsiye ederim.
ali çopuroğlu

Tema ne yapsın ?     20/06/2013 15:12

Bazı yorumcular TEMA göreve diyor.Tema bildiğiniz gibi bir sivil toplum kuruluşudur.Tema Karaisalıda açıldığında kaçınız üye olmak için başvurdunuz da şimdi TEMA göreve diyorsunuz.Yerköprüye maden ocağı açıldı kimin sesi çıktı? Yerköprünün kalbine HES yapıldı kim sesini çıkardı.Dokuzoluğa 2 Tane HES yapılıyor kimin sesi çıktı. Yine Çukur köyünde HES yapılıyor hangi çevreci MURTCU sesini çıkardı.Ormanlar yüksek gerilimden görünmez oldu . Karaisalı da çevre bilincimi .Güldürmeyin yaaaa.
Misafir - delinin zoru

     20/06/2013 11:38

SEBA TÜMERE BEN NEDEN ÜZÜLEYİM Kİ.ÜZÜLEN ÜZÜLSÜN KARDEŞİM.
Misafir - SAİT

     19/06/2013 14:20

Seba TÜMER kanaldan atılacakmış.Acaba ilçede üzülen birileri var mı?
Misafir - hal asnafı

     19/06/2013 14:13

İLçe TEMA yetkililerini acilen göreve çağırıyoruz.
Misafir - Abdullah KÜÇÜKYÜCEL

NEREDE KEMAL IŞIK?     19/06/2013 14:44

Nerede Tema? Nerede kemal Işık. Çıtı ve gıkı çıkmıyor.Vahit beyin yazdığına göre 9 tane taş ocağı ruhsat almış, TEMA'cılar ortada yok. Bu ne vurdumduymazlık? Bu ne aymazlık?
Misafir - çapulcan

ÇOPUROĞLU ANCAK KENDİNİ DÜŞÜNÜR     19/06/2013 13:31

ali Çopuroğlu için varsa yoksa kendi davası. İlçe için bugüne kadar ne yapmıştır?O sadece kendisini düşünür. Onu geçin bir kalem
Misafir - ali

     19/06/2013 13:47

Mahmut OKTAY beye de ilçeye manevi olarak destek olduğu için ilçeye duyarlı yaklaşımlarından dolayı tşk ederiz.
Misafir - çay bahçesi

     19/06/2013 13:28

BU İLÇEDE BELEDİYE MECLİS ÜYELERİ VAR MI VARSA KİMLER?BİR BİLEN VARSA AÇKLASINLAR?İSİMLERİNİ.KİMDİR NECİDİRLER?EĞER BU İLÇENİN EVLATLARI İSE(BEN HİÇBİRİSİNİ DUYMADIM GÖRMEDİM) BU TAŞ OCAKLARI KONUSUNDA NELER DÜŞÜNÜYORLAR?ALLAH RIZASI İÇİN BİR FİKİR (VARSA TABİKİ)BEYAN ETSİNLER.
Misafir - SÖGÜTLÜ KAHVE

     19/06/2013 13:47

ALİ ÇOPUROĞLU BEYİMİZ NE DÜŞNÜYOR BU KONUDA ONUNDA BİR YORUMUNU BEKLİYORUZ.
Misafir - SÖGÜTLÜ KAHVE

     19/06/2013 12:26

Vahit ŞAHİN abimz bu yazısı gerçekten de ilçede 5 YILDIXLI SINIFI GEÇENLERE haketmiştir.
Misafir - ilçe gençlik

İLLE DE SAADET İLLE DE SAADET     19/06/2013 09:02

9 yıllık ilçe başkanlığı görevi süresinde bu ilçeye 90 yıl kaybettiren,ilçeye bir çivi dahi çakılmasına vesile olmayan,oysa son zamanlarda nerden ilham geldi ise bilemiyorum artık facesinde hergün devrik cümleleri ile,yazım kurallarından uzak yazdığı destan büyüklüğünde yorumlarla sanal gündem oluşturmaya çalışan Müslüm ÖVEÇ kardeşimiz bu taş ocakları hususunda neden bir görüş bildirmiyor merak ediyrum.SAAADET geldiğinde ilçe taş ocaklarının ruhsatları HAK ve KALK için hepsi iptal edilecektir.Yada kendilerine çeki düzen vereceklerdir.Tüm halkı SADET etrafında toplanmaya çağırıyorum.
Misafir - SAADET PARTİLİ

DİKKAT DİKKAT ACİL     19/06/2013 09:51

Sayın anketçiler ve yorum yazan beyefendiler son günlerde sınıfta kalanlarda ve sınıfı geçenlerde acil ve zorunlu değişilkik olmuştur.Şöyle ki;Mahmut OKTAY kardeşimiz de Babacan DURAK Başkanımıza Yaş kesen Baş keser deme cesaretini gösterdiği için SINIFI GEÇENLER listesine eklenmiştir.Vahit ŞAHİN ise zaten o sınıfta idi o da değişti 5 YILDIZLI SINIFI GEÇENLER listesine eklenmiştir (ilçeye olan duyarlılık ve verdiği önemden dolayı).Mahmut ÖZ ise ebediyete kadar SINIFTA KALANLAR listesnden çıkmamayı haketmiştir.
Misafir - ÇAY BAHÇESİ analizcisi

     19/06/2013 08:51

Mahmut Oktay kardeşimiz ile Vahit şahin abimiz tek başlarına ilçedeki taş ocakları için feryat ederlerke belediye başkanımız Sayın Babacan DURAK ve A TAKIMI diye lanse ettiklerinden neden bir ses çıkmıyor anlamıış değilim.Her zaman söylüyorum bu ilçeye SAADET lazım.İlçe makamda deri koltukta oturma ile çeşit çeşit makam arabaları ile gezme ile yönetilmez yönetilmez.
Misafir - SAADET PARTİLİ

Dinamit NOBEL'in,fitili bizim     18/06/2013 18:25

Bu aralarda kamuou oluşturma konusunda gösterdiği hassasiyetten dolayı Sayın Vahit ŞAHİN'i ilçe gönüllüsü olarak kutluyorum...Görev yapmak için şireli dükkanlarda datlı çatallamak yetmez...Milletin arasına girip,onların dertlerile dertlenmek,çözüm üretmek gerekir...Bazıları 3 ağaç(!) için Taksim'e yerleşip dünyaya sesini duyururken biz ensesine vurulup ekmeği alınanlardan olmayalım...KAhverengi deri koltuk,lüks makam aracına sahip olmakla iş bitmez.O koltuğun hakkını veremeyenlere hakkımı helal etmiyorum...Yoksa bu taş ocaklarında ağır abilerin de mi çıkarı var?!.
Misafir - Kaya GRANİT

EMANETE HİYANET ETMEYİN     18/06/2013 17:47

. TC ANAYASASININ İLGİLİ MADDESİ Sağlık hizmetleri ve çevrenin korunması MADDE 56- Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir. Devlet, herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak; insan ve madde gücünde tasarruf ve verimi artırarak, işbirliğini gerçekleştirmek amacıyla sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermesini düzenler. Devlet, bu görevini kamu ve özel kesimlerdeki sağlık ve sosyal kurumlarından yararlanarak, onları denetleyerek yerine getirir. Sağlık hizmetlerinin yaygın bir şekilde yerine getirilmesi için kanunla genel sağlık sigortası kurulabilir FRANSIZLARI KARAİSALIYA SOKMAYANLARIN BİZE TESLİM ETTİKLERİ İLÇE NE HALDE GELDİ. .... İLÇEDEKİ MAKAM VE MEVKİ SAHİPLERİ GÖREV VE SORUMLULUK SİZLERDE YÜKÜNÜZ ÇOK AĞIR.
Misafir - Mahmut OKTAY

Çok tşk.     18/06/2013 16:39

Mehmet kardeşim benim bir işim var bilmem biliyormusun?Eğerki işim olmasa nedne olmasın elbetteki TEMA görevini gönüllü olarak yaparım.İLçeden birillerini buln yapmak için kardeşim.İLçede yüzlerce insan var bu görevi yapabilecek.
Misafir - Abdullah KÜÇÜKYÜCEL

TEMA VARDI BİR ZAMANLAR     18/06/2013 16:39

Karaisalı'da bir ara Dr. Kemal Işı8k tarafından TEMA kuruldu. Sonra yok oldu gitti.Eğer Kemal Işık devam ediyorsa, AK Partinin güdümüğnde bir Tema olrki, o da zaten bu dönemde yanlışa yanlış didyemez.Adamın gıkı çıkmaz.
Misafir - çapulcan

İLÇEDE TEMA YOK     18/06/2013 16:52

İlçede TEMA diye bir kuruluş yok ki, göreve çağırıyorsun Abdullah Abi. Bu işi sen yapsana. yaklışır size
Misafir - mehmet

     18/06/2013 16:22

İLçe TEMA vakfını göreve çağırıyoruz.Tüm bu tereddütlerimizi gidersin.
Misafir - Abdullah KÜÇÜKYÜCEL

kalın saglıcakla     18/06/2013 16:23

İlçe halkı olarak bizler asla ve asla ilçedeki sanayiye karşı değiliz.Orda yüzlerce insanlar emek yiyor evine rızık götürüyorlar.Lakin yeni taş ocaklarına izin verilirken de bu ilçenin su kaynakları de doğal güzellikleri yok edilmesin.Zemin etütleri felan yapılıyor mu?Gerekli tüm ve üretimler önlemler son teknolojiye göre yapılıyor mu?Bunun gibi yüzlerce soru sorulabilir.Tüm soruların cevapları açıklayıcı bir şekilde verilebiliyorsa daha ne deyim ki.Kalın sağlıcakla demek düşer bana.
Misafir - Abdullah KÜÇÜKYÜCEL

AlışSatış
Dolar34.425434.5633
Euro36.250536.3957